İzlemek için:
Bir yılı kapatıyoruz, yeni bir yıla başlamak üzereyiz. Dünya önemli bir vatandaşını kaybetti: Amerika’nın eski başkanlarından Jimmy Carter öldü. Jimmy Carter, yaşamıyla ve devlet idaresiyle örnek bir insandı. Herkes onu “fıstıkçı” olarak tanıyordu çünkü Georgia’da ailesi fıstık işiyle uğraşıyordu. Ancak Jimmy Carter, fevkalade iyi eğitim almış bir insandı. Nükleer fizik okudu, Deniz Harp Okulu’na da girdi.
Bugün, bütün dünyada sağcısı solcusu, küçüğü büyüğü Jimmy Carter’ı özlemle anıyorsa bunun sebebi düzgün insanlar yetiştirmekle alakalı. Jimmy Carter, bunun en önemli örneklerinden biriydi.
Onu rahmetle anıyoruz.
Geçtiğimiz yıl epey sarsıntılı ve hareketli geçti. Ben, 2025’in daha da hareketli olacağını düşünüyorum. Şimdi, sömürgecilik dünya genelinde sona ermiş gibi görünse de ulusal planda hâlâ bitmiş değil. Şöyle ki, ulusal düzeyde büyük bir sömürgecilik devam ediyor.
Şimdi şöyle düşünün: Elon Musk gibi milyarlarca dolara sahip bir adam Amerika’da var, ama aynı Amerika’da evsizler de var. Bu durum, yalnızca vergi adaletiyle düzeltilebilecek bir şey değil. Daha yapısal bir şey, köklü bir değişim lazım.
En önemlisi, dünya insan yetiştiremiyor. Yani burada insan yetiştiremiyor derken, sadece üniversite mezunlarını kastetmiyorum; gerçek anlamda insanı kastediyorum. Çünkü hiçbir zorba rejim sonsuza kadar ayakta kalamaz.
Bakın, Suriye’de hiç beklenmedik bir anda Esad devriliverdi. Öyle ki, Astana süreci sırasında üç devlet Esad’a yönelik açıklamalar yapmıştı, ancak saatler sonra Esad yoktu. Bu, beklenen bir şey değildi ama olması mukadderdi. Çünkü zorbalık hiçbir zaman sonsuza kadar devam edemez.
Devletleri bekleyen ikinci büyük sıkıntı ise çetelerdir. Çeteler, tahta kurusu gibidir; küçük küçük oyarlar. Birçok devlet, çeteleri kontrol altında tuttuğunu zanneder, ama sonunda kendileri de çetelere esir düşer. İtalya, mafya konusunda bunun en büyük örneğidir. Ancak İtalya, bu meseleyi ciddiyetle ele aldı ve sorunu çözdü.
İkincisi, yönetenlerle yönetilenler arasındaki makas giderek açılıyor. Her konuda halk sokaklarda; tarım, fikir, düşünce özgürlüğü gibi konularda daima yönetenlere karşı bir hoşnutsuzluk var. Bu hoşnutsuzluğu çoğu kez yönetenler kendileri yaratıyor.
Terör konusuna gelirsek, terörün iyisi ya da kötüsü olmaz. Öncelikle terör neden ortaya çıkıyor, buna iyi bakmak lazım. Ancak kimse bu soruya eğilmiyor. Terörü “benim teröristim” diyerek kullananlar ise, sonunda Afganistan’da Amerika’ya karşı olduğu gibi, bunun bir bumerang gibi kendilerine döneceğini göreceklerdir.
Gelelim güncel meselelere. Gürcistan kaynıyor. Sözde bir cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, ancak ihtilaf hâlâ devam ediyor. Öte yandan, Gazze’de ve Sudan’da açlık büyük boyutlara ulaşmış durumda. İsrail, bence çok yanlış bir politika izliyor; çünkü bu politikalar, ileride teröre yatkın insanlar yetişmesine sebep olabilir.
Gelelim Ukrayna-Rusya Harbi’ne. Batılılar, bu savaşın 2026’ya kadar devam etmesini istemiyor. Trump da istemiyor. Trump hakkında birkaç şey söylemek istiyorum: Höt zötle dünya yönetilmez. Ancak Trump, maalesef, böyle birisi. Höt zötle yönetmeye çalışıyor.
Biz Türkiye’de mahkemelerin bağımsızlığını savunurken, Trump ise Amerika’da Yüksek Mahkeme’nin TikTok’u yasaklama konusunda kendisini beklemesini istemiş. Bu durum, Amerika’nın artık “dünyanın demokrasi kalesi” olduğu mitinin çökmüş olduğunu gösteriyor.
2025 daha da hareketli olacak. Çünkü birtakım sorunlar düzeltilmedikçe halkların sokağa dökülmesi kaçınılmaz. Bir kısmı tarım işçileri, bir kısmı ise ülkelerinde demokrasiyi savunanlar olmak üzere insanlar sokağa çıkmaya devam edecek.
Rusya’nın da harbi bitirmek istediğini düşünüyorum. En sonunda yanlışlıkla bir Azeri uçağını vurduğu anlaşılıyor. Kaynayan bir dünyadayız. 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönem, yani Soğuk Savaş dönemi, bu hareketliliği önlüyordu. Ancak artık Soğuk Savaş sona erdi ve devletlerin hareket kabiliyeti genişledi; orta ölçekli devletlerin, hatta küçük devletlerin bile. Bu yüzden, 2025’i böyle görecek ve böyle yaşayacağız gibi geliyor.
Adil bir sistemin, hem ulusal hem de uluslararası planda kurulmadıkça bu düzenin değişmesi çok zor görünüyor.
Efendim, herkesin yeni yılını kutluyor ve saygılarımı sunuyorum..