4 Mayıs 1937, tarihimizde kara bir lekedir. Dersimliler, 84 yıl önceki, büyük acı ve kırımlara yol açan katliamı hiç unutmazlar. ‘Türkçe, Osmanlıca harflerle, mahalli lisanda’ yazılmış 4 Mayıs 1937 tarihli bildiriler, halkı teslim olmaya çağırır. Bakanlar Kurulu toplantısında toptan imha anlamına gelen bir karar yürürlüğe girer. Bu süreç, devletin tepesinde nasıl bir değişikliğe neden olur? 25 Ekim 1937’de, Başbakan İsmet İnönü, Atatürk tarafından görevden alınır. Yerine Celal Bayar görevlendirilir. Dersim’i ‘kökten halletmeye’ kararlı iradeye, İnönü karşı çıkar. Bu nedenle, İnönü’nün, Dersim harekatı için görevden alındığı söylenebilir. Bayar anlatıyor
Bayar anlatıyor
Dersim araştırmalarıyla tanınan Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim üyesi Şükrü Aslan, Cüneyt Arcayürek’in ‘Büyüklere Masallar Küçüklere Gerçekler (8)’, kitabından bir anıyı aktarıyor. Demirel’in, Bayar’dan aktardığı anı şöyle: “Atatürk ve Mareşal Çakmak oturmuş, konuşmuşlar. Tunceli’yi temizlemek lazım geldiğine karar vermişler. İnönü’nün temizlik yapmaya fazla istekli olmadığını bildiklerinden, Celal Bayar’a sormuşlar; ‘Yapar mısın?’ Celal Bey, ‘Yaparım’ demiş. Girişmişler. İsmet Paşa’da bir parça Kürt kanı vardı.
Erdal Bey de bir iki kez ‘Bizde biraz Kürt kanı vardır’ dedi.” Demirel’in aktardıkları, meseleyi aydınlatıyor. İnönü, başbakanlıktan 25 Ekim’de alındı. Meclis’te 18 Eylül 1937 tarihli konuşması şöyle: “Arkadaşlar, (…) Tunceli’deki vaziyetin bugünkü halini arz etmek isterim. Cumhuriyetin imar ve ıslah programına muhalefet eden, nüfusları az olmakla beraber, altı aşirettir. Bugün bu altı aşiretten müşevvik ve sergerde ne kadar adamlar varsa bunlar reisleriyle beraber faaliyet imkânından tamamen mahrum bırakılmışlardır…
Cumhuriyet ordusu, ve zabıtası, bu hadise esnasında yaptığı takiblerde, hurafa olarak zihinlerde yerleşen ne kadar uçurum halinde dere ve ne kadar çıkılmaz dağ varsa, hepsini Ankara sokakları gibi baştan başa geçmişlerdir. Arkadaşlar; mukavemet vaziyetini bertaraf ettikten sonra halkının refah ve serbestisi için takib edilen programa devam ediyoruz.” İnönü, Meclis’te, “Dersim konusu halledilmiştir, artık halkın refahıyla ilgilenelim” diyor.
Seyit Rıza ve oğulları yakalanmış, 1937 harekâtı tamamlanmış, (onun ifadesiyle) “Dersim ele geçirilmişti.” İnönü, 25 Ekim’de görevden alınmış, Seyit Rıza ve arkadaşları ise 15 Kasım’da idam edilmiştir. İnönü’nün ‘gerek yok’ dediği asıl büyük imha hareketi bundan sonra yapılmıştır. İnönü, Meclis’te, ilk harekatta hayatını kaybedenlerin sayısını verir: “Bir subay, 28 er şehit. İsyana iştirak edenlerden 265 maktul (ölü), 27 kişi yakalanmış ve müsademe (çatışma) esnasında 849 kişi teslim olmuştur.”
Başbakan Erdoğan’ın 2011 yılında verdiği rakamlar ise 11 binden fazla Dersimlinin iki harekatın sonunda öldürüldüğü, 13 binden fazla insanın sürgüne gönderildiği yönünde. Katliamın bundan çok daha geniş olduğunu bölge halkı biliyor. Dersim bu ülkenin acısıdır.