Abdullah Gül aday olmaya karar verdi mi? En yakınları bile net bir şey söyleyemiyor. Kendisi de henüz tutumunu belirlemiş gibi görünmüyor.
Gül, son yıllarda birçok kritik konuda Tayyip Erdoğan'dan farklı düşündüğünü ifade etti. Kendisinin de belirttiği gibi, hatalı bulduğu konularda AK Parti iktidarına yönelik açıklamalarını sürdürecek…
16 Nisan 2017 Anayasa değişikliğine karşı çıktığı, "Parlamenter rejimden yanayım" dediği hafızalarda. Tayyip Erdoğan da, “16 Nisan'da hayır cephesinde yer aldılar” diyerek, onun, başkanlık sistemine eleştirel yaklaşmasına dikkat çekiyor.
Sanki aday gibi
Gül'ün eleştirel kısa açıklamaları, iktidar partisi ve medyasının sert tepkisiyle karşılaşıyor. Bu tutum, bir anlamda Gül'ün söylediklerini daha da görünür bir hale getiriyor. Sanki Gül adaylığını açıklamışçasına, onun aleyhinde, onu itibarsızlaşmaya yönelik bir kampanya yürütülüyor.
Gül'ün her çıkışı, her açıklaması bir olay? Neden? Çünkü, bunun AK Parti saflarında belli ki bir karşılığı var. AK Parti kuruluş felsefesiyle, kuruluş ilkeleri ve programıyla çelişen bir görüntü içinde. AB'ye uyum yasaları, askeri ve bürokratik vesayetin kırılması gibi adımlar, geride kalmış durumda. Programına sivilleşmeyi hedef olarak koymuş olan AK Parti; giderek, OHAL'in süreklileştiği, Meclis'in etkisizleştiği bir dönemle özdeşleşiyor.
Bu tablonun, partinin en azından bir kesiminde mutsuzluğa neden olduğu söylenebilir. İktidar sözcülerinin sert ve öfkeli dilinin, parti örgütünde rahatsızlığa yol açtığını görebiliyoruz. Parti saflarında, gelişmelerden endişe eden, şüphe duyan, kafası karışan bir birikimden söz ediliyor.
Merkezin içe kapanmasından, çevresinin daralmasından, yükselen öfkeli seslerden ve her alanda kendisini hissettiren otoriter siyasetlerden şikayet var.
Necmettin Erbakan'dan kopuştaki mücadelenin öncülerinin ve AK Parti'nin kurucu kadrolarının büyük oranda siyaset dışına itilmiş olması da, bu tablonun başka bir boyutunu ifade ediyor…
Son 15 yıla damgasını vurmuş olan bu hareket, kendi içinde bir kırılma noktasına mı yaklaşıyor? Birlikte başlanan yolculuk, ciddi kopuş sinyalleri veriyor. Bir buçuk yıl sonra kritik seçimler var.
Gül'ün kararları ve sözleri, işte böyle bir siyasi tablo içinde, anlamlı hale geliyor.