Ana SayfaYazarlarAğrı: Sakık'ın çağrısı, TSK'nın teşekkürü, CHP'nin ilgisi...

Ağrı: Sakık’ın çağrısı, TSK’nın teşekkürü, CHP’nin ilgisi…

Hükümet tarafından, TSK tarafından yapılan açıklamalarla, HDP'lilerin değerlendirmeleri arasında, önemli farklar bulunuyor. CHP heyetinin yapacağı araştırma; olayın daha iyi anlaşılmasına, yardımcı olabilir.

Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, gelişmeleri değerlendiren bir açıklama yaptı ve bir de çağrıda bulundu. Sakık, vali ve savcıyı, olayların aydınlanması için göreve çağırdı. "Çatışmanın, ağaç dikme şenliğinden bir gün önce HDP'lilerin bölgeye çadır kurma çalışmaları için gittikleri sırada başladığını" söyledi. "Bu tür şenliklerin, bölgede hep yapıldığını ve teşvik edilmesi gereken bu etkinliklerin, askerin müdahalisine uğramasının kabul edilemeyeceğini" ifade etti.

Sakık'a göre; herkes, "o bölgede PKK'nın üstlendiğini" biliyordu. Buna rağmen, asker, önceden planlandığı anlaşılan bir şekilde, orada bulunan PKK'lılara pusu atmıştı.  Ona göre, çatışmayı asker başlatmıştı. Bölgede bulunan HDP'liler ise dikkatli davranmışlar ve çok sayıda askerin yaşamını yitirmesine neden olacak bir faciayı önlemişlerdi. "Olaylardan önce ve sonra Ağrı'da büyük bir askeri yığınak bulunmasının da anlamlı olduğuna" dikkat çeken Sakık, durumdan şikayet etti.

HDP'liler, "yaralanan askerlerin oradaki yurttaşlar tarafından taşınması" sırasında çekilmiş video görüntülerini de yayınlayarak; "askerlerin ölümüne engel oldukları" mesajını vermek istiyorlar. "Çatışmalarda 5 PKK'linin öldürüldüğünü" de doğrulamıyorlar.

TSK'NIN BİLDİRİSİ

Genelkurmay Başkanlığı, bir açıklama yaparak; yöredeki, yaralı askerlerin taşınmasına yardımcı olan yurttaşlara şükranlarını bildirdi. Bu açıklama, HDP'lilerin yayınladığı videoyla birlikte düşünüldüğünde; "çatışmanın daha ağır sonuçlar doğurmasını önleyecek bir özen gösterildiği" çıkarımını yapabiliyoruz.

Ayrıca, askerin böyle bir bildiri yayınlaması da; geçmiş deneyimler dikkate alındığında, "dikkat çekici bir gelişme" olarak görülebilir. (Sırrı Sakık, bu bildiriye karşı, askere yönelik "iyi de pusu kurdunuz" şeklinde bir tepki gösteriyor.)

CHP HEYETİ

Bu arada, ana muhalefet partisi CHP'nin, "üst düzey bir heyetle olayı incelemek amacıyla bölgeye gitme" kararı da; sorunun anlaşılması bakımından, bir adım sayılabilir.

Hükümet tarafından, TSK tarafından yapılan açıklamalarla, HDP'lilerin değerlendirmeleri arasında, önemli farklar bulunuyor. CHP heyetinin yapacağı araştırma; olayın daha iyi anlaşılmasına, yardımcı olabilir.

SORUNU SİLAHTAN ARINDIRMAK

Kürt sorunu, ülkemizin en köklü ve merkezi sorunu. Çözüm yönünde atılacak her adım, "Türkiye'nin otoriter kodları"nın çözülmesi açısından kritik.

"Çözüme giden yol"un iskeletini ise, "sorunun şiddet ve silahtan arındırılması" oluşturuyor hala. İki yıldan fazla bir zamandır süren "ateşkes"in; giderek, "silah kullanmanın sonlandırılması"na doğru evrilmesi, bu aşamadaki temel hedef.

Ağrı'daki çatışma, şanssız ve olumsuz bir gelişmeydi. Silahlar patladı, insanlarımız hayatlarını yitirdiler.

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Çözüm sürecinin en önemli "ilk hedef"i, "PKK'nin Türkiye sınırları dışına çekilmesi"ydi. Ne yazık ki, güvensizlik ve gerginlik atmosferi içinde, bu beklenti gerçekleşemedi. PKK, silahlarıyla birlikte, Türkiye'de kaldı. Bu durum; her an, "PKK'lilerle TSK'nın karşılaşma ve çatışma riski"ni içinde barındırıyor. Taraflardan birisi, (gerekçesinin şimdiden kestirilmesi mümkün olmayan bir nedenle) tetiğe bastığı an, ok yaydan çıkabiliyor, çıkabilir.

Ağrı'da olan da bu. Şimdiye kadar, karşılıklı olarak, "merkezi denetim" yoluyla, çatışmadan kaçınıldı. Eğer taraflar hassasiyetlerini korur ve kararlı olurlarsa, çatışmasızlığın sürmesi mümkün olabilir.

Seçim atmosferi ve "ortaya çıkacak sonuçların yaratacağı muhtemel siyasi dengelere ilişkin hesaplar", gerilimi tırmandırıyor. Kazanma yönündeki aşırı hırs ve yüklenme; sükuneti, barışçı ortamı zorluyor.

Çözüm süreci, ülkemizin demokrasiye, özgüvene ve rahatlığa yolculuğunun en önemli imkanı. Bu nokta, ne kadar vurgulansa az. Bu süreci özenle koruyup, kollamak zorundayız.

Eğer çatışma yoluna dönülürse, kaybedenin her iki taraf ve Türkiye olacağını,  hatırlatmaya devam edeceğiz.

 

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik