Bir fotoğraf sergisi. Aynı zamanda bir toplumsal hafıza sergisi. 26 kadın akademisyenin özenle çekilmiş fotoğrafları. Türkiye’de yasal alanda, akademik alanda, toplumsal alanda, kadınların hak mücadelesi sonucu mevziler kazanıldı.
Bazı çevrelerin iddia ettiği gibi, kadın hakları yukarıdan erkek dünyasından bir lütuf olarak verilerek, kazanılmadı. Bu mücadele, kadınların öncülüğünde yürütüldü. Elde edilen her hak ve imkan, uzun çabaların, dışlanmaya karşı direnişin, yok sayılmaya karşı var olma kavgasının ürünü.
Sergideki kadınlar, bir dönemi, bu mücadelenin akademik yönünü temsil ediyorlar. Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, Bremen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yasemin Karakaşoğlu, Dr. Charlotte Binder ve araştırma görevlisi Deniz Dağ’ın birlikte hazırladığı fotoğraf sergisi; yakın tarihimizin akademik kadınlarına bir vefa, bir hatırlatma ve saygı anlamı taşıyor. Fotoğraflar, Seçkin Uçan Divan’ın…
İstanbul Balat’ta Kadın Eserleri Kütüphanesi’ndeki “Cesur Kadınlar: Türkiye Akademisinde Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları” başlıklı sergiyi Sevgi Çubukçu şöyle tanımlıyor: “Sergi bizim için akademide toplumsal cinsiyet alanında çalışma yapan ilk kuşak akademisyenlere bir saygı ve vefa niteliğinde.
Hemen her disiplin içinde ya da özerk bir disiplinler arası alan olarak kadın, toplumsal cinsiyet, erkeklik çalışmaları, queer çalışmaları… Bunların hiçbiri bir anda tepeden inmedi. Zorlu mücadelelerin, çalışmaların ve aktarımların bir sonucu aynı zamanda…"
90 Üniversiteden 13’ü
Sergi, “Türkiye Üniversitelerinde Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları: Kurumsallaşma ve Dönüşüm” başlıklı çalışma çerçevesinde gerçekleştirildi. Sevgi Çubukçu, kadın ve toplumsal cinsiyet araştırmaları merkezi olan, 90 civarında üniversiteden 13’ünü derinlemesine incelediklerini söylüyor. Bu araştırmaları da yayına hazırladıklarını belirtiyor.
Sergide, altısı hayatta olmayan, 60 yaş üstü ilk kuşaktan farklı disiplinlerden, 26 kadın akademisyen yer alıyor.