Ana SayfaYazarlarAtatürk’te uzlaşmak

Atatürk’te uzlaşmak

 

Cumhuriyet’in haberine göre: İstanbul’un AK Partili bazı ilçe örgütleri, üyelerini 10 Kasım’da Anıtkabir’de buluşmaya çağırıyorlar.

 

Cumhuriyet’e göre, bunun nedeni, 2019 seçimlerinde kararsızların oranının yüzde 32’lere çıkması…

 

Asıl neden bu mudur, başka nedenler de var mıdır, tartışılabilir. Ancak, AK Parti’de bir tavır değişikliği gözleniyor.

 

Mustafa Armağan’ın Atatürk’e hakaret iddiasıyla mahkumiyeti Ak Parti saflarında günün konusu. İktidar yanlısı yazarların, Armağan’ın cezalandırılmasına sessiz kalışı, kendi aralarında eleştiriliyor.

 

Simgeler

 

Osmanlı’da başlayan ve Cumhuriyet’le güçlenen modernleşme süreci, iki farklı çizginin iktidar mücadelesine zemin hazırladı.

 

Birinci çizgi, Avrupa’daki laiklik ve ulus devlet çizgisini model alırken; diğer çizgi, ‘din ve gelenekleri koruma iddiasıyla’ ilerledi. Bir taraf, ötekini “gerici-yobaz” diye tanımlarken; karşı taraf da, “alafranga”, “taklitçi”, “şekilci” gibi yaftalar kullandı. Her iki tarafın da kendine özgü simgeleri var(dı).

 

Merkeze “modernist”ler egemen olurken, çevre, “gelenekçiler”in alanı haline geldi. Milli Mücadele’ye öncülük eden ve Cumhuriyet’le birlikte tek parti iktidarını kuran “modernleşmeci” akım, Atatürk önderliğinde bir değişim projesi uyguladı.

 

2019 eşiği

 

İddiaları, bir öncü parti liderliğinde kitleleri dini gericiliğin etkisinden kopararak “muasır medeniyet seviyesi”ne ulaşmaktı. Bu iddia, “devlet gücünü kullanarak, alt sınıflara özgü ‘muhafazakar’ ideolojiyle mücadele”ye dönüştü… Evet, kadın hakları, çağdaş hayatın, modern dünyanın, bilimin, yaşamdan zevk almanın önemi gibi konularda adımlar atıldı. Birçok olumlu değişimin yolu açıldı…

 

Öte yandan, devlet ve bürokrasi, toplumu baskı altına aldı; halkın geleneksel alışkanlıklarından ve görünümünden hatta iç dünyasından rahatsız bir yaklaşım gelişti.

 

2002 Kasım’ında hükümet kuracak çoğunluğu elde eden AK Parti iktidarı, çevre adına bir hamle yaptı: 15 yılda, merkez, kıran kırana bir mücadeleyle, önemli ölçüde ele geçirildi…

 

2019 yeni bir eşik. Erdoğan’ın, iktidarını sürdürebilmek ve kalıcı hale getirebilmek için toplumun yarısından bir fazlasının desteğine ihtiyacı var…

 

Hem AK Parti muhalifi kitle, hem de bir kesim AK Parti seçmeni, tereddütlü. İki soru öne çıkıyor: Bunca yetki ve iktidarı tek kişiye verebilir miyiz? Cumhuriyet döneminde elde edilmiş tüm kazanımları kaybeder miyiz?

 

Atatürk, işte bütün bu endişelerin çözüm ışığı olarak buluştuğu bir simge…

 

AK Parti bunu görerek mi hareket ediyor? Yoksa, merkezine egemen olduğu devletin kurucusuyla barışmayı mı hedefliyor?

- Advertisment -