Ana SayfaYazarlarAyıp ve ötesi...

Ayıp ve ötesi…

 

Bu yazıyı Abdullah Gül’ün açıklaması öncesinde yazıyorum. Sonrasında herkes siyasi tahlile yoğunlaşacak ve öncesi büyük ölçüde unutulacak… Ama Gül nasıl karar verirse versin ve ne derse desin, bu noktaya gelirken yaşananlar iç dünyamızda tortusunu sürdürecek.

 

Hatırlandıkça hicap duyulacak muamele eski bir AK Parti mensubuna, hareketin liderlerinden birine, bir önceki cumhurbaşkanına, sonuçta kimseye tek laf etmemiş bir insana yapıldı.

 

Unutmamak gerek ki eğer iktidar adil, eşitlikçi, özgürlükçü ve basiretli bir yönetim sergileseydi, zaten kimsenin aklına Abdullah Gül adı gelmezdi.

 

Ne var ki, barajı düşürmeyerek MHP’yi rehin alma kurnazlığının, ideolojik olarak ve pratikte MHP’ye rehin düşme ile sonuçlanması sonrasında, iktidar ortaklarındaki karakter değişikliği belki de beklenmeliydi…

 

YSK kararının erteletilerek emri vaki ile başka bir partinin seçime katılmamasını hedeflemek, böyle bakıldığında insanı şaşırtmıyor.

 

                                                              ***

 

Bugünlerde ortalıkta ‘bir parmak bal’ olarak gezdirilen tapu dağıtma ve bedelli askerlik de öyle…

 

Ama Gül aday olmasın diye defalarca heyet gönderen iktidar sahiplerinin, kamuoyu önünde FETÖ/PKK çeşitlemeleri eşliğinde tavsiye kılığında tehditler savurması, izana ve saygıya sığmayan bel altı hamleleri yapması halk vicdanında kaçınılmaz olarak yer edecek…

 

Bu noktadan sonra kazansanız ne olacak? İktidarı can simidi olarak gören bir bağımlılık düşkünlüğünden bu ülkeye ne hayır gelebilir?

 

Bütün bu siyasetçiler ileride halkın önüne çıkmaya, yüzüne bakmaya devam edecek. İnsanlar da onların gözüne, içlerini okuyarak bakacaklar… Maalesef bazı yaptıklarınız siz ne denli çabalasanız, üretilmiş gündemlerle gizleseniz ve gücünüz sayesinde konuşulmaz kılsanız da, ömür boyu alınlarda kazılı kalır.

- Advertisment -