ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye’yi demokrasi ve ifade özgürlüğü konusunda sert biçimde eleştirdiği ziyaretinde, Suriye’de siyasi bir çözümün mümkün olmaması halinde “Türkiye’yle birlikte askeri çözüme hazır olduklarını” söylemiş.
Tercihlerinin Suriye’de siyasi çözüm olduğunu, ancak bunun gerçekleşmemesi halinde ABD'nin alternatif yollar izleyeceğini, bunun IŞİD'in “sökülüp atılmasını” da içerdiğini sözlerine eklemiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile karşılıklı oturmuş gülümseyen fotoğrafının altında okudum BBC’nin bu haberini.
Diplomasi böyle bir şey.
İki kişi birbirine gülümsüyor ve bu gülümsemenin zerre kadar inandırıcı olmadığını herkes biliyor.
Ama biz inanıyormuş gibi yapmak zorunda olmadığımızdan, ABD’li yetkilinin Suriye ve IŞİD ile ilgili sözlerinin fotoğraftaki gülümsemesi kadar inandırıcı olduğunu söyleyebiliriz.
Suriye günahı
Suriye’de Esad sivil katliamlarına başladığında ABD hem Suriye halkına, hem dünyaya müdahale sinyali verdi. Avrupalı müttefikleri de. Dönemin Fransa dışişleri bakanı Esad’ın yeni yılı görmeyeceğini ilan etti.
ABD’nin o dönemde Türkiye’yi, Esad rejimiyle ilişkilerini kesmesi ve Suriye’ye girmesi için nasıl teşvik ettiğini biliyoruz.
Türkiye de bu rüzgarla başlangıçta büyük laflar da etti ama yine de ihtiyatı elden bırakıp, tek başına oraya girmeme basiretini göstermeyi başardı.
IŞİD veya başka örgütlerin isimlerinin anılmadığı, Rusya’nın henüz Suriye’ye yerleşmediği bir dönemde, ABD sadece Esad’ın hava gücünü yok ederek savaşın sonunu belirleyebilirdi.
Çünkü direnme hakkını kullanan hakla karşı rejimin en büyük avantajı oydu.
Ama bunu yapmadı.
Sonrasında kimyasal silah güya kırmızı çizgisiydi, Esad kullandı ve o yine müdahale etmedi.
Muhalifleri eğitti ama alenen gönderdiği “eğitimliler” onları bekleyen örgütler tarafından keklik gibi avlandı.