Örgüt davalarında deneyimli ağır ceza hakimi Köksal Şengün'le; Trabzon'da babaevinde yaptığımız röportajımızın ikinci bölümünü sunuyoruz:
Siz örgüt davalarında uzman bu konuda çok deneyimli bir hakimsiniz. Ne zaman Ergenekon soruşturmasında burada bir yanlış var, burada bir siyasi ajanda var dediniz?
Köksal Şengün: Ya başlangıçtan beri var. Başlangıçtan beri devam ediyor yani. Katmer katmer oldu. Biliyorsunuz hepsi bir arada gelmedi. Bekliyorsunuz… İşte bak buraya başladı, buraya kadar geldi bunun bir devamı da olacak diye düşünüyorsunuz. Nitekim oluyor.
Peki Ergenekon davasından önce siz cemaatin böylesi bir organizasyonu olduğunu tahmin ediyor muydunuz?
Köksal Şengün: Bu kadar derinini bilmiyorduk. Vardı, cemaat vardı.. Cemaat eskiden beri var. Bu iktidarla başlamadı cemaat. Daha önce de vardı ama bu iktidar onu palazlandırdı. Çünkü iktidarın siyasi kadrosunun dışında devlet kadrosu yoktu. Devlet kadrosunu bu adamlarla tamamladılar işte. Askeriyesinde olsun, emniyetinde olsun, adliyesinde olsun. Diğer kurumların hepsinde bunlar işbaşına getirildi. Çünkü iş ortaklığı vardı.
Peki siz bu kadar güçlü olduğunu cemaatin tahmin ediyor muydunuz Ergenekon'dan önce? Böylesi bir kumpası kuracaklarını.
Köksal Şengün: Kumpası düşünürdüm de o kadar güçlü olduklarını düşünmedim. Çünkü yanında başka kişilerde olur diye düşündüm ama bunlar o kadar güzel tertipler yapmışlar ki o kadar güzel ele aldılar ki kurumları yani, dışarıdakilerin ses çıkarma şansı kalmadı gibi bir şey. Herkesi bağladılar. Bir hakime etki etmek için hakimler kurulunu bağladılar. Hakimler kurulunu da elde ettiler. Yani hakim orada ne kadar bağırırsa bağırsın sonuçta bağlı olduğu hakimler yüksek kurulu var. Onu da elde ettiler onu da çevrelediler.
Ergenekon soruşturmasından dolayı sizce yargılanması gereken insanlar var mı?
Köksal Şengün: E mutlaka vardır. Mutlaka var. Birçok insan var.
Kim o insanlar?
Köksal Şengün: Hazırlık aşamasından karar aşamasına kadar birçok yanlış var. Bunlara imza atmış birçok insan var yani. Ayrı ayrı kurumlardan. Bunların hepsi yargılanması lazım.
Peki sizce Ergenekon soruşturması ne zaman düşünüldü? Ne zaman planlandı? Ve ne zaman uygulamaya geçildi?
Köksal Şengün: Valla ne zaman planlandı… Epey zaman askerlerin, hakimlerin toparlayıp, konuşmalar falan yapıldı, toplantılar oldu. Brifing falan verildi. Bunlardan sonra hükümet korkmaya başladı. Hükümette darbe olur, bir şey olur hesabına kapıldı. Ürktü daha doğrusu. Onlar da, o kesimde pompaladı daha doğrusu. Ürkmelerine önayak oldular. Paralel yapı dediğimiz kişiler ürkmelerine ön ayak oldular. Sonuçta eline düştüler. Biz yaparız dediler. Yaptılar nitekim.
Yani daha önceden kurgulanmış, tasarlanmış bir şey mi?
Köksal Şengün: Evet tabii, gayet tabii. Bir anda olmaz böyle bir şey, bir anda ortaya çıkmaz. Bu çünkü münferit bir olay değil. Kaç tane kolu var gördünüz, yaşadınız. Kaç grup oldu, kaç ayrı suçlama oldu. Yani bunlar hepsi bir araya getirilerek yapıldı. Toplandılar bir araya. Bunlar da bir sürece tekabül eder.
Bu davanın mağdurları, bu davada hedef olan kişiler soruşturmalarda iddianamelerde ismi katılan kişiler hangi parametrelerle seçildi? Hangi kriterlerle seçildi?
Köksal Şengün: Hepsi bir görüşe sahip insanlar. Biliyorsunuz hepsi aynı tandansa sahip. Yani sol diyelim, sol tandanslı veyahut cumhuriyetçi mi diyorlar ne diyorlarsa hep aynı tür insanlar seçildi. Tabii onların da kolları var. Cumhuriyetçilerin de kendine özgü yapıları var. İçlerinde öyle insanlar var ki, yan yana getiremezsiniz. Dışarıda yan yana getirdiğinizde kavga ederler. Ama biz onları bir arada yargıladık. Öyle insanları getirdiler bir araya. Yani kendilerine karşı olan diyelim daha genel konuşalım, kendilerine karşı olan hangi grup varsa üstesinden geldiler.
Siz bu davanın, Ergenekon’un, Askeri Casusluk, Balyoz, KCK, Selam Tevhid…
Köksal Şengün: Sayın daha çok var.. (Gülüyor)
17 Aralık. Bu davalar bir paket mi sizce?
Köksal Şengün: Paket değilse de birbirleriyle bağlantılıydılar. Yani olmadı, birisi olmadı öbürü, öbürü olmadı öteki… Biri tutmadı öbürü üzerinden yürüyelim şeklinde yürütüldüler yani. Hepsi bir amaca hizmet ediyor yani. Hepsi gizli kapaklı bir şey yok. Görüyorsunuz hepimiz birlikte yaşadık. Ama çok zor bir süreçti. Çok…
Sizin sağlığınız bozuldu değil mi bu süreçte?
Köksal Şengün: Tabii, kanser oldum. Akciğer kanseriyim şimdi.
Geçmiş olsun.
Köksal Şengün: Sağ olun. Onu da şeye bağlıyorlar, üzüntüye strese bağlıyorlar. Çünkü görevden alındıktan sonra ortaya çıktı. Ama bu konuda kimseyi suçlamam. Olacağı vardı, oldu yani. Bunların yüzünden böyle oldu diyemem, demem. Çünkü bir işe yaramaz ne olacak yani? Söylesem ne olur…