CHP yeni anayasa ve “Başkanlık” tartışmalarına bir şekilde müdahil olmaya karar vermiş görünüyor:
Değişik şehirlerde bir dizi miting yapılacak. Ana ‘tema’: Başkanlık sisteminin “tek adam” yönetimine yol açması ve diktatör yaratması. Slogan, “böldürtmeyeceğiz” olarak belirlenmiş. 'Tayyip Erdoğan'ın başkan seçilmesinin Türkiye'yi bölebileceği' endişesi öne çıkarılıyor. Hatırlayalım: MHP, “Başkanlık” sistemine itiraz ederken, bu sistemin federal yapıya götüreceği, bölünmeye yol açacağı itirazında bulunmuş, Bahçeli “başkanlık” kelimesine bile karşı çıkmıştı. Bunun sonucu olarak, AK Parti/MHP arasındaki uzlaşmanın, “Cumhurbaşkanlığı” kelimesinin korunmasıyla gerçekleşebildiği söyleniyor.
Milliyetçi zemin
AK Parti-MHP işbirliği, 'milliyetçi bir zemin' demek. CHP'nin temel itirazı da, milliyetçilik üzerinden yürüyor. Yeni bir anayasa yapılırken, Başkanlık tartışılırken, CHP tarafından gündeme getirilmesi gereken demokrasi ve ekonomi başlıkları varken, demokrasi ve insandan yana bir muhalefete ihtiyaç varken; tam tersine, ‘bölünme korkusu’ gibi statükocu bir yaklaşım tercih ediliyor. Taslaklardan anlaşılabildiği kadarıyla, Meclis ve yargı karşısında aşırı yetkilendirilmiş bir başkanlık söz konusu… CHP, itirazlarını “denge ve denetim”, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu, ekonominin yönetimi, dış politikanın yönetimi gibi somut konulara yöneltebilecekken, “başkanlık”a slogancı düzeyde karşı çıkan (ve başkanlığın bölünmeye yol açmasından korkan) bir söylemi seçiyor.