Ana SayfaYazarlarFazıl Say ve AK Parti Programı

Fazıl Say ve AK Parti Programı

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fazıl Say’ı annesinin ölümü nedeniyle arayıp başsağlığı dilemesi, insani bir tutum. Fazıl Say’ın Cumhurbaşkanını konserine davet etmesi, bunun devamında gelişen bir jest.

 

Cumhurbaşkanı’nın davete icabeti ise, yeni bir durum. Eleştirellik, sekülerlik ve elitizm gibi kavramlarla özdeşleştirilmiş bir sanatçı ile, Cumhurbaşkanı arasında, bir diyalog gelişiyor.

 

Bu durum birçok yönden ilginç. Son haftalarda yaşanan, Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Deniz Çakır polemikleri de hala sıcakken üstelik. Fazıl Say’la kurulan diyalog, geniş çevreleri memnun ederken, bazı çevrelerin şüpheli bakışlarına neden oluyor. Evet, bu bir adım.

 

İktidar açısından da, muhalif duruş açısından da. Buna benzer yaklaşımların yaygınlaşmasını umuyoruz. Şüpheyle yaklaşanların da kendilerine göre gerekçeleri bulunuyor.

 

Muhaliflere yönelik baskılar, ekonomik ve toplumsal gerilimler sürerken, sanki hayat tamamen normal şekilde devam ediyormuşçasına bir “uzlaşma havası”ndan söz edilmesini, yapmacık bulanlar var.

 

Elbette farklı bakış açıları olabilir. Ne olursa olsun, gerilimi azaltmanın yollarını aramalı, imkanları çoğaltmalıyız. Fazıl Say-Erdoğan diyaloğu, bu yönde atılmış bir adım.

 

Uzlaşma ama nasıl?

 

Nasıl ve hangi temelde bir uzlaşmayı arzuluyoruz? Aslında, iktidar açısından bakarsak. AK Parti programındaki “hak hayata özgürlükler" maddesini hayata geçirmek bile önemli bir adım olabilir.

 

Ne diyor AK Parti programı? “Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Paris Şartı ve Helsinki Nihai Senedi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin insan hakları alanında getirdiği standartlar uygulamaya geçirilecektir.

 

İnsan hakları alanında faaliyet gösteren gönüllü kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerileri dikkate alınacak, devlet organları ile bu kuruluşlar arasında sıkı bir işbirliği oluşturulacaktır.

 

Çağımız demokrasilerinin vazgeçilmez koşullarından biri özgür medyanın varlığıdır. Başta anayasa olmak üzere medyaya ilişkin tüm yasal çerçeve ele alınarak, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen ve demokratik toplum düzeninin gerekleri ile bağdaşmayan yasak ve cezalar kaldırılacaktır."

 

Uzağa gitmeye gerek yok. İktidar partisi kendi programında yazanları öncelikle uygulayabilir. Böylece ötekinin de hakkı hukuku, muhalifin de hakkı hukuku korunur, böylece bir uzlaşmaya ulaşılabilir. Fazıl Say konserinin bu yönde bir adım olması dileğiyle.

- Advertisment -