Ana SayfaYazarlarFransa’da Macron Cumhurbaşkanı gibi

Fransa’da Macron Cumhurbaşkanı gibi

 

Fransa’da anketler bu defa yanılmadı. Katılım oranının yüzde 77 olduğu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda sandıktan Valls hükümetinin eski Ekonomi Bakanı sosyal liberal bağımsız aday Emmanuel Macron (yüzde 23,9) ile aşırı Sağcı Ulusal Cephe’nin (FN/ Front National) Genel Başkanı Marine Le Pen (yüzde 21, 7) çıktı. 7 Mayıs’taki ikinci tur, bir süredir anketlerin işaret ettiği gibi, bu iki aday arasında gerçekleşecek.

 

İlk turda ılımlı Sağı temsil eden Cumhuriyetçiler’ in (LR/ Les Républicains) sorunlu adayı François Fillon son çıkışına karşın yüzde 20 oy oranıyla ancak aşırı Sol’un bağımsız adayı Jean Luc Mélenchon’u az farkla (0.8) geride bırakabildi. Sosyalist Parti’nin (PS) yalnız adayı Benoît Hamon ise Sol’daki “yararlı oy” (vote utile) çağrıları nedeniyle beklenenden de kötü bir skor (yüzde 6,3) aldı. Bugüne kadar Cumhurbaşkanlarını seçe gelen bu iki büyük siyasi ailenin devre dışı kalması bu seçimlerin uzun, uzun tartışılacak önemli sonuçlarından birini oluşturuyor. 

 

Kabul etmek gerekir ki iki turlu seçimlerde ilk iki sırayı alamayan adayların seçmenlerine ikinci tura kalan iki adaydan hangisini desteklemeleri gerektiğine ilişkin verecekleri işaret belirleyici oluyor. Seçmen her ne kadar özgür iradesiyle hareket ediyor olsa da büyük ölçüde liderlerinin çağrısına uyuyor. O bakımdan Macron ve Le Pen için arkalarındaki adayların, özellikle yüzde 20 oy almış olan Fillon ve Mélenchon’un ikinci tur için verdikleri sinyal hayati önem taşıyor.

 

Emmanuel Macron’a ilk destek açıklaması, oylarının bir bölümü Macron’a, diğer bölümü de Mélenchon’a eklemlenmiş olan Hamon’dan geldi. Hamon’ a oy vermiş olan yüzde 6,2’lik seçmenin ikinci turda Macron’a yönelmesi zaten doğaldı. Asıl önemlisi Fillon’un Marine Le Pen’e karşı seçmeni Macron’u desteklemeye çağırması oldu. Cumhuriyetçiler ’in (LR) önemli şahsiyetleri de Macron’a destek açıklamasında bulunurken, bu desteğin Cumhuriyet ve AB üyeliği için en büyük tehlike olarak gördükleri Le Pen ve FN’e karşı olduğunun altını çizmeye özen gösterdiler.

 

Cumhuriyetçi seçmenin, ılımlı Sağ ve Sol’a hitap ettiğini savunan Macron’a destek vermesi doğal karşılanabilir belki ama seçmenlerden Marine Le Pen lehine bir fire bekleniyorsa bu firenin en çok bu seçmen grubundan olacağının da göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu konuda yapılan ve Pazar gecesi açıklanan ilk anket LR seçmeninin yüzde 48’inin Macron’a, 33’ünün Bayan Le Pen’e oy vereceğini, yüzde 19’unun ise sandığa gitmeyeceğini gösteriyor.

 

İkinci turda çekimser kalmanın seçim sonuçları üzerinde belirli bir etkisi olacağına kuşku yok. Özellikle adaylardan biri lehine oy kullanması beklenen seçmenin sandığa gitmemesinin. Bu açıdan bakıldığında liderleri Macron’a destek beyanında bulunan seçmenin çekimser kalması Le Pen’e dolaylı destek anlamına geliyor. Ilımlı Sağ seçmenin kendini sosyal demokrat olarak niteleyen bir aday karşısındaki çekimserliği anlaşılabilir belki ama ilk bakışta kendini Sol’da tarif edenler için aşırı Sağ’a dolaylı destek vermek pek kabul edilemez herhalde.

 

Ne var ki aşırı Sol’daki Asi Fransa (La France Insoumise) hareketinin lideri ve adayı Jean Luc Mélenchon yaptığı açıklamada, her iki adaya da mesafeli durdu ve adaylardan biri lehine şimdilik oy çağrısında bulunmayacağını belirtti. Aslında zıt kutuplarda olsalar da Mélenchon ile Le Pen’in özellikle AB’ye yaklaşımında benzerlikler var. Her ikisi de AB anlaşmalarının yeniden müzakere edilmesini, bu mümkün değilse AB üyeliği konusunda (Frexit) halkoyuna gidilmesini savunuyor.

 

Bununla birlikte aşırı Sol seçmenden Le Pen’e önemli bir destek beklemek kolay değil. Ama sandığa gitmemeleri mümkün. Bununla birlikte Mélenchon’un ileriki günlerde seçmeni kendisine oy vermiş olan Komünist Parti’nin (PC) Genel Sekreteri Pierre Laurent’nınkine benzer bir çağrı yapması beklenebilir. Laurent Pazar gecesi seçmeni Le Pen’i yenmeye çağırırken şu hususları vurgulamaya özen gösterdi: “Marine Le Pen’i yeneceğiz (…) Ama bunu yapmak için tek bir oy pusulası var açıkçası ama bu Emmanuel Macron’un mücadele edeceğimiz programına destek vereceğiz anlamına gelmiyor.”  

 

Görüldüğü gibi, ilk turu ikinci sırada bitiren Le Pen, ikinci turda yüzde 5 ve üstünde oy almış adayların desteğine sahip bulunmuyor. Pazar gecesi yapılan bir anket (İpsos) daha öncekiler gibi, Emmanuel Macron’un ikinci turda Marine Le Pen’e karşı ezici (yüzde 38’e karşı 62) üstünlük sağlayacağına işaret ediyor. Kısacası Le Pen’in işi kolay görünmüyor. Bir mucize olmazsa, 39 yaşındaki Macron V. Cumhuriyet’in en genç Cumhurbaşkanı unvanını Valéry Giscard d’Estaing’ten devralmak üzere.

 

Ayrı bir tartışma konusu ama bu veri esas alındığında, Frexit tehdidinin de en azından kısa vadede savuşturulduğunu, dolayısıyla AB’nin yakın bir gelecekte dağılmasının söz konusu olmadığını söylemek mümkün.          

 

 

 

 

 

  

- Advertisment -