Eşcinsel insanların uğrak mekânı olarak bilinen bir barın müdavimi bir adam… Eski eşi ruhsal sorunlarının olduğunu, kendisine şiddet uyguladığını söylüyor. Hikâyede tuhaf bir baba figürü var.
Barda içki içerken babasının baskısından bahsederek ağladığını söylüyor tanıklar.
Böylesi bir patolojik vaka internet üzerinden, Suriye savaşında tarafların elinde bol sayıda olsa dengeleri değiştirecek kapasitede bir otomatik silahı alabiliyor. Nasıl aldın, niye aldın diye soran yok. Psikolojik sorunları ve şiddet geçmişi olan bir şahsın bu silahlara erişimi önünde bir engel yok.
Ve bu silahla müdavimi olduğu barı basan manyak saldırgan onlarca masum insanı öldürüyor.
Bu örgü içinde suçlanacak, sorgulanacak bir dizi unsur var elbette.
Örneğin şiddet eğilimi olan ve karısını döven bir kişinin ABD'nin ilgili makamları tarafından takip edilmemesi, psikolojik sorunları olan birinin kamu sağlığı birimleri tarafından takip edilmiyor olması. Geleneksel aile yapısının kötü örnekleri ile modern toplumun hastalıklarının bileşiminin oluşturduğu tahribat. Popüler kültürde, bilgisayar oyunlarında normalleşen kitlesel katliam fikri.
Ve elbette bir gece kulübünü taramayı sağlayacak bir silahın böylesi bir profile sahip biri tarafından bile kolayca alınabilmesini sağlayan denetimsiz silah piyasası. Bunu yücelten, gerçek Amerikalılık kimliği olarak gören, özgürlüklerin en temel şartlarından biri olarak lanse eden bir siyaset kültürü.
Oysa ki şu anda ağırlıklı olarak konuşulan İslam. İslam'ın eşcinselliğe yaklaşımı, radikal İslami örgütler, terör…
Burada bir yanlışlık var.
Batı kendi problemlerine teşhis koymamak için suçu taca atmaya devam ettikçe bu problem çözülmeyi bırakın daha da büyüyerek devam edecek.
Bu tür hadiselerin bir medeniyetler çatışması olarak algılanması radikal siyasetçileri güçlendirmeye devam edecek. ABD'deki son saldırıdan sonra Trump'ın oylarının arttığı yönünde anket sonuçları gelmeye başladı bile.
Trump gibi siyasetçilerin kazanması ise İslam karşıtı radikalizmi güçlendirecek…