Koalisyon görüşmelerine yaklaştıkça AKP saflarında bariz bir tedirginlik oluşmaya başladı. Bunun bir nedeni tek başına iktidara alışmış bir partinin şimdi bu yetkiyi paylaşma rahatsızlığı. Ayrıca MHP ile olduğunuzda tipik bir ‘eski Türkiye’ mesajı vermekle kalmazsınız. Muhtemelen parti içi yapılanmanızda ilkesizlik hakim olur ve devlet bürokrasisi de hızla eskiye dönüş yapar. CHP ile yaptığınızda ise kendi içinde tutarsızlıklar taşıyan, yerli ve dış birçok unsurun kolayca nüfuz edeceği bir parti ile yürümek durumunda kalırsınız ve bunun yaratacağı tehlike ve tuzaklara karşı tetikte olmanız gerekir.
Ne var ki CHP ile bir koalisyon kaçınılmaz olarak ‘yeni’ olana aittir ve tarihsel parantezin barış içinde, yumuşak bir geçişle kapanmasını sağlayabilir. Bu partinin ima ettiği belirsizliğin aşılması ise hiç de zor olmaz. Çok net bir koalisyon protokolü yapılır, kamuoyuna sunulur ve herhangi bir taraf anlaşmayı bozduğu an koalisyonun biteceği söylenir. Bunu bozacak taraf AKP olmayacağına göre girilecek seçimde siyasi bedeli CHP ödeyecektir. Diğer taraftan CHP için kısa vadeli bir koalisyon anlamlı olmaz, çünkü AKP’nin iktidarda kalmasına destek işlevi olarak değerlendirilir. Dolayısıyla CHP uzun vadeli bir işbirliği isteyecek ve bunu ihlalden de kaçınacaktır.
Ancak bu rasyonel analizin hayata tekabül edip etmeyeceğini bilemeyiz. Dolayısıyla AKP’nin sürekli şeffaf bir yol izlemesi, kamuoyunu bilgilendirme açısından tetikte olması gerekebilir. Ama buna değer… Çünkü AKP’nin hararetli gönüldaşları idrak etmeseler ya da kimliksel bir dik duruş uğruna görmezden gelseler de, bu partinin kendini yenilemesi şart. Yeni Türkiye ancak bir Yeni AKP ile mümkün… Bunun yapılabilmesi ise en azından bir süreliğine normalleşmeyi, sıradanlaşmayı, toplum karşısında tevazuyu gerektiriyor. AKP çok önemli bir devrimsel işlev gördü. Eski yapıyı yıprattı, geriletti ve ideolojik zeminini anlamsızlaştırdı. Ancak bunu ister istemez otoriterliğe kaymalar göstererek yaptı. Kavga eğer sizin üzerinizde bariz bir tehdit varken desteklenebilir ve savunulabilir. Ama güçler eşitlendiğinde hâlâ kavga modeli üzerinden hayata bakmaya devam edilir, her olay kavga bağlamı içine oturtularak sunulursa, kendi çeperinizde yozlaşmaya teşne bir sosyoloji üretirsiniz.
CHP ile koalisyon sadece ülke için değil, laik ve muhafazakâr kesimlerin kavgacı külhanları ve özellikle AKP ile CHP için de bir normalleşme olur. İsterse sadece bir ay sürsün, AKP’nin buna hazır olduğunu, güç paylaşmaktan çekinmediğini, bu toprakların kalıcı ve kurucu unsurlarından biri olduğunu ortaya koyar. Bunun siyasi anlamı ise çok daha derin olacaktır: AKP yeniden tek başına iktidarda olacağı bir on yılın kapısını aralarken, partiyi de bunu taşıyabilecek yeniden yapılanma sürecinden geçirebilir. Ayrıca dış politikada ve Orta Doğu’nun geleceğinde tazelenmiş bir meşruiyet çerçevesi üzerinden bütün dünyaya konuşabilir ve sözü dinlenir hale gelir…
CHP ile koalisyondan tedirgin olanlar belki ‘aynı’ AKP’nin toplum için hep ‘aynı’ anlama sahip olacağını sanıyorlar. Yanılıyorlar… AKP yenilenmeli ve yenilenme fırsatlarını da kaçırmamalı.