2005 yılının başları… TBMM’den Hrant Dink ve Etyen Mahçupyan’a telefon geldi. Onlara Ermeni sorununda kendilerini dinlemek üzere bir komisyon çalışması yapıldığı anlatıldı. Hrant, heyecanla beni aradı. “Bizi Meclis dinleyecek Oral” dedi. Fikrimi sordu. “Hiç düşünmeyin hemen gidin” dedim. 31 Ocak tarihli gazeteler haberi şöyle verdi:
“TBMM, tarihinde ilk kez Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ermenileri, Meclis’e davet ederek 1915’te yaşananlar, Ermenistan- Türkiye ilişkileri ve diaspora Ermenileri hakkındaki görüşlerini dinleyecek.” (…) “TBMM Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkan Vekili AK Parti Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun, bugüne kadar böyle bir şeyin yapılmamasının büyük bir eksiklik olduğunu vurguladı.” Alaboyun, gazeteci Etyen Mahçupyan ve Hrant Dink’in TBMM’ye davet edilerek dinlenilmesine komisyonun bütün üyelerinin olumlu baktığını söyledi.
Ermeni meselesini görmezlikten gelmenin mümkün olmadığını hatırlatan Alaboyun, “Oturup konuyu araştırmamız ve tartışmamız lazım. Meseleyi en iyi bilenler de doğal olarak Ermeni vatandaşlarımız” dedi. ‘Soykırım’ tartışması gündeme oturunca bu tarihi olayı hatırladım.
Etyen Mahçupyan, 16 sene sonra o buluşmayı şöyle özetledi:
“Meclis’te bir oda. 25 kişi kadar. Önce Hrant ve ben konuştuk. Tarih anlattık ve Ermenilerin, Türkiye’de Ermenistan’da meseleye nasıl baktıklarını ilettik. Bizden sonra hatırladığıma göre iki kişi olayın farklı yönlerine, Türklerin duygularına işaret etti. Ancak söylediklerimize itiraz eden olmadı. Sonrasında biz birer kez daha konuştuk ve bu noktada Türkiye’nin nasıl davranabileceğini, Ermenistan’la ve Diaspora ile ilişki kurması gerektiğini, tüm Kafkasya’yı içeren bir bakışın önemini vurguladık.”
Nereden Nereye?
Hemen her yıl “ABD Başkanı 24 Nisan geldiğinde ne diyecek?” gerilimi yaşanıyor. Biraz geriye gidelim… Gün geldi, Başbakan Tayyip Erdoğan ‘Dersim katliamı’ için devlet adına özür diledi. 2014 yılından itibaren Tayyip Erdoğan önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı olarak, Ermenilerin acısını paylaşan açıklamalar yaptı.