ABD’de doktorluk yapan yakın bir arkadaşım 11 Eylül 2001 hadiseleri olduğunda başörtülü kadınlara arabasıyla ekmek dağıtmıştı. En kolay hedef olarak görülen Müslüman kadınlara yönelik sayısız fiziki ve sözlü saldırı gerçekleşmişti çok kısa bir sürede. Sokağa çıkıp en hayati ihtiyaçlarını bile karşılayamamış, evlerinde mahsur kalmış kadınlara başörtülü olmadığı için yardım edebilmişti arkadaşım.
İhtisas için Amerika’ya giden, İslami yaşam tarzına yakın olan arkadaşım yıllar sonra ülkesine döndü ve bir sahil sitesinden yazlık aldı, hasretle geldiği vatanında biraz huzur bulmak için. ABD’de iken denizde ve her nevi kamusal havuzda kullandığı kısmen kapalı mayosuyla sitenin havuzuna gittiğinde neye uğradığını anlayamadı. Daha birkaç kulaç atmıştı ki, evinin balkonundan kendisini gören ve anında telefona sarılan bir adamın şikayetiyle resmi kıyafetli güvenlik görevlileri havuza gelip derhal çıkmasını emretti. Havuza girip zorla çıkarmakla tehdit ederek. Bunun üzerine bir dilekçeyle başvurduğu site yönetimi kapalı mayonun sitenin genel konseptine uymaması ve kabul edilemeyeceği gerekçesiyle yüzme hakkını reddetti. Böyle hak ihlali olamaz ama en azından daha insani ve medeni bir tebliğ usulü olabilirdi, özür dilenebilirdi, hiçbiri olmadı. Geçmişten söz etmiyorum, şimdi bu günlerde bu memlekette hala gerçekleşebilen ceberutluk.
* * *
Ayşegül Terzi’ye otobüste saldırıda bulunan adam, savcıya büyük bir rahatlıkla haklılığını kanıtlamaya çalışmış. Giyimini beğenmediği insanları dövermiş, vücutta açık yerler görünce tekme atarmış. Kolayca iyileşebilir basit bir yaralama gerekçesiyle serbest bırakılması olaydan daha çok şoke etti hepimizi. Adaletteki bu rahatlığın yol açacağı toplumsal zehirlenme ve yerle bir olan hak ve adalet duygusu gözardı edildi. Adam bu “haklı” eylemlerini rahatlıkla sürdürebileceği bir ortamın olduğu zehabına kapılamadan neyse ki tutuklandı. Suçun oluştuğu alan sonunda teslim edildiği gibi, basit bir yaralamanın çok ötesinde, yaşam tarzına müdahale ve halkı kin ve düşmanlığa sürükleme maddeleriydi.
İran bu günlerde inkılabı sağlamlaştırmak için yeni bir hamle yapmak istemiş olmalı ki en kolay hedef olarak gördüğü kadınlara yöneltti yine yasakları. Dini lider Hamaney’den geldi fetva: “Kadınların halka açık ve namahremin göreceği yerlerde bisiklete binmesi haramdır.” Gerekçe ise bisiklete binmenin kadınların iffetine tehdit oluşturması.