Köşe yazarlarımızın birçoğunu şahsen tanıyorum. Kimini daha yakından, kimini biraz, kimini de uzaktan. Önemli bir kısmının mesleğe girişlerini bile hatırlıyorum.
Medyada, her dönemde, köşe yazarları arasında, polemik dozunu yüksek tutanlar, kişilikleri hedef alanlar, kaliteyi düşürenler olur.
Kalem savaşlarının, daha çok gazetelerin patronlarının yönlendirdiği bir tarzda yürüdüğü dönemler çoğunluktadır.
Bu tip yazarların mesleğin saygınlığını zedelediğine sık sık tanıklık ettik. Medya patronları genelde bu tür kalemleri koruyup kollama ihtiyacı hissetmiştir…
Yerleşik yapılar sarsılıyor
Bu kez biraz daha farklı bir süreçten geçiyoruz.
14 yıllık bir dönem…
Cumhuriyet'in kuruluş yılları haricinde, en uzun süre kesintisiz olarak iktidarda kalabilmiş bir tek parti iktidarı ve giderek gücün tek elde, tek merkezde toplandığı bir süreç…
Yerleşik medya yapılanması alt üst oldu.
Geçmişte “merkez medya” olarak bilinen kesim hırpalandı, maddi açıdan sıkıştırıldı, yazarlarının bir kısmı gazeteciliği bırakmak zorunda kaldı. Bazı geleneksel medya patronları mesleği terk ettiler.
Yeni krizler
Son dönemde, “iki farklı Türkiye”nin yüz yılı aşkın süredir devam eden çatışmasının, bir başka boyutuna tanıklık ediyoruz. Birbirine eşit güçlerin hesaplaşması, iç ve dış dengeleri sarsıyor, kutupları sivriltiyor. Sonuç, elbette, istendiği gibi olmuyor…
Bu köşede çokça dile getirdiğimiz gibi, iki Türkiye'nin birbirini yok etmesi mümkün değil.
AK Parti, kendi etrafında bir medya ağı örgütledi. Elindeki iktidar imkanlarıyla büyük bir medya yapılanmasına sahip oldu. Yaşanan dönüşüm sürecinde, medya, hepimizin gözü önünde, yeniden şekil aldı. TRT televizyonları da sürece dahil oldu…
Bu gerilim ortamında, bu kapışma halinde bazı köşe yazılarının kalitesinin düştüğünü görüyoruz.
Parmaklar sallanıyor, istihbarat örgütlerinin diliyle konuşan birileri etrafa tehditler yağdırıyor…
Her ne olursa olsun, bu dönemin aşılmasını ve bir “normalleşme”nin gerçekleşmesini beklemeye devam ediyoruz.
Büyükada
Büyükada bu yaz tatsızlıklara tanık oldu. İnsan hakları savunucuları tutuklandı. Faytonların neden olduğu kazalar arttı. Ancak Büyükada’da güzel şeyler de oluyor.
İki yıldır kapanan yazlık sinemanın yerine haftada iki gün film gösteren yeni bir sahne kazanıldı. Anadolu Kulübü yönetiminin girişimiyle deniz kıyısında Şamdan'ın yerinde sinema gösterimi başladı.
Büyükada Deniz Külübü 32. kez adalı çocuklara yüzücü sertifikalarını kazandırdı.