16 Nisan 2017 Anayasa değişikliğine bağlı olarak Meclis içtüzüğünün değişmesi gündemde. AK Parti ve MHP’nin üzerinde anlaştığı maddeler, komisyonlardan geçiyor. Yoğun siyasi gündem nedeniyle dikkatlerden kaçan bu değişiklik çalışmasının bazı maddeleri var ki, kabul edilmesi halinde ciddi sorunlar yaratacak.
Bunlardan birisi 15. madde: “(…) 3. Görüşmeler sırasında Cumhurbaşkanına, TBMM'ye, TBMM Başkanına, TBMM Başkanlık Divanına ve Başkanlık görevini yerine getiren Başkanvekiline hakarette bulunmak, sövmek veya onları tehdit etmek yahut Türkiye Cumhuriyetine veya onun Anayasa düzenine sövmek, Türk Milletinin tarihi ve ortak geçmişine yönelik hakaret ve ithamlar ile Anayasanın ilk dört maddesine aykırı beyanlarda bulunmak, Türkiye Cumhuriyetinin Anayasa ve kanunlarda düzenlenen idari yapısı ve yerleşim birimlerine ilişkin Anayasa ve kanunlara aykırı isim ve sıfatlar kullanmak;” yasaklanıyor.
‘Aykırı beyan’
Görüldüğü gibi “Anayasanın ilk dört maddesine aykırı beyanlarda bulunmak” yasak! Bu ifade, yasakçılığı genişletmeye imkan verecek. Bu dört maddenin içinde “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü” ifadesi de yer alıyor. Devletçi zihniyetin somut ifadesi olan, “devletin ülkesi, devletin milleti” tanımı, bir mukkades tanım haline dönüşmüş oluyor.
Meclis Başkanı, bu maddeleri gerekçe göstererek, milletvekilinin konuşmasını kesebilecek ve ona ceza verebilecek. “Bütünlüğe aykırı konuşuyorsun” dediği an iş bitecek.
Aynı şekilde, “İdari yapı ve yerleşim birimleri” vurgusuyla, köylerin, kasabaların, şehirlerin eski adlarını Meclis kürsüsünden kullanmak yasaklanıyor. Resmi olarak ne yazıyorsa o söylenecek.
‘Norşin’den ‘Potamya’ya
Hatırlar mısınız? AK Partili ilk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bitlis'in Güroymak ilçesine gitmiş ve yurttaşlara o ilçenin orijinal adıyla “Norşinliler” diye seslenmişti. Artık bu sözcük de kürsüden söylenemeyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ata yurdu Rize'nin Güneysu ilçesinin tarihi adı da “Potamya”dır. Bunu kürsüden söylemek de artık mümkün değildir.
“Kürt” ve “Kürdistan” kelimelerini kullanmak yakın zamana kadar yasaktı. Bunu ifade etmeye kalkanlar cezalara çarptırılmışlardı. Bu engellemeler de AK Parti iktidarı döneminde kalkmıştı.
Bu sözcükleri Meclis kürsüsünden dile getirmek yasaklanıyor… Bu maddeyle birlikte “kürsü dokunulmazlığı” denilen ve insanlığın uzun mücadeleler sonucu kazandığı bir hakkın bir ölçüde milletvekillerinin elinden alındığına tanık oluyoruz.
AK Parti, vesayet rejiminin getirdiği bu türden yasaklarla mücadele etti. Bu yasakları çok eleştirdiler.
Şimdi, eleştirilen o zihniyete ve uygulamalara, vesayet rejiminin gerekçeleriyle sahip çıkılıyor.