Lozan antlaşması, bugünkü iktidar dahil, bütün yönetimlerce, siyasi başarı olarak değerlendirilir.Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Lozan konusundaki ortak değerlendirmeyi benimseyen bir siyasetçiydi.Dün,Lozan'ı bir başarı olarak görmediğini söyleyerek, yeni bir tartışmanın kapısını açtı.
Anlaşma, imzalandığı dönemde de, tartışmalara neden olmuştu. Lozan, İsmet İnönü'nün siyasetteki yerini sağlamlaştıran bir gelişme olarak değerlendirilir.
"Geçmiş üzerine tartışma yapmanın, farklı bir tutum almanın kime ne zararı var?" diyebiliriz. Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı da, herkes gibi kişisel fikrini söyleyebilir, yerleşik anlayışa aykırı değerlendirmeleri varsa, bunları dile getirebilir.
O dönemde itiraz edenler
Lozan görüşmeleri, TBMM'de, dört bölüm halinde tartışılıp oylanmıştı. Her bölümde, “hayır” diyen 12-13 mebus çıkmıştı.
Eleştirenlerden biri, Yahya Kemal'di. Doğu'da yaşayan Türk ve Kürtlerin sınırların dışında bırakılmasına itiraz etmişti. Lozan'a oy vermeyen milletvekilleri arasında, Şükrü Kaya, Vasıf Çınar, Damar Arıkoğlu ve Mustafa Necati gibi önemli isimler vardı. Barış ihtiyacı o kadar önemliydi ki, Meclis'in büyük çoğunluğu, evet oyunu gönül ferahlığı ile vermişti.
Antlaşmanın imzalandığı 24 Temmuz, bir dönüm noktası olarak kabul görmüştür.