Meral Akşener, tecrübesiyle, etkisini giderek artıran çıkışlarıyla, seçmen kitlesini genişletiyor. Önümüzdeki seçimlerin kaderini belirleyebilecek bir lider özelliği kazanıyor. İYİ Parti’ye ilgi arttıkça, iktidarın bu partiye yönelik ‘Cumhur İttifakı saflarına kazanma, olmazsa parçalama’ stratejisi dikkat çekiyor. Seçimlerin kaderini belirleyecek diğer bir parti ise HDP. İktidar seçim hesaplarını büyük ölçüde bu iki parti üzerinden yapıyor.
İkisini birbiriyle vuruşturarak muhalefet cephesini dağıtmaya çalışıyor. İktidarın bu ikinci denemesi. İlk deneme 31 Mart 2019 seçimlerinde yapıldı. İYİ Partili seçmenler, birçok il ve ilçede HDP’li seçmenlerle aynı safta CHP’li adaylara oy verdi. Nitekim bu ittifakın sonucu olarak İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Bolu gibi kilit belediyeleri CHP adayları kazandı. 31 Mart bir yerel seçim olduğu için ‘partiler yerine adaylar öne çıktı’ denilebilir.
Ne olursa olsun, İyi Parti seçmeniyle HDP seçmeni birçok sandıkta aynı adaya oy verdi. Bu tercihler, İYİ Parti seçmenine ters miydi? Öyle olsaydı, partinin oyu azalır, seçmen desteği zayıflardı. İYİ Parti, bugün çoğunluğu MHP geleneğinden gelen kurucu kadronun ötesinde, çok daha geniş bir seçmen kitlesine hitap ediyor. Onları yalnızca ülkücü seçmene seslenen bir yerden değerlendirmek doğru olmaz.
HDP Fezlekeleri
İyi Parti’nin önündeki şimdiki sınav, HDP’lilerin dokunulmazlığı. Meclis komisyonlarına dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin gelen 33 dosyanın 28’i, 20 HDP milletvekiline ait. MHP’nin uzun zamandır “Meclis’ten atalım, partilerini kapatalım” dediği yola bir anlamda girilmiş durumda. İktidar bu hamleyi neden yapıyor? Plan, İYİ Parti olmak üzere muhalefet cephesini zora sokmak mı?
Hemen her yerde İYİ Partililer iktidar ve medya tarafından “HDP ile ne iş?” sorusuyla karşılaşıyor. “Teröristlerle işbirliği yapacak mısınız?” diye sıkıştırılıyorlar. Genel başkan yardımcılarından Yavuz Ağıralioğlu’nun, 5 gün önceki “HDP’nin kapatılmasına evet derim” şeklindeki açıklaması, ilk başta, “İYİ Parti’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyeceği” doğrultusunda yorumlandı. İYİ Parti Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı bir gün sonra partinin resmi görüşünü şöyle açıkladı:
“İYİ Parti’nin fezlekeler konusunda nasıl davranacağı tespit edilmedi.