[6 Temmuz 2018] Hazır söz futboldan açılmışken… nasıl olup da “denize” kavuştuğum ve huzura erdiğimin ikinci ayağına gitmeyelim şimdilik. Uruguay-Fransa maçının başlamasına bir buçuk saat kaldı. Şunu bir an evvel bitirip yetiştirebilsem!
Fikir de benim değil, malzemeler de. Kızımın yolladığı https://theundefeated.com/features/france-2018-fifa-world-cup-last-standing-african-team/ link’indeki, Khaled A Beydoun’un “Fransa, Dünya Kupası’nda son kalan ‘Afrika’ takımı” yazısından aynen aktarıyorum.
Arjantin savunmasını korkunç süratiyle paramparça edip iki gol atan ve bir de penaltı yaptıran, henüz 19 yaşındaki Kylian Mbappe: Kamerun ve Cezayir kökenli. Çocukluğunda, “büyükşehir” Paris’inin gettolarından Bondy banliyösünün, polis devriyelerinin eksik olmadığı beton caddelerinde top koşturmuş. Tıpkı, 1998 Fransa’sının o diğer efsanevî 10 numarası Zinedine Zidane (Zeynüddin Zeydan?!) gibi.
“Maviler”in (Les Bleus) o sağlam savunmalarının iki köşetaşından Samuel Umtiti ve Adil Rami, sırasıyla Kamerunlu ve Faslı. Önlerinde, Senegal’den Benjamin Mendy ve Djibril (Cibril) Sidibe ile, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nden Presnel Kimpembe oynuyor (başlık resmi: Kimpembe ve Umtiti). Kalede Hugo Lloris’in yedeği ise Fransız-Kongolu Steve Mandanda.
Orta sahanın mutlak hâkimi Paul Pogba. Annesi ve babası Gineli. Bir yanında, onun gibi ilk 11’in değişmezlerinden Blaise Matuidi (Angola ve Kongo kökenli). Diğer yanında, Malili N’Golo Kante. İleride, kökleri Senegal, Mali ve Moritanya’ya dayanan Ousmane Dembélé ile Fransa’dai o muazzam Cezayir diasporasından, Lyon’un gol makinesi Nabil Fekir. Toplamda, 23 kişilik kadronun 12’si.
Bir diğer Cezayirli, Real Madrid’de Ronaldo’nun yanında oynayan Karim Benzema. Dünyanın en iyi golcülerinden sayılıyor. Ama bu sefer kadroya alınmamış. Neden? 2014 Dünya Kupası’ndan önce “Gol atarsam Fransızım… atamazsam Arabım” dediği için mi?
(Fransa’nın millî marşı La Marseillaise’den) “Allons, enfants de la patrie….”