50 HDP'li dün açlık grevine başladı. Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılmasını istiyorlar. Bu eylemin giderek bir siyasi gösteriye dönüşmesini bekleyebiliriz. PKK'nın çatışmayı tırmandırdığı, Suriye'deki çatışmaların sertleştiği koşullarda gündeme gelen bu çıkışın, nasıl bir yol izleyeceğini, ne gibi sonuçlar yaratabileceğini, kestirmek kolay değil. Prensip olarak: Öcalan’ın yakınları ve avukatlarıyla görüştürülmesi, hakkıdır. Tutuklu ya da mahkum fark etmez, en ağır cezaya çarptırılmış bile olsa, onun da yasalardan kaynaklı hakları var. Kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle, bazı disiplin cezaları verilse bile, bu bir yıl süremez.
Öcalan’ın çağrısı
Gerçek hikayeye gelirsek: Çözüm süreci boyunca, Öcalan’a özel ve olumlu bir muamele yapıldı. PKK’yla ve HDP’yle temas etmesi, mesajlarının kitlelere, Kandil’e ulaşması bizzat devlet eliyle sağlandı. Taleplerinin önemli bir kısmı dikkate alındı. Bunun sebebi, “PKK’ya silah bıraktırmak” konusunda, Öcalan’ın etkili bir rol oynayacağının düşünülmesiydi. Beklendiği gibi olmadı. Öcalan'ın 2013 Newroz’unda; “silahlı mücadelenin bittiği ve siyasi mücadele döneminin başladığı” yönündeki çağrısı belli etkiler yapsa da sonuca ulaşmadı. PKK bu çağrıya uyacağını açıkladı. Silahları bir süreliğine susturdu, ama bırakmadı. PKK, şiddeti tırmandırıyor. Suriye’deki gelişmelerle paralel olduğu anlaşılan bir topyekün saldırı çizgisi söz konusu. Her gün, onlarca güvenlik gücü, sivil insanlar, saldırılara hedef oluyor.