Ekonomik reform programı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kritik Rusya ziyareti, ABD ile füze krizi, “Fırat’ın doğusuna operasyon” açıklamaları derken Dolar aylar sonra yeniden 6 TL’ye yaklaşmış durumda. Kamuoyunun esas dikkatiyse, İstanbul seçim sonuçlarının üstünde.
Türkiye'nin geleceğinin, YSK’nın alacağı kararlara bağlı olduğu düşüncesi, yaygın. Türkiye demokrasisi ve yargı sisteminin bir sınavdan geçtiği noktasında, geniş bir kamuoyu hemfikir.
Ben bu yazıyı yazmaya hazırlanırken, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden alınan ve sonra aday olup belediye başkanı seçilenlerin, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla başkanlıklarının iptal edildiği bildirildi.
Onların yerine, 'en yüksek ikinci oy'u alan adayların, atanacağı açıklandı. Son ‘Ceza Kanunu’muzun hazırlayıcılarından, İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim üyesi Prof.Dr. Adem Sözüer, kararın hukuki olmadığını söyledi: “Seçilme yeterliği olduğunu kabul ettiğiniz bir adayın seçimi kazanmasının ardından, yeni bir kanun olmadan ve hiçbir koşul değişmeden başkanlığını iptal etmeniz mümkün değildir.
Meclis yeni bir kanun yapmadan böyle bir uygulama yetkisi yoktur. YSK Kanunu koyucunun yerine geçemez.”
Kadir Has Üniversitesi eski rektörü Prof Dr. Mustafa Aydın ise, seçim sonrası ortaya çıkan tablonun ekonomik sorunların çözümünde olumlu ya da olumsuz bir rol oynayabileceğini vurguladı.
“Hukuka ve adalete güven olduğunda ülkeye yatırım gelir. Bu nedenle, seçimlere gölge düşmemeli ve bir an önce seçimler sonuçlanmalıdır. Dünyanın gözü üzerimizde…” dedi.
Uzamadan sonuçlansın
Bu yazıyı hazırlarken, AK Parti’nin Büyükçekmece'deki itirazını karara bağlamak üzere toplanan YSK, toplantısını erteledi. Konuştuğumuz bir çok uzman, demokrasi-güven-yatırım ilişkisine dikkat çekiyor. İstanbul’da gerçekleşebilecek bir seçim yenilenmesi, iktidar-muhalefet ilişkisini, toplumsal sıkıntıyı daha da tırmandırabilir.
Seçim sonuçlarının bir an önce resmileşmesi, hepimizin yararına. Muhalefetin birçok büyükşehri kazanması, iktidar-muhalefet ilişkisine yeni bir boyut kazandırabilir.