NTV’de dün benim de katıldığım tartışma programında, Netflix üzerine konuşurken, konu insan haklarına geldi.
Şaşırdım kaldım. Yasaklamalardan yana olan konuşmacılardan birisi, hak ve özgürlükler meselesini özetle şöyle değerlendirdi:
İnsan hakları neoliberal bir anlayışın ürünü olarak gündeme getiriliyor, Batılı ülkeler kendi değerlerini evrensellik adı altında diğer ülkelere dayatıyorlar. Netflix de kendi ahlak ve etik anlayışını Türkiye’ye kabul ettirmeye çalışıyor. Artık geçti o günler…
Son aylarda, global kültür, gelişen medya, insan hakları, özgürlükler gibi konularda bazı çevrelerde bir rahatsızlık var. İçe kapanmacı bir söylem güçleniyor. Biraz geçmişe gidelim:
AK Parti iktidarı öncesi dönemlerde; işkence ve hak ihlalleri nedeniyle Türkiye’yi eleştiren ülkelere, dönemin iktidarları benzer tepkiler gösterirdi. “İç işlerimize karışamazsınız, başlarım sizin insan haklarınızdan” diye kestirip atarlardı. AK Parti iktidara gelirken, içe kapanmacı, hak ihlallerini savunan zihniyete karşı olduğunu belirtmişti.
Halen AK Parti’nin resmi sitesinde yer almaya devam eden Program’dan bazı parçalar:
Partimiz bütün vatandaşlarımızın özgür haber alma ve düşüncelerini yansıtma hakkını esas kabul eder. Çağımız demokrasilerinin vazgeçilmez koşullarından biri özgür medyanın varlığıdır. Başta anayasa olmak üzere medyaya ilişkin tüm yasal çerçeve ele alınarak, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen ve demokratik toplum düzeninin gerekleri ile bağdaşmayan yasak ve cezalar aldırılacaktır. Yazılı ve görsel medyanın özgürlükleri, titizlikle korunacak ve tekelleşmeye fırsat tanınmayacaktır.
Ve programda özgürlükler bölümü şöyle devam ediyor:
Başta İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Paris Şartı ve Helsinki Nihai Senedi olmak üzere Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin insan hakları alanında getirdiği standartlar uygulamaya geçirilecektir. Kopenhag Kriterleri’nin demokratikleşmeye yönelik ilkeleri esas alınarak ulusal hukuk düzenimizde yapılması gereken değişiklikler, mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilecektir.
Sadece bu pasajlarda değil, programın bütününde de özgürlük, insan hakları, bağımsız yargı, özgür medya gibi temel haklar aynen geçmişteki gibi savunuluyor.
İnternetten kolayca ulaşılabilen bu metni, yasakçılığa kılıf arayanların okumasını dilerim.