Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIÖzür dileriz, Mister José Mourinho

Özür dileriz, Mister José Mourinho

Belli ki José (affına sığınarak kendisine bundan sonra José diyeceğim, izniyle) o muazzam genius'ıyla, bilhassa bizim gibi Türkiye tedrisatından geçmişlerin havsalasının almayacağı bir yerden sesleniyor ülkemize. Eleştiriyor doğru, ne için? İstese bizi hiç umursamayabilirdi fakat o eğitmek için bizleri seçti. Bir insan neden bu yüce gönüllülüğü görmezden gelir? Neden Mister José Mourinho'nun İstanbul'da yaşamak ve döner yemek gibi büyük fedakârlıklarını umursamaz ve ondan yararlanmak varken oyuna başladığı 18 yaşındaki topçudan faul almaya çalışmak gibi hile hurda işler dâhil, ona zıt gider?

Mister José Mourinho’ya

Dün gece Mister José Mourinho’ya büyük bir saygısızlık yapıldı.

Malumunuz, kendisi dünyanın en önemli teknik adamlarından. Bizim yurt dışı timeline’ına düşmek için dirseklerimizden tuz döktüğümüz, türlü saçma danslar yaptığımız o platformda o hiçbir şey yapmadan “I am José Mourinho” diyerek, sadece ismini söyleyerek yani, türlü edit’lere konu olabiliyor. Görüldüğü gibi sadece teknik adam değil; aynı zamanda kitleleri peşinden sürüklemede başarılı karizmatik de bir figür.

Türkiye’ye gelmesi hepimiz için şans. Ondan bir şeyler öğrenmeli, ona kulak vermeliyiz fakat Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Bu teknik adamın gerek hakem kararlarıyla ilgili gerek Kalyo Yasuo adlı muhayyel Japon bilim insanının ağzından çıktığı varsayılan “Siz Türkler çok garip insanlarsınız…” türü dost tavsiyesi niteliğindeki cümleleri olur olmadık eleştiriliyor. Dün gece yaşananlarsa inanılır gibi değil: Mister José Mourinho Galatasaraylılara maymun dediği için ırkçılıkla suçlandu. Bu ülke, Avrupalı teknik adamlarına da kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.

Belli ki José (affına sığınarak kendisine bundan sonra José diyeceğim, izniyle) o muazzam genius‘ıyla, bilhassa bizim gibi Türkiye tedrisatından geçmişlerin havsalasının almayacağı bir yerden sesleniyor ülkemize. Eleştiriyor doğru, ne için? İstese bizi hiç umursamayabilirdi fakat o eğitmek için bizleri seçti. Bir insan neden bu yüce gönüllülüğü görmezden gelir? Neden Mister José Mourinho’nun İstanbul’da yaşamak ve döner yemek gibi büyük fedakârlıklarını umursamaz ve ondan yararlanmak varken oyuna başladığı 18 yaşındaki topçudan faul almaya çalışmak gibi hile hurda işler dâhil, ona zıt gider?

Dahası, neden ülkemizi uluslararası platformlarda küçük düşürmek için çabalar?

Son söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bir insana maymun demenin ırkçı olabilmesi için, o insanın sizden daha aşağı bir kademede olması gerekir. Beyazlar siyahlara maymun derlerse bu hakarettir, siyahlar beyazlara maymun derlerse bu biraz komik olur.

Peki, Türkiyeliler siyahlar gibi midir? Bu konudaki tutumum da belli… Burası Orta Doğu değil Avrupa’dır; Türkiyelilere maymun demek ırkçılık sayılmaz çünkü bir Avrupalı bir Avrupalıya ırkçılık yapmaz, yapamaz. Ülkenin cumhurbaşkanı karşısında elini cebine atacak denli cool, renkli gözleriyle kurucu liderimizi dahi andıran Harvard işletme mezunu Fenerbahçe başkanı ki İngilizceyi biz Türkiyeliler gibi aksanlı değil ana dili gibi konuşur ve gözlerinizi kapadığınızda çok hafif bir Amerikan aksanı örsünüzü şöyle bi’ yalayıp geçer; şüpheye yer bırakmayacak denli Avrupalıdır. Emin olun bu hakaret ona edilmiş olsaydı ırkçılık diye ortalığı ayağa kaldırmak şöyle dursun bir kahkaha patlatır, “İlahi José” der fakat bunu yaparken elini asla José’nin omzuna vurmazdı; dedim ya, başkan tam bir Avrupalıdır.

Şöyle söyleyeyim; sarı lacivertli kulübün üniversiteyi bitirmemiş asbaşkanı dahi bunu ırkçılık olarak algılamayacak kadar Avrupalı. Üstelik öyle bir Avrupalılık ki bu, görevi olmadığı halde “Bunu ırkçılığa çekmeye çalışırsanız hocamız buradan Türk insanının zekası konusunda yeni bir açıklama yapabilir” diyerek biz Türkiyelileri efendimizi sinirlendirmememiz hususunda nazik bir dille uyarmayı kendine görev biliyor.

Galatasaraylılar, Avrupalılar arası bu türden şakalaşmalara aşina olmadıklarından böyle bir tepki vermediler. Yurt dışında hezimete uğramaları tesadüf değil, kendilerini Avrupalı görmeyen; onlar gibi yürümeyen, konuşmayan, dahası onlar gibi görünmeyenler -teknik direktörlerinin de başkanlarının gözü renkli değildir- maymun lafını ırkçılık olarak algılayabilirler.

Bana öyle geliyor ki José’nin ifşa etmek istediği gerçek tam olarak budur. Kendisini yıllardır takip eden, yaptığı her açıklamanın sadece simultane kısmını değil, İngilizce kısmını da dinleyen ve anlayan bir hayranı olarak bundan neredeyse eminim. Mister, o muhteşem zekâsıylaTürkiyelilere hakaret etmedi, bilakis Türkiyelileri Avrupalı kıldı.

Benim için sizler de birer Avrupalısınız, ve biz Avrupalılar arada birbirimize böyle şakalar yaparız.

Onun tek bir cümlesiyle girdiği timeline’a girmek için “Dııır şikidi dom dom dom dom dom yes yes yes yes” şarkılarıyla dans eden Türkiyelilerin, Mister José Mourinho’ya bir özür borçları var.

- Advertisment -