Cumhurbaşkanı Erdoğan Latin Amerika dönüşünde önemli bir açıklama yaptı. Erdoğan’a göre, zamanında Irak’a girilmemesi büyük bir hataydı ve Suriye’de de aynı hata tekrarlanmamalıydı. “1 Mart tezkeresinin yanındaydım, karşı olanlar bunu açıkça söylemediler. 1 Mart tezkeresi kabul edilip, Türkiye Irak’ta olsaydı, Irak’ın durumu böyle olmazdı.” Bu yaklaşım birçok açıdan sorunlu:
Evelen, Irak ve Suriye’deki şartlar birbirinden son derece farklı. Biri diğeri ile karşılaştırılamaz. Aradan geçen süre zarfında hem coğrafya, hem de müttefiklik ilişkileri çok değişti. Mesela Irak’ta ABD, Türkiye’nin kendisiyle beraber savaşmasını çok arzuluyordu. Türkiye’nin arkasında süper bir gücün desteği ve teşviki vardı. Suriye’de ise ABD, meseleyi daha karmaşık bir hale getireceğini düşüncesiyle Türkiye’nin sahaya inmesini istemiyor.
Tek yanlı müdahale
Saniyen, Türkiye eğer Suriye’ye bir müdahale ederse bunu muhtemelen kitlesel göç dalgasını önlemeye dayandıracak. Öteden beri Türkiye’nin düşüncesi, göçü durdurmak için koalisyon güçlerinin öncülüğünde Cerablus-Azez hattında bir tampon bölgenin kurulmasıydı. Ancak bu gerçekleşmedi. Türkiye bu gerekçeyle tek yanlı bir müdahale ile Suriye’de bir tampon bölge oluşturabilir. Zaten Cumhurbaşkanı’nın ifadelerinde de kastedilen bu. Türkiye’nin hesabı, hem göçü Suriye’nin içinde tutmak, hem de Afrin ile Kobani’nin birleşmesinin önüne geçmek.
Ama burada planları kökten sarsan bir aktör var: Rusya. Irak’ta Türkiye’nin müdahalesini savaş gerekçesi yapacak bir Rusya yoktu. Oysa şimdi Suriye’de tankıyla, topuyla, ordusuyla savaşan ve uçağının düşürülmesinin intikamını almak için fırsat kollayan bir Rusya var. Dolayısıyla Türkiye, hangi gerekçeyle olursa olsun Suriye’ye girdiği anda karşısında Rusya’yı bulur.
Kaldı ki sadece Rusya da değil. Resmi ve gayri-resmi bütün güçleriyle alanda bir varlık mücadelesi yürüten İran ve Suriye’nin de, Türkiye’nin böyle bir hamlesine mümkün olan en sert cevabı verecekleri belli. Hülasa, Suriye topraklarına atılan adım Türkiye’yi bu üç devletle açık bir savaşın içine sokabilir.
Salisen, Erdoğan’ın yakın tarihteki ifadelerine başvurulduğunda “Irak’taki hata”dan muradının ne olduğu daha net anlaşılır. Erdoğan defaten “Irak’taki oldu-bittiye Suriye’de izin vermeyiz”, “Irak’taki fiili yapının Suriye’de de oluşmasına müsaade etmeyiz” minvalinde sözler sarf etti.
Tarih ve tekerrür…
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN