Ana SayfaYazarlarÜç kadın, üç yaşam, bir İstanbul...

Üç kadın, üç yaşam, bir İstanbul…

 

Bu hafta size, çok yeni bir tiyatrodan bahsetmek istiyorum. Tiyatro BAM (Tiyatronun ismi, 'Başak Kıvılcım Ertanoğlu, Ayfer Dönmez ve Melis Öz'ün isimlerinin baş harflerinden oluşuyor.) İlk sezonlarını, Oyuncu, Yönetmen, Yazar Murat Mahmutyazcıoğlu’nun “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin” adlı oyunu ile açan ekip, ilk oyunlarıyla sağlam bir giriş yaparak, biz de varız diyorlar…

 

Daha önce Fü ve Şekersiz oyunlarını izleme fırsatı bulduğum ve merakla takip ettiğim, son yılların yetenekli, genç oyuncu, yazarlarından, Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun yazıp yönettiği "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin"e  iyi bir oyun izleme beklentisiyle gittiğimi itiraf etmeliyim…

 

Oyun, bir aileden üç kuşak kadının, kendine, birbirlerine, İstanbul'a, hayata dair anlattıkları üzerine… Üç tane kadının anlatacağı ne çok şey varmış, bilseniz, şaşarsınız…

 

Yaşanmış her olayın, üç kadının gözünde farklı anlamlar taşıdığı, söyledikleri, söyleyemedikleri, içlerine attıkları, iç sesleri ekseninde bir monoloğa dönüşen oyunda, ne zaman az biraz hüzünlenecek olsanız, hemen ardından kahkaha atacağınız garanti kapsamında…

 

Binbir emekle büyüttüğü çocuklarından birinin okumayı başarsa da, evlenip kendini eve kapatmasını hazmedemeyen, damadına alışamamış,  kocası tarafından terkedilmiş , çocuklu bir kadın… Annesiyle uğraşırken, kendi kızına annesi gibi davranan, vefalı bir eş ve anne… Annesinin baskısından rahatsız olan, anneannesiyle bağlarını koparmamak için ziyaretlerini aksatmayan bir torun… Ve bütün bu ilişkiler içinde; değişen hayatlar, koca bir şehir, 50 yıllık bir hikâye… 

 

 

"Yaşlanmanın en kötü yanı nedir billiyor musunuz? 'senin dışında herkesin seni yaşlı zannetmesi'  diyor yaşlı anneanne, sonra da geçen yılları, yaşları bir sayı olarak geçiştiriyor pehh diyerek …

 

"Hiç, bu kadar denizi olup da yosun kokusu duyulmayan bir şehir var mıdır acaba? Bu kadar köprüsü olup da kimsenin birbirine ulaşamadığı bir şehir var mıdır? Kaç şehir vardır, bu kadar kalabalık olup, bomboş olan?" diye ifade ediyor genç kız, İstanbul’un ona hissettirdiklerini…

 

Oturdukları sandalyelere yapışmış gibi, yerinden kalkmadan ifade ediyorlar , hayatlarındaki erkek figürlerini, baskılanmış hayatlarını, birbirlerine hiç söyleyemediklerini, sevgilerini, saygılarını, korkularını, çocukluğuna dair hatırladığı bir anıyı anlatırken, o mutluluk hissettiği yerin artık koca bir binaya dönüştüğünü… Bir şehrin nasıl değiştiği, dönüştüğüne de tanıklık ediyoruz  onları izlerken…  Ve yaşanan bütün strese, bütün kaosa karşılık, sabırla katlandığımız, hiç vazgeçmediğimiz, İstanbul ‘a ithafen  belki de “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin” diyor hepimize…

 

Bir yerlerden tanıdığımız, belki de evimizin içinde yaşanan şeyler çoğu, anne kız ilişkileri, damat, kaynana, anne baba ve daha birçok tanıdık muhabbeti izlerken, hissettiğiniz o sıcak duygu, bu samimi dilden, bize, geçmişe dokunan şeylerden… Sadece bu nedenle bile Murat Mahmutyazıcıoğlu’nu tebrik etmek gerek… Daha önce izlediğim oyunlarında da tanık olduğum  ironik, zeki, mizahi kalemiyle beklentimin yüksek olduğu yazarlar listemde yerini koruyor…

 

Sadece üç sandalyede oturan oyuncular dışında, herhangi bir dekor, ışık olmadan oyunculuklarla kendini ifade eden , Ayfer Dönmez, Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve  Melis Öz’ü ve oyunun yazarı, yönetmeni Murat Mahmutyazıcıoğlu’nu tekrar tebrik ediyor, Tiyatro BAM’la yollarının açık olmasını diliyorum….

 

Seyirciye bir hikaye anlatıcısı gibi, zamanları atlayarak anlattıkları; bir genç kız, anne ve anneannenin birbirine söyleyemedikleri, iç sesleri, değişen şartlar, hayatlar, ve aynı kalmayan bir şehir… Sıcacık, samimi ve eğlenceli bir oyun izlemek isterseniz "Sen İstanbul'dan Daha Güzelsin" sizi bekliyor… 

 

Oyun tarihleri:

22 Ocak Pazar 19:00 Kadıköy Emek Tiyatrosu

29 Ocak Pazar 19:00 Kadıköy Emek Tiyayrosu

- Advertisment -