Yaşar Parlak Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet gazetelerinde çalışmış Silvanlı bir gazeteciydi. 1988’den beri Silvan Mücadele gazetesini çıkarıyordu. Bölgedeki fail-i meçhullerle ilgili bir kitap yazmasından 3 ay sonra 18 Ağustos 2004 günü bir cami avlusunda öldürüldüğünde ise sadece 48 yaşındaydı.
Silvan Mücadele gazetesini şimdi oğlu Ferhat Parlak çıkarıyor. Gazete HDP çizgisinde yayın yapıyor.
Bu uzun girişin sebebi az sonra anlatılacak Silvan’da aslında ne oldu hikâyesindeki birincil kaynağımızı yakından tanımak.
Herhalde “Silvan’da ne olduğunu” 1988’den beri ilçede çıkan yerel bir gazetenin sahibi aileden bir gazeteciden daha doğru kimse anlatamaz.
Gelin Silvan’da olan biteni gün gün Silvan Mücadele gazetesinin haberlerinden okuyalım:
12 Ağustos 2015
“Silvan’da yüzleri kapalı, elleri silahlı bir grup YDG-H üyeleri, üç mahallede yolu trafiğe kapatıp eylem yaptı.
Ellerinde uzun namlulu silahlarla dolaşan onlarca eylemci Selahattin Mahallesi, Tekel Mahallesi ve Mescit Mahallelerinde bütün yolları araçlarla kapatıp eylem yaptılar. Polisin giremediği mahallelerde eylemciler sivil halkın evlerine girmelerini istedi. Polise ait helikopterin üç mahalle üzerinde tur attığı görüldü. Eylemlerde sık sık silah ve ses bombası seslerinin geldiği duyuldu. Akşam saat 22.00 sıralarında başlayan eylemler an itibariyle devam ediyor.”
13 Ağustos 2015
Bir grup eylemci, Silvan’daki mahallelerde barikatlar kurup polise silahlı ve roketatarlı saldırıda bulundu.
Kendilerine Halk Savunma Birliği (HSB) adını veren bir grup eylemci, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve Silopi ile Cizre’deki sivil katliama karşı Silvan'ın birçok yerinde barikat kurdu. Selahattin, Tekel ve Mescit mahallelerinde barikatlar kuran eylemciler, cadde ve sokak aralarında hendek kazmaya başladı. Olay yerine gelen polis ile eylemciler arasında başlayan çatışmada uzun namlulu silah ve roketatar kullanıldı. Yaşanan çatışmada Akrep tipi zırhlı aracın tekerleklerinin patlatıldığı öğrenildi. Polisin orantısız ve gelişigüzel gaz kullandığı olaylarda gaz bombaları mahalle sakinlerinin balkon ve damlarına atıldığı bildirildi. Akşam saat 22.00 sıralarında başlayan olayların geceli gündüzlü devam edeceği öğrenildi. Ölü ve yaralıların olmadığı eylemde olaylar hâlâ devam ediyor.
13 Ağustos 2015
“Silvan’ın birçok mahallesinde kazılan hendek ve oluşturulan barikatların önlerine C4 patlayıcı döşendi. Silvan ilçesinin birçok mahallesinde kurulan barikat ve kazılan hendeklerin önüne uzaktan kumandalı mayın ve C4 patlayıcılar yerleştirildi. Barikat ve hendeklerle kapatılan yollara banyo kazanı arasına yerleştirilip güçlendirilmiş C4 patlayıcılar yerleştirildiği görüldü.”
13 Ağustos 2015
“Silvan’da dün (12 Ağustos) başlayan olaylar ilçenin dört mahallesine yayılırken Tekel Camii’nin hoparlöründe süreçle ilgili propaganda yapıldı.
Dün akşam saat 22.00 sıralarında başlayan olaylar Silvan’ın dört mahallesine yayıldı. Mahallelere giriş ve çıkış yapılamazken olaylar gündüz vakti de devam etti. Halkın destek verdiği eylemlerde Tekel Mahallesi Camii’nin hoparlöründen süreçle ilgili Kürtçe propaganda yapıldı. Yüzleri kapalı ve elleri silahlı olan kendilerine Halk Savunma Birliği adına veren grup, sabah saatlerinden itibaren eylemlerine devam ettikleri görüldü. Selahattin, Tekel, Mescit ve Konak Mahalleleri üzerinden uçuş yapan polis helikopteri ara ara alçak uçuş yaptığı görüldü. Eylemcilerin kurdukları barikatlardan dolayı polis mahallelere giremiyor. Ara ara silahlı çatışma seslerinin geldiği duyuluyor. Saat 15.40 sıralarında Azizoğlu Caddesi’nde silahlı çatışma başladı. Olaylardan dolayı birçok esnaf iş yerini kapatmak zorunda kaldı. Halk evlerine çekilirken şehir sessizliğe büründü.”
14 Ağustos 2015
“Silvan’da akşam karanlığında başlayan olaylar Selahattin, Tekel, Mescit ve Konak Mahallelerinden sonra Bahçelievler Mahallesine sıçradı. 3 gündür kendilerine Halk Savunma Birliği adını veren bir grup eylemci Silvan’ın Selahattin, Tekel, Mescit ve Konak Mahallelerindeki çatışmalarından sonra Bahçelievler Mahallesi’nde de barikat kurdu. Barikat kurup yolu trafiğe kapatan eylemciler polislerle silahlı çatışmaya girdi. Ara ara her beş mahalleden silah seslerinin geldiği duyuldu.”
Sabah saat 05.30 sıralarında Selahattin Mahallesi ile Mescit Mahallerinde özel harekât polisleri, barikat kurup eylem yapan göstericilere baskın düzenledi. Göstericiler ve polisler arasında yaşanan şiddetli çatışmada özel harekât polislerinin arasına bir roketatar isabet ettiği ve Azizoğlu Meydanındaki surda konuşlanan bir keskin nişancının vurulduğu ileri sürüldü. Özel harekât polislerine ait 2 zırhlı araca da roketatar isabet etti. Eylemciler tarafından yola döşenen mayınlar patlatıldı. Azizoğlu Caddesi taziye evi yanında yola döşenen bir mayın, polislerce fark edildi ve bomba imha ekipleri tarafından etkisiz hale getirildi. Barikat ve hendeklerin önlerine kurulan birçok bombanın da henüz patlatılmadığı öğrenildi. 1 özel harekât polisinin de Selahattin Mahallesi Kaniya Derge Çeşmesi yukarısındaki surda göğsünden vurulduğu öğrenildi. Ayrıca 1 özel harekât polisinin de yaralandığı ve yaralanan polisler ambulansla İlçe Jandarma Komutanlığı’na oradan da askerî helikopterle Diyarbakır Asker Hastanesine kaldırıldığı bildirildi. Tekel Mahallesi’nde 1 sivil vatandaş özel harekât polisleri tarafından ayağından vuruldu. Yaralı vatandaş Tekel Mahallesi’nde eylemcilerin denetiminde bulunan 4 Nolu Aile Sağlığı Merkezinde tedavi altına alındı. Eylemciler Tekel Mahallesi Camii’nin hoparlöründen slogan atıp halkın direnişlerine destek vermelerini istedi. Saat 07.40 sıralarında Silvan ilçesine bağlı Çatakköprü Karakoluna HPG’liler tarafından silahlı saldırı düzenledi. Saldırının ardından çatışma çıktığı bildirildi. Silvan ilçe merkezindeki polis ve eylemciler arasındaki silahlı ve roketatarlı çatışma saat 07.50 sıralarında sona erdi.
14 Ağustos 2015
2 gündür Silvan’da devam eden olayların sona ermesi ve barikatların kaldırılması için kaymakam tarafından eylemcilere çağrı yapıldı.
12 Ağustos Çarşamba akşamı ilçenin Selahattin, Tekel, Mescit ve Konak Mahallelerinde başlayan olayların ikinci gününde Silvan Kaymakamının DBP ve belediye aracılığıyla eylemcilerin olaylara son vermesini istedikleri bildirildi. Kaymakamın eylemcilere yaptığı çağrıda “dört mahallede kurulan hendek ve barikatların kaldırılarak eylemcilerin Gazi Caddesi üzerinde basın açıklaması ve yürüyüşlerini yapmalarına izin verileceğini” söylediği bildirildi. DBP ve belediyenin arabuluculukları yanıtsız kalırken eylemcilerin, “direnişlerini sürdüreceklerini olası bir müdahalede hendek ve barikatların önlerine kurulan bütün mayınları patlatacaklarını söyledikleri” öğrenildi.
Özel harekât polisleri zırhlı araçlarla gündüz saat 12.00’de Azizoğlu Caddesi’ne girip kepçeyle barikatları açmak istedi. Özel harekât polisleri ve eylemciler arasında tekrar silahlı çatışma başladı. Çatışmada ölen ve yaralananın olmadığı öğrenilirken polislerin kurşunları evlerin cam ve duvarlarına isabet ettiği görüldü.
Ayrıca 15.30 sıralarında Selahattin Mahallesi Gazi Caddesi Hükümet Konağı karşısında bulunan polise ait zırhlı araca ses bombası atıldı. Ses bombasının ardından polis eylemcilere gaz bombası kullandı. Polisin orantısız ve gelişigüzel gaz kullanımından dolayı caddede bulunan iki internet kafenin camları kırılıp gaz bombasının içeri girdiği görüldü.
15 Ağustos 2015
“Silvan’daki olayların dördüncü gününde Devrim, Azizoğlu, Eski Bitlis, Eski Tekel ve Dr. İsmail Beşikçi Caddelerinde kepçeyle hendekler kazıldı. Kazılan hendeklerde derin çukurlar oluşturuldu. Hendek ve barikatların önlerine mayın yerleştirildi. Mahallelere giriş yapan yurttaşların üstü aranarak kimlik kontrolü yapıldı. Yaklaşık 4 gündür Silvan’daki 5 mahallede barikat kurup hendek açan Halk Savunma Birlikleri, (HSB) arabulucuların tüm uğraşlarına rağmen eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini ifade ettikleri bildirildi. Selahattin, Mescit, Tekel, Konak ve Bahçelievler Mahallelerini kontrollerinin altına alan eylemcilere halk tarafından yemek, su ve çay verildi. Edinilen bilgiye göre, dün gece saat 03.00-04.00 sıralarında göstericiler Gazi Caddesi üzerinde bulunan Asayiş Büro Amirliği ile Konak Mahallesi Silvan-Batman Caddesi üzerinde konuşlanan özel harekât polislerine eylemciler tarafından eş zamanlı silahlı saldırı düzenledi. Yaşanan saldırıda ilk belirlemelere göre, 2 özel harekât polisinin yaralandığı ileri sürüldü”
15 Ağustos 2015
“Silvan ilçesi Azizoğlu Caddesi’nde yoğun ses bombası ve silah sesleri gelirken çatışmada izli mermilerin havada uçuştuğu görüldü. Silvan ilçesi Mescit ve Selahattin Mahallelerinde yoğun silah sesleri geliyor. Akşam saat 21.00 sıralarında Azizoğlu Caddesinde polis ve eylemciler arasında çıkan silahlı çatışma ilçenin birçok yerinde duyulduğu ve çatışmada izli mermilerin havada uçuştuğu görüldü. Çatışmanın ara ara yoğunlaştığı Silvan'da şiddetli patlama sesleri geliyor.”
16 Ağustos 2015
“Bugün saat 15.00 sıralarında ilçe jandarma komutanlığına bağlı çok sayıda asker, zırhlı araçlarla Tekel Mahallesi ile Selahattin Mahallesi arasında bulunan Gaza Tope ve Kote Aleme’deki bölgeye yerleştirildi.. Keskin nişancıların konumlandırıldığı tepelerde Halk Savunma Birliği ile askerler arasında çatışma çıktı. Tekel Camii’nin hoparlöründen sık sık anons yapılıp halkın mahallede toplanması istendi. Halk, olası bir katliamın önüne geçmek için Tekel Mahallesine akın etti. Mahallede toplanan halk slogan atıp kepenklere vurarak askerin saldırısını protesto etti.
Gelişigüzel ateş açan askerler Tekel Mahallesi'ndeki elektrik direklerindeki tellere ateş açmasının ardından elektrik telleri halkın üzerine düştü. Şans eseri kimsenin yaralanmadığı olayda halk, şehitlik mezarlığına kadar yürüyüş yapıp askerin silahlı saldırısını protesto ederek olası bir katliama karşı canlı kalkan oldu. Kalabalık kitle sık sık, “PKK halktır halk burada, katil Erdoğan, selam selam İmralı’ya bin selam ve barış istiyoruz” diye slogan attı. Askerin silahlı saldırısında bir evin penceresinin camları kırıldı. Yaşanan çatışmada 3 askerin yaşamını yitirdiği ve cenazelerin askerî helikopterle tepeden alındığı iddia edildi. Askerin saat 18.15 sıralarında konuşlandığı tepelerden geri çekildiği öğrenildi.
16 Ağustos 2015
Silvan ilçesine bağlı Üçbasamak Köyü Navdeşte Mezrası’nda HPG’liler ve askerler arasında şiddetli çatışmanın çıktığı ve askere ait 2 helikopterin alanı taradığı bildirildi. Bugün saat 18.00 sıralarında Kayadare (Ferhende) Köyünde HPG’liler ve askerler arasında şiddetli çatışma çıktı. Yaklaşık 2 saat süren çatışmada ağaçlık alanlar alev aldı. Silvan Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekiplerinin köye doğru hareket ettikleri bildirildi. Asker ve HPG’liler arasındaki yoğun çatışmanın Üçbasamak Köyü Navdeşte Mezrası’na sıçradığı öğrenildi. Diyarbakır’dan gönderilen 2 askerî helikopterin Üçbasamak Köyü Navdeşte Mezrası’nı yoğun bir şekilde ateş hattına aldığı ve köylülerin can güvenliğinin olmadığı bildirildi. An itibariyle çatışmaların yoğun bir şekilde devam ettiği gelen bilgiler arasında.
Silvan ilçesi Tekel Mahallesi ile Selahattin Mahallesi arasında bulunan Gaza Tope ve Kote Aleme'de asker ve göstericiler arasında şiddetli çatışma çıktı. 3 Askerin yaşamını yitirdiği ileri sürüldü.
16 Ağustos 2015
Silvan’da inşaat işçisi olduğu belirtilen 1 sivil vatandaş özel harekat polisleri tarafından silahla kolundan vuruldu. İlçede 5 mahallenin HPG'lilerin denetimine girdiği belirtildi. Ayrıca Feridun Mahallesi Hâkim ve Savcılar ile kaymakam evinin bulunduğu Silvan-Batman Caddesi’nde polis ve eylemciler arasında çatışma çıktığı belirtildi. İlçedeki Selahattin, Tekel, Mescit, Konak ve Bahçelievler Mahalleleri tamamen HPG’lilerin denetimine girdiği belirtildi.
Son olarak bir de HPG sitesinden bir haber aktaralım:
-16 Ağustos günü saat 18.40'ta Amed Farqin (Silvan) barajı ile Silvan merkez arasında bulunan TC ordusunun tuttuğu bir tepeye Gerillalarımız tarafından 3 koldan ağır ve ferdi silahlarla bir eylem düzenlenmiştir. TC ordusuna ait ölü ve yaralı sayısının tam netleştirilemediği eylemde net olarak gözle görülen 5 asker ölürken, 1 A 4 silahı, 1 transit araç ve 4 mevzi imha edilmiştir. Eylem sonrası saat 20.00'de ve 17 Ağustos günü sabah 06.10'da 2 Kobra helikopter, eylem alanını bombalamıştır.”
18 Ağustos 2015 günü güvenlik güçleri 6 günlük bu “özyönetim tecrübesinden” sonra Silvan’daki kurtarılmış bölgelere karşı operasyon başlattı. Operasyon sırasında Serhat Binen adlı bir genç öldürüldü. Kuzeni BBC Türkçe servisine “Öğrenciydi. Sivildi, o da hendek kazıyan gençlerle birlikteydi" dedi.
Silvan Mücadele’den Silvan bu kadar. Şimdi orada yaşamayanların Silvan’la ilgili neler yazdığına bakalım…
18 Ağustos’daki operasyona kadar Silvan Mücadele’de çıkan haberlerle kimse ilgilenmedi. Ne zaman özyönetim ve kurtarılmış bölgelere müdahale geldi, PKK ve yakın medyada ilçenin Kürtçe adı “Farqin’de özyönetim” haberleri yerini “Silvan’da katliam” haberlerine bıraktı. Asker ve polis operasyonu başlayınca sosyal medyada #silvandakatliamvar hashtagiyle tweetler atılmaya başlandı.
Operasyon haberini alır almaz HDP’lilerden oluşan bir heyet ve onlarla embedded gazeteciler Silvan’a girmeye çalıştılar. Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Radikal’den Ezgi Başaran’a “Sivillerin Başına çok kötü şeylerin gelmesinden korkuyorum” dedi. Kışanak’ın çizdiği tablo birazdan okuyacaklarımıza göre objektif bile sayılırdı:
“Asker şehrin ortasına inmiş, halk evlerine çekilmiş gibi görünse de üç mahallede durum son derece vahim. Tekel Mahallesi ve ona bitişik olan iki mahallede asker ve eli silahlı kişiler durmaksızın çatışıyor. Bu durum kırsal alandaki çatışmalara da benzemiyor. Elinde silah olanlar birbirine ulu orta ateş açıyor, tarıyor resmen. Sivillerin başına çok kötü şeylerin gelmesinden korkuyorum. Çoluk çocuk herkes tehlike altında. Durum çok vahim, çok…”
Kışanak bile böyle derken, aynı gün HDP’lilerle birlikte Silvan’a giden Milliyet Gazetesi’nden Mehveş Evin’in ertesi gün Milliyet’te “Silvan’a girdik” başlığıyla yayınlanan izlenimlerinin sansürsüz versiyonunu sitesinden okuyalım şimdi de:
“Dışarıda beklemek zorunda kalan vatandaş öfkeli ve çaresizdi… 'Ailemiz, çoluğumuz çocuğumuz Silvan’da… Gece 12’den beri bekliyoruz. Ölü mü sağ mı belli değil. Hepimizi öldürmek istiyorlar. Devlete hiçbir güvenimiz kaldı' diyorlardı.”
“Yol boyunca çoğunlukla erkekler, binaların dibinde bekleşiyordu. Hepsi çaresiz, ne yapacaklarını bilmiyordu: Akrep, tank çok fazla. Çarşıda keskin nişancılar da var. Gördüklerine ateş açıyorlar, biz de çocukları alıp akrabalarımızın yanına geldik.”
“Sanki Suriye’deydik. Ellerinde bir paket veya bir bebek, önümüzden geçen kadınlara neler olduğunu, nereye gittiklerini sorduk. Cevap acıydı: 'Nereye gideceğimizi biz de bilmiyoruz. Yeter ki buradan çıkalım. Küçük çocuklarımız da var. Rastgele ateş açıyorlar.' Bir başka genç kadın dönüp şöyle seslendi: Burada neler olduğunu dünyaya anlatın…''
Silvan’dan ayrılırken, OHAL yıllarında çok çekmiş bir Silvanlının sözleri kulağımda çınladı: “90’ların ötesinde bu yapılanlar… Gündüz vakti şehre giriş çıkışı yasaklamak… Çatılara özel harekatçı yerleştirmek… Bunlar o zaman bile olmadı.”
Şimdi de 19 Ağustos günü Dicle Haberi Ajansı’nda çıkan “Silvan’da savaş gibi bilanço” haberi:
Diyarbakır'ın Silvan ilçesi dün gün boyu polis ve askerin saldırısıyla adeta harabeye dönüştü. Özyönetimin ilan edildiği ilçede yurttaşlar, polis ve askerin saldırılarına karşı özsavunma temelinde kazdıkları hendek ve kurdukları barikatlarla mahallerini korumak istedi. Ancak özel hareket timleri, asker ve polis eşliğinde gün boyu yurttaşlara saldırdı. Silvan'da büyük bir katliamı amaçlayan özel hareket timleri, evleri, işyerleri ve araçları tarayıp ateşe verdi. Mescit Mahallesi Silvan Caddesi üzerinde bulunan bir yurttaşa ait manifaturacı dükkanı polisler tarafından ateşe verilirken, yine aynı cadde üzerinde bir market ve ayakkabı dükkanı özel hareket timlerinin açtığı uzun namlulu silahlarla kullanılamaz hale geldi. Silvan Caddesi üzerinde bulunan evlerin yüzlerce camı kırılırken, 2 katlı eve özel hareket timlerinin açtığı ateş sonucu alev alıp kullanılamaz hale geldi. Ayrıca 5 evin taranması sonucunda evin duvarlarında ve ev içinde büyük tahribatlara neden oldu. Bir gelinlik dükkanının camları kırılırken, altında bulunan kadın kuaförün duvarları tahrip edilip, kepenkleri kullanılamaz hale geldi. Silvan Caddesi üzerinde bulunan onlarca işyeri ve arabaya isabet eden yüzlerce kurşun izi görülürken, arabalar elek gibi delik deşik oldu. Mescit Mahallesi'nin evlerinin balkonlarında bulunan 5 klima, açılan ateş sonucunda kullanılamaz hale geldi.”
Savaş gibi bilanço buydu. Kullanılamaz hale gelen 5 klima. Bütün haberlerde kullanılan fotopraftaki yakılmış manifaturacı dükkanının sahibinin AK Parti ilçe teşkilkatından biri olduğu, dükkanı özyönetim tecrübesi sırasında YDG-H'cilerin yaktığı ortaya çıktı.
Ertesi gün yakılmış manifaturacı fotoğrafını elinde sallayarak bir basın toplantısıyla HDP heyetinin Silvan izlenimlerini anlatan HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken çıtayı daha yükseğe taşımıştı:
"Saray devletinin acımasız terörü ağır silahlarla utanç verici bir saldırı gerçekleştirmiştir. Saray devleti Farqîn halkının üzerine terör estirmiştir. Saray, Farqîn halkına savaş açmıştır ve tarihe geçecek bir terör estirmiştir. Can ve mal güvenliği adı altında yapılan operasyon 2 gün boyunca Farqîn halkının güvenliğini ortadan kaldırmıştır."
İHD, TİHV, Diyarbakır Barosu ve Tabip Odası’nın günler sonra açıkladığı raporunda da Silvan Mücadele’de çıkmış haberlerinin hiçbirine atıf yoktu, rapora göre devlet Silvan’da katliam gerçekleştirmek istemişti.
Dün kötü haber geldi Silvan’dan.
Dicle Haber Ajansı ve ondan alıntılayan Evrensel’den Taraf’a kadar gazetelerin sitelerine haber şuydu: “Diyarbakır'ın Silvan ilçesi Bağlar Mahallesi Büyükçeşme Caddesi üzerinde patlama meydana geldi. Henüz nedeni öğrenilemeyen patlamada Fırat Simpil (13) isimli çocuk yaşamını yitirdi, bir kişi ise yaralandı.”
Simavi ailesinin Diken sitesi haberi şöyle verdi: “Bu kez Silvan’da patlama: Bir çocuk öldü.”
ABD ve AB’den medya fonlarıyla ayakta duran T24 ise şöyle: Silvan’da patlama 1ölü, 1 yaralı.
Son olarak savcıyı öldürmüş teröristlerde adaleti bulmuş anchorları olan CNNTürk’teki altyazı: “PKK’lıların yola tuzakladığı patlayıcı erken patladı. 1 çocuk öldü.”
Askerî araç geçerken patlatıldığı için erken patlatılmış olabilir, CNNTürk haklı. Yoksa mahallenin ortasında askerî araç geçişinde patlatmak üzere mayın döşemiş, 13 yaşındaki bir çocuk son anda kareye girmesine rağmen mayını patlatmış olamazlardı herhalde. Belki de tesadüftü, dün sosyal medyada gaz borusu, su borusundan şüphelenen bile vardı.
Herhalde buna ihtimal vermediği için dün bütün gün HDP’li vekiller 13 yaşında PKK mayınıyla öldürülen Kürt çocuğundan bahsetmediler hiç.
Herhalde önce ''Garnizon Komutanlığına saldırı düzenlemesi sonrası çıkan çatışmada duvarın altında kaldı” diye haberini verdikleri 7 yaşındaki Baran Çağlı’yı akşamında Irak ve Suriye’den sahte fotoğraflarla ananlar için, üzerinden siyasete yapabilecekleri alternatif bir ölüm senaryosu hazırlanıyordur belki de…
(ANF’nin Baran Çağlı haberi şöyleydi: “Şırnak'ın Cizre ilçesinin Nur Mahallesi'nde bulunan Garnizon Komutanlığı'na bombalı ve roketatarlı saldırı düzenlendi. Yüksekova Haber'in haberine göre, saldırının ardından askerler ile saldırganlar arasında çatışma başladı. Şiddetli çatışmaların ve patlamaların yaşandığı ilçede sağlık personeli Eyüp Ergin, 7 yaşındaki Baran Çağlı ile 28 yaşındaki Mesut Sanrı hayatını kaybetti. Fırat Haber Ajansı’nın haberine göre, Baran Çağlı çatışma sırasında yıkılan bir duvarın altında kalarak yaşamını yitirdi.)
Ama o kadar kötü bir haberdi ki dün bütün gün Silvan Mücadele gazetesi bile bunu haber yapamadı…