[24 Eylül 2017] Gene üç hafta olmuş, son yazımı yazalı. Bir, zamanın nasıl akıp geçtiğini anlamıyorum. İki, hükümetin ve AK Parti liderliğinin Irak Kürdistanı’ndaki referanduma ilişkin tavrını hiç anlamıyorum.
Aşikâr ki büyük devletler, Ortadoğu’nun durulmayan çalkantısı içinde Kürtlere mutlaka giderek büyüyen bir rol tanıyacak. Bakmayın, ABD’nin şu andaki muhalefet görüntüsüne. Orta ve uzun vâdede bunun önüne geçmek imkânsız. Değişen koşullara esnek adaptasyon gerektiren bu ortamda, Türkiye’nin uzun zamandır en yakın (hattâ neredeyse tek) istikrarlı dostu ve müttefiki ise Barzani, KDP ve IKBY. Onu da düşmanlaştırırsanız, kendinizi sadece böyle bir dayanaktan yoksun bırakmıyorsunuz; üç dört ülkeye yayılan Kürtlerin hemen bütün kesimlerini karşınıza almış, Türk-Kürt dostluğu diye bir alternatif bırakmamış oluyorsunuz. Ne pahasına? İçerde Devlet Bahçeli’nin herhalde can havliyle, kendi küçülmeye mahkûm MHP’sinin parçalanmasını önlemek için medet umduğu, çağını şaşırmış, en ufak bir gelecek vâdetmeyen ırkçılık ve saldırganlık söyleminin kuyruğuna takılmak pahasına. Dışarda ise bağımsız bir Kürdistan’a muhalefetini, İran ve (İran’ın nüfuzu altındaki) Irak hükümetleriyle, aynı derecede dar ve kısa vâdeli kalması kaçınılmaz taktik yakınlaşmalara dayandırmak pahasına.
Üç, çok yakın geçmişte İbadi’ye demediğini bırakmayan iktidar medyasının şimdi daha ağırını Barzani’ye tevcih etmesini de hayretle izliyorum ister istemez. Her şeyden önce okuyucu ve izleyici nezdinde kendi güvenilirliğini yokeden böyle bir değişkenliği de hiç ama hiç anlayamıyorum doğrusu.
Dört, daha ciddi ve serinkanlı yorumculara gelirsek; Barzani yanlısı diye tavsif edilen bazı yazarların referandum yanlısı argümanlarının bir bölümü zayıf da, onları çürütmeye kalkanların karşı argümanları çok mu sağlam? Sakin bir Pazar sabahı geçirmeyi hayal ederken Cengiz Kapmaz’ın Serbestiyet’te gördüğüm AK Partili Barzaniciler mi, Barzanici AK Partililer mi? yazısında, çok ilginç bir örneğine rastladım bunun. Bir tür yanılmazlık yanılsaması. Ama şimdi vaktim yok. Artık yarına.