KCK’dan Sabri Ok, bir önceki Ankara katliamı için “her açıdan sahiplenilecek ve onur duyulacak tarihsel önemde bir eylem” demiş.
Niye bunu söyleyebiliyor biliyor musunuz?
Çünkü işledikleri cinayetin işe yaradığını görüyor. Bunun kendilerine puan kazandırdığını görüyor.
İyi ama caddenin ortasında bomba patlatıp çoluk çocuk sivil insanları öldürmek bir örgüte nasıl puan kazandırabilir? Bu adam hiç mi analiz yapamıyor?
Yapıyor aslında. Sadece Türkiye’deki siyasetteki, basındaki ve üniversitedeki ahlaksızlığın farkında ve ona yatırım yapıyor.
Türkiye’de hükümete duyduğu düşmanlıkla bu caniliği bile izah etmeye, onun üzerinden siyasi rakibini vurmaya hazır bir kalem erbabı ve politikacı grubu olduğunu görüyor ve ona oynuyor.
Cinayeti tek başına mahkum edebilmek
Bir şehrin ortasında bomba patlatıp masum insanları öldürmek ahlaksızlıktır, caniliktir, vahşettir.
Neydi terör? “İnsanları dehşet içinde bırakacak bir şiddet.” Onu yapan, bu dehşeti kullanarak siyasi bir sonuç elde etmek mi istiyor? İşte buna izin vermemektir.
Böyle bir barbarlık karşısında yapılması gereken, derin siyasi analizlere kalkışmayıp, “bu kötüdür ve sadece kötüdür” demeyi başarmaktır.
Ama bundan ibaret değil.
Bunun üzerinden fırsatçılık da yaptırmamaktır.
Sevmediğiniz yöneticilerin hatalarına, devletin, hükümetin eksikliklerine dair doyumsuz analizleri veya başka hiçbir mazereti geçerli kabul etmemektir.
Devleti, hükümeti, şunu bunu eleştirmeyin diyen yok. Bir bomba patlamış ve insanlar ölmüş, devlet kusurlu olsun veya olmasın, sonuçta koruma yükümlülüğünü yerine getirememiş, bunu konuşacaksınız. Ama bu cinayetin mazereti olarak değil. Bu cinayetten “hükümet istifa” fırsatçılığı devşirmek için değil.
Ne kadar muhalefet ederseniz edin ama bu vesileyle değil. Çünkü katliamın gerekçesi olamaz.