Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (PODEM) ile Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO), “Toplumsal Barış İçin İş Dünyası” başlıklı bir toplantı düzenledi. İki ayaklı bir toplantıydı bu; biri Diyarbakır’da, diğeri ise Urfa’da yapıldı. Diyarbakır’da toplantıyı izleme fırsatı buldum. Bölgenin çeşitli illerinden iş insanlarının, gazetecilerin ve akademisyenlerin katıldığı toplantıda, hem çatışma döneminin bölgeye ve Türkiye’ye etkileri ve hem de gelecekte nasıl bir yol izlenmesi gerektiği mevzuları üzerinde duruldu.
Doğu ve Güneydoğu’daki iller, Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksinin en dibinde yer alıyor. Hükümet, 2012’de bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını azaltmak için yeni bir teşvik sistemi yürürlüğe koydu. İller, sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyelerine göre bölgelere ayrıldı. “6. Bölge”, Türkiye’nin “en geri kalmış” son 15 ilini oluşturur ve bu bölgede tanımlanan illerin tamamı Doğu ve Güneydoğu’da yer alır.
Geri kalmışlık
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2015 verilerine göre, Türkiye’deki sanayi işletmelerinin yüzde 43’ü Marmara’da, yüzde 20’si İç Anadolu’da, yüzde 13’ü Ege’de, yüzde 9’u Akdeniz’de, yüzde 8’i Karadeniz’dedir. Bu oran Güneydoğu’da yüzde 4, Doğu Anadolu’da ise yüzde 3’tür. Ticaret ve sanayide arkada kalmak, bugünün hikâyesi değil, tarihsel bir arka planı var. 2000’li yıllardan sonra bir kıpırdanma söz konusu. Mesela DTSO verilerine göre, bugün DTSO’ya kayıtlı işletmelerin yüzde 70’i 2005’ten, yüzde 30’u ise 2013’ten sonra kurulmuştur. Bu veriler önemli; zira çatışmanın olmadığı veya asgariye indiği, çözüm arayışlarının yoğun olduğu dönemlerde, müteşebbislerin de daha bir cesaretle sahaya indiğini ve ekonomik hayatın canlandığına işaret ediyor.
Çözüm sürecinin devam ettiği dönemlerde ekonomik göstergeler yukarıya doğru seyretti. Yatırım, teşvik, turizm ve istihdam arttı. Ancak çatışmalarla birlikte göstergelerin yönü aşağıyı göstermeye başladı. Diyarbakır’da 2011’de 12, 2012’de 8, 2013’de 11, 2014’te 8 fuar düzenlendi. 2015’in ilk yarısında 4 fuar yapıldı, ancak sonbahardaki tüm fuarlar iptal edildi. 2016 için üç fuar plandı, ama sonra güvenlik gerekçesiyle bundan da vazgeçildi.
Bütün sektörlerde ciddi bir çöküş var. Misal, kapanan otellerin yanı sıra, açık olan otellerde doluluk oranı yüzde 10- yüzde 35’e kadar düştü. İşletmelerin ciro kaybı yüzde 10- yüzde 60 arasında. Birçok otel işçi çıkartmak zorunda kaldı. Mevcutta herhangi bir tur organizasyonu da yok.
DTSO, sokağa çıkma yasağının kalkmasından sonra 395 esnaf ve işletme sahibi ile görüşmeyi içeren bir araştırma yaptı. Görüşülenlerin yüzde 65’i 90-120 gün, yüzde 30’u ise 30-90 gün arasında işyerlerinin kapalı kaldığını belirtmişler. 50 milyon TL’lik zarar beyan etmişler. Başlıca şu sorunlar öne çıkmış:
İşyerlerindeki mallarının bozulması, kullanılamayacak hale gelmesi
Finansman açısından girilen darboğaz (Kredilerin ödenememesi, çeklerin yazılması, yeni kredi taleplerinin karşılanmaması, vb.)
İş hacminin düşmesi
Kaygı ve belirsizliğin had safhaya çıkması