ABD’li gazeteci, “Türkiye bir dönüm noktasında mı?” diye sordu. Bu sorunun değişik cevapları olabileceğini söyledim. Evet bir yönden dönüm noktasındayız. Bölge tamamen karışmış durumda, geleceğinin nasıl şekilleneceği belli değil. Sadece Ortadoğu değil, Ukrayna, Yunanistan gibi birçok çevre ülkede de, yön arayışı var.
Türkiye, bu karışık coğrafya içinde, değişik gerilimlerle karşı karşıya. 3 milyon mülteci var. Suriye'nin istikrarsız yapısı değişmez ve bir çözüm üretilemezse, başımıza daha nelerin gelebileceğini kestirmek zor. Geçmiş dönem alışkanlıklarıyla bugünün sorunlarına çözüm üretmek mümkün değil…
Türkiye, proaktif bir bölgesel siyaset izlemeye çalışıyor. Bunun kazançları ve riskleri var. Bu “tarz”, Batı'da ve ülke içinde, değişik tepkileri beraberinde getiriyor.
Riskler, kazançlar
Cerablus’tan daha güneye inmek, değişik tehlikeleri içinde barındırıyor. Sınırlara tamamen kayıtsız kalmak mümkün değil, gelişmeler sizi “bir şeyler yapmanız konusunda” uyarıyor. Bölgedeki etnik ve mezhepsel çatışmalar, farklı yapıları içinde barındıran Türkiye açısından, bir potansiyel tehdit oluşturuyor.
Dış dinamiklerden, içeriye, iç dinamiklerden dış politikaya yönelik sonuçlar doğabiliyor. Sonuç olarak, Türkiye, sorun ve hamleleriyle bir dönüm noktasında.