Ana SayfaYazarlarUmutsuzluk...

Umutsuzluk…

 

Tarhan Erdem’in T24 internet sitesindeki dünkü yazısının son cümleleri şöyle: “7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri bana göre, yasal ilkelere uyulmadan yapılmış, sonuçlarının yasal kurullarca irdelenmesi engellenmiş seçimlerdir.

 

Bunlar meşru seçim değildir, bugünkü fiili durum ve yürütülen anlayış sürdükçe yapılacak hiçbir seçim de, “eşit seçim” olmayacaktır. Yurttaş olarak hiçbir şey değişmeden “seçim sonucu” olarak açıklanacak gayri meşru ilanları tanımayacağımı açıkça beyan ediyorum. Seçim denilecek oyunda ne oy veririm, ne de sonuçlarına saygı gösteririm.”

 

‘Asker çağırma seansları’

 

Seçilenleri tanımadığınız, meşru görmediğiniz zaman, siyasete meşru olmayan müdahaleleri de normal karşılamaya başlayabilirsiniz. Son dönemde, özellikle “okumuş yazmış” kesimdeki umutsuzluk (yeniden) “asker çağırma seansları”na dönüşmeye başlıyor.

 

Alper Görmüş, Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki sert konuşmalarından yola çıkarak bir değerlendirmede bulunuyor: “Neredeyse ‘mutlak yanlış’tan ibaret gördüğünüz siyasi rakibinizi, sizin meşru kabul ettiğiniz usüller dairesinde alt edemiyorsanız, buradan kaynaklanan öfkenin ve umutsuzluğun sizi nerelere sürükleyeceğini kestiremezsiniz. (…)

 

Yarın, ‘rakibimi kim, hangi yöntemle tasfiye ederse etsin sorgulamam’ noktasına varırsınız” (Serbestiyet. 30.05.2016) Bu “vasat”ı, 1950'li yıllarda sürekli seçim kaybeden CHP’li bir ailenin içinde yaşamıştım. Darbe sevinçle karşılanmıştı. Aynı “negatif”, aynı “olumsuzlayıcı” ruh halini şimdi de görüyorum.

 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -