Geçtiğimiz hafta Halep yine yerle bir edildi rejim ve Rus uçakları tarafından. Savaşın başlangıcında Türkiye ile beraber hareket edecekmiş izlenimi veren ABD akılalmaz kıyımlara seyirci kaldı. Şimdi ise zaten seçim atmosferine girildiğinden olayların seyri tamamen Rusya’nın inisiyatifine terkedilmiş gibi.
ABD, Ak Parti’yle birlikte Türkiye’yi daha da yakın takibe almıştı. Arap Baharı’nda etkili olduğu, diğer ülkelere rol model olup ümit verdiği öngörüsüyle. Bölgenin kontrolü için NATO’nun ekipmanları Türkiye’ye yerleştirilmişti. Fakat Suriye meselesinde çok açık biçimde yarı yolda bırakıldı Türkiye ve ilişkiler artık 15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte çok hassas bir noktada.
ABD seçimi ne yazık ki bütün dünyanın seçimine dönüşüyor her seferinde, fakat Obama’nın yarattığı hayal kırıklığından sonra artık herhangi bir adaya barışçıl misyonlar biçmek mümkün değil. Guantanamo’yu bile kapatamadığı gibi, döneminde bütün Müslümanlar potansiyel suçlu konumuna geldi. Cumhuriyetçiler savaşçı sanılır ama bütün dünya Demokratların da hiçbir farkları olmadığını sistemin çıkarlar üzerine kurulu olduğunu bilir. Dünya tarihine bakıldığında birçok savaşın Demokratların zamanında çıkarıldığını görebiliriz. Irak ve Afganistan’daki savaşların görece olarak bitirilişinin Obama’ya rastlaması bir istisna. Yeryüzü Doktorlarından arkadaşım Hava Sula Kabil’den yeni geldi ve şehrin üzerinde alçaktan uçan Zeplinlerle sürekli kontrol edildiğini söyledi.
ABD’de daima zenginleri ve özel sektörü koruyan, ulusal güvenliği önceleyen, ekonomiyi kontrol altında tutmak isteyen bir derin devlet var, halk sözünü etmez ama bunu hisseder. “Occupy wall street” olaylarında ne kadar acımasız davranıldığını görmüştük.