Bu yazı dizisine konu edilen polis taburu esasen Alman ordusunda görev almak için fazla yaşlı olmasına rağmen askere alınmış orta yaşlı insanlardan oluşan Hamburg merkezli bir birimdir.
Alt orta sınıflardan gelen ve aralarında “alt sınıflardan az sayıda” kişinin bulunduğu nispeten ileri yaşlardaki bu evli ve çocuklu erkekler, görev aldıkları RPB 101’de birer katil haline gelmiş ve Almanların Avrupa Yahudilerini toplu olarak katletmeleri sürecinde kilit bir rol oynamıştır.
Ancak bu insanlar, toplu bir imha gerçekleştirmek üzere kurulmuş bir organizasyona katıldıklarından bile habersizdiler ve aslında kendilerine yüklenen öldürme görevi karşısında hayrete düşmüşlerdi.
SS ve SD subaylarının aksine, RPB 101’de görev alacak kişiler Yahudileri öldürme görevlerini yerine getirip getiremeyeceklerini tespit etmek üzere uygulanan özel seçim süreçlerine tabi tutulmamışlardır.
Goldhagen’nin da belirttiği gibi “Kritik ideolojik meseleler de dahip hiçbir şey bu adamların gelecekte hayata geçirecekleri soykırım eylemi için ‘uygunluğunu’ sınamak adına ve özellikle de Yahudiler hakkındaki düşüncelerini araştırmak için herhangi bir teşebbüste bulunulduğuna işaret etmemektedir”.
Gerçekten de, Browning’in altını çizdiği üzere “… bu tabur savaş zamanında elde bulunan insan gücü havuzunun ‘tortu’larıydı”. Taburdaki erkeklere bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi en çaresiz Yahudileri öldürme görevi verilmişti.
Bu noktada sorulması gereken kritik soru şudur: Neden RPB 101’deki bu orta yaşlı ve evli erkeklerin neredeyse tamamı Yahudi Soykırımı’nı gerçekleştiren kimseler haline gelmiştir? Hem Browning hem de Goldhagen bir dizi benzer noktayı tespit ettikten sonra bunlara farklı izah tarzları geliştirerek temelde aynı soruyu cevaplamaya çalışmaktadır.
Bu insanların suçlarını özellikle rahatsız edici kılan şey, bu kişilerin SS görevlileri ya da Nazi Güvenlik Polisi’nin aksine, kendilerine verilen görevi hayata geçirmek için özellikle seçilmiş ve bu iş için hazırlanmış eğitimli katiller olmamalarıdır.
Orta yaşlı ve genellikle çalışan sınıfın ağırlıkta olduğu RPB 101, ya yaşı ordu için fazla geçkin olduğudan orduya alınamayan ya da askerlikten muaf tutulma olasılığı bulunduğu için gönüllü olmaya razı olan erkeklerden oluşmaktaydı.
Resmi görevi olmayan subaylar mesleği polislik olan kimselerdi; ancak alt kademelerdeki görevlilerin büyük kısmı Browning’in nitelendirdiği gibi vasıfsız işçilerin ağırlıklı olarak temsil edildiği, Alman toplumunun alt kesimlerinden gelmekteydi.
Browning’in de dikkat çektiği gibi, RPB 101’de görev alan polislerin büyük bir kısmı Almanya’daki en az nazileşmiş şehirlerden biri olarak bilinen Hamburg kökenliydi ve “bu kişilerin çoğunluğu siyasi kültür olarak Nazi karşıtı olan bir sosyal sınıfa dahildi”.
Bu açıdan bakıldığında, bu şahıslar sıradan birer insandı ve çoğu Alman Nasyonel Sosyalist Partisi’ne üye bile değildi. Kendilerine yüklenen Yahudileri öldürme görevi ile yüz yüze geldikleri gün, taburun komutanı Binbaşı Wilhelm Trapp, emri altındakilere bir konuşma yapmış ve onlara Yahudileri vurmama seçeneğini sunmuştur.