IKYB’nın bağımsızlığı, Ortadoğu’da yeni bir sayfanın açıldığı bir dönemde gündeme geliyor. Lakin dikensiz bir gül bahçesinden bahsetmiyoruz. İç ve dış birçok parametre bağımsızlığa direkt tesir edecek ağırlıkta. İlk etapta beş tanesini saymak mümkün:
Evvela ekonomi darboğazda. Merkezi hükümet ile ekonomik meselelerdeki anlaşmazlıklar had safhada. Petrol fiyatları sürekli düşüyor. Geliri azalan hükümet, memur maaşlarını ödemekte aciz kalıyor, elektrik kesintilerinin önüne geçemiyor. Birkaç yıl öncesine kadar büyük bir şantiye izlenimi veren bölgede yatırımlar duruyor, alt yapının tamamlanması gecikiyor. Bunların yanı sıra Kürdistan cüssesine oranla büyük bir göçe maruz kaldı. Suriye ve Irak’ta IŞİD’den kaçan yüzbinlerce insan Kürdistan’a sığındı. Zaten tıknefes olan ekonomi, göçmenlerin yükü de binince iyice zayıfladı. Halkın alım gücü düştü. Yönetime karşı rahatsızlık büyüdü, protestolar arttı.
İkinci sorun alanı, güvenlik. IŞİD, halen aktif ve büyük bir tehlike. IŞİD’in Erbil’e saldırısı, hem güvenlik endişesini en üst seviyeye çıkardı, hem de IKYB’nin coğrafyasını koruma potansiyelinin sorgulanmasını beraberinde getirdi. Ne yazık ki IKYB’de halen modern bir ordu yok, askeri yapıdaki eksiklikler giderilmiş değil. Peşmergeler, KDP ve YNK’nin peşmergeleri olarak ayrılıyorlar. Ciddi bir ordusu olmadan Kürdistan’ın Ortadoğu’da ayakta durması ise imkân dışı.
'Kürt devleti istemek gericilik'…