Ana SayfaYazarlarKüçük kız ve PKK

Küçük kız ve PKK

 

PKK, 1999 yılına kadar klasik bir “halk savaşı” stratejisi izledi. Bu yöntem stratejik savunma, stratejik denge, stratejik saldırı aşamalarını içeriyordu. Örgüt, 1987-1990 yılları arasında stratejik savunma, 1990-1993 yılları arasında stratejik denge doktrinini uyguladı. Ancak 1994 yılında devletin garnizon-esaslı mücadele yöntemini bırakarak alan savunmasına dayalı topyekûn mücadeleye geçmesi, PKK’yi stratejik dengeden stratejik savunma pozisyonuna geri getirdi.

 

1999 yılına gelindiğinde PKK’nin üç aşamalı halk savaşı stratejisi başarılı olamamıştı. Bunun üzerine Öcalan, siyasi genel af karşılığı silah bırakmayı önerdi. Ancak öneri karşılıksız kaldı.

 

2001’de yeni askeri strateji

 

Öcalan’ın önerisi karşılık bulmayınca, PKK’de ne yapabiliriz arayışı başladı. Bu arayış Temmuz 2001 tarihinde gerçekleştirilen HPG Birinci Konferansı’nda netleştirildi. Toplantıda ilk kez “meşru savunma” esaslı yeni bir askeri doktrin belirlendi. Bu doktrin PKK’nin bundan sonra izleyeceği askeri stratejinin yol haritasıydı. Yeni doktrin aslında PKK’nin savunduğu klasik halk savaşı tezinin çöktüğünün ilânından başka bir şey değildi.

 

Yeni askeri doktrin üç aşamalı bir çizgi içeriyordu. Birinci çizgi pasif savunmaydı. Pasif savunma, misilleme hakkı dışında herhangi bir askeri aktivitenin olmadığı dönemi ifade içeriyordu. Bu dönemde ateşkes vardı; askeri mücadeleden ziyade siyasal ve toplumsal mücadele ön plandaydı. Pasif savunma 1999-2004 tarihleri arasında uygulandı.

 

İkinci çizgi aktif savunmaydı. Bu çizgi, imha amaçlı saldırıların olması halinde buna karşı aktif şekilde savunmaya geçmeyi amaçlıyordu. PKK 2004 yılından itibaren bu çizgiyi hayata geçirdi. Operasyona çıkan askeri birliklerin operasyon öncesi saldırıya maruz kalması, PKK mensuplarının üslendikleri alanlara giren askeri birliklere yönelik eylemler düzenlenmesi bu çizginin amaçları arasındaydı. Ancak operasyon-misilleme, misilleme-karşı operasyon şeklinde gelişen döngü, zamanla çatışmaların şiddetini artırarak orta yoğunluklu bir savaş hali yarattı. İkinci çizgi 2004-2015 tarihleri arasında uygulandı.

 

Topyekûn savunma

 

Üçüncü çizgi topyekûn savunmaydı. Bu çizgi çözümsüzlük politikalarının kesinlik kazanması durumunda başvurulacak stratejiyi içeriyordu. Bu strateji Haziran 2015 tarihinde hendek siyaseti ile birlikte hayata geçirildi. Hazırlığı da çözüm sürecinde yapılmıştı.

 

Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak, Yüksekova gibi yerleşim bölgelerinde hendekler kazıldı, sokak ve caddelere mevziler inşa edildi, setler çekildi. “Gerilla” kapsamlı düşürme hareketlerinde bulunacak, halk da serhildanı sertleştirerek “gerillanın amacına kilitlenecek”ti. Böylece gerçekleştirilecek devrimsel çıkışla çözüme gelmeyen egemen sistem parçalanacak; “gerilla” kendi çözümüne gidecekti. Amaç halk ile gerillayı birleştirmekti. Bu aşamanın başarılı olması halinde “devlet+demokrasi” sistemi inşa edilecekti. Devlet KCK sistemini kabul ederse kendisiyle birlikte yaşamaya devam edilecekti. Devletin varlığına saygı duyulacaktı; ancak devlet de KCK’nin inşa edeceği konfederal sisteme saygı duyacaktı. Aksi durumda KCK kendi sistemini inşa edecekti.

 

Haziran 2015 tarihinden sonra PKK’nin hayata geçirdiği strateji, topyekun savunma stratejisiydi. Yani elinden gelen her şeyi yaptığı, yapabildiği stratejiydi. Ancak hendek siyasetinde halkın “gerilla ile birlikte savaşmaması” stratejinin amacına ulaşmasını engelledi. Bunun üzerine PKK 2016 yılının ilkbaharından itibaren kırsal alan ve şehirlerde can kayıplarına yol açacak orta yoğunluklu savaş konseptine, yani tıpkı 1994 yılında olduğu gibi geri bir adımla topyekûn savunmadan aktif savunmaya geri döndü.

 

Böylece 32 yıllık süre içinde denenmeyen taktik, denenmeyen strateji, denenmeyen doktrin kalmadı. Sonuç?

 

Sonucu Vietnam Savaşının çok uzaklardan gelen “küçük kızı” haykırdı.  
 

Savunulan idealler, karşı çıkan değerler

 

PKK silâhlı mücadele başlatırken Vietnam’dan etkilenmişti. Vietnam gerilla savaşı, en büyük ilham kaynağıydı. Ancak Vietnam Savaşının sona ermesinin üzerinden 41 yıl, PKK’nin silâhlı mücadele başlatmasının üzerinden 32 yıl geçtikten sonra, tarihî bir yüzleşme gerçekleşti.

 

1972 yılında ABD ve Güney Vietnam uçaklarının bir köye yağdırdığı napalm bombalarıyla tutuşan giysilerini çıkarıp attığı için kısmen yanmış vücuduyla çırılçıplak kalmış halde çekilen fotoğrafıyla Vietnam Savaşını tüm dünyaya mal eden Kim Phuc, 15 Aralık günü Beşiktaş’a giderek hayatını kaybedenlerin anısına çiçek bıraktı.

 

Simge kız, Vietnam direnişini kendisi için model olarak seçen PKK’nin karşısına dikilmiş; emperyalizme karşı direnme ruhunu, o ruhu Kürdistan dağlarında dolaştırdıklarını ifade eden “asi devrimci”lerden geri almıştı.

 

Öyle haksız, öyle anlamsız, öyle gereksiz uzamış bir savaş ki… PKK’nin savunduğu idealler dahi, karşısına çıkan değerlere dönüştü.

 

- Advertisment -
Önceki İçerik
Sonraki İçerik