Erzurum’dayım. Akşam yemeğindeyiz. “Ben Ramiz Ongun” dedi. Yan yana oturduk. Sohbete başladık. 1968 dönemi Ankara’sını konuşuyoruz. O yıllarda, Ramiz, Ülkü Ocakları Genel Başkanı. Ülkücü hareketin en etkili isimlerinden. Solcular için can düşmanı.
Silahların çekildiği bir dönemin başlangıcı. 54 yıl öncesinden söz ediyorum… Ramiz Ongun’la ilk karşılaşmamız. Geçmişi konuştuk. Büyük acılara mal olmuş bir geçmiş.
Aydınlanmayı bekleyen karanlık olaylar. Yaşadıklarımızı gözden geçirdik. Akşam 20.00’de oturduğumuz masadan saat 24.00’te kalktık. Ramiz, Türkeş’ten sonra 3 kez MHP Genel Başkanlığı için Bahçeli’yle yarışmış. Şimdi DEVA Partisi’nde. DEVA yeni bir parti. Barışçı, ötekileştirmeyi reddeden, uzlaşmacı bir parti. Ramiz, geçmişin zıddı sayılabilecek bir partide siyaset yapıyor.
Tanpınar’ın Erzurum’u
İstanbul’dan Erzurum’a doğru havalanırken, elimde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir” kitabı var. “Erzurum” bölümünü okuyorum. Tanpınar, 1913 yılında tanıdığı Erzurum’a 10 yıl sonra geldiğinde her şeyi yerle yeksan bulmuş.
“Her türlü kıyafette kabalığın çarşı pazarını doldurduğu, saraç, kuyumcu, bakırcı dükkanlarıyla senede o kadar malın girip çıktığı hanlarıyla, ambarlarıyla, eşraf ve ayanı, esnafı, otuz sekiz medresesi, elli dört camisiyle, İran transitinin beslediği refahlı ve mamur Erzurum’da on yıl sonra gördüğüm harap şehir arasında kolay kolay münasebet tasavvur edilemezdi…
Çarşılarında on binlerce zenaatçı çalışır, saraçların yaptığı eyerler bütün şark vilayetlerinde hatta Tebriz’e kadar gidermiş.” Erzurum Kongresi binasını dolaşırken, bu kentte yaşanan yıkım ve acıların izlerini de hissettim. Üç kez Rus işgali, Birinci Dünya Savaşı kargaşası ve Ermenilerle yaşanan çatışmalar ve gelgitler şehri yok etmiş. 80 yıl sonra başka bir Erzurum’dayız. Tarihi binalar, şehir içinde mücevher gibi.
O binalar, şehre karakterini veriyor. Çifte Minareli Cami ve çevresi… Yakutiye Medresesi, Ulu Cami… Lala Paşa Camii… “Keşke çevrelerini o çirkin binalar kuşatmasa” diyerek dolaştık.
Ne olacak?
Ali Babacan’ın DEVA Partisi’nin mitingi var. Bir grup gazeteci, merkeze uzak bu kenti, merak ederek dolaşıyoruz. DEVA il örgütünün iyi bir hazırlık yaptığı görülüyor.
Amasra’daki maden faciası, mitingin ertelenmesine neden oluyor. Babacan’la öğle yemeğinde sohbet ettik. Klasik soruları sıraladık: “6’lı masanın geleceği var mı?”, “Başkan adayı çıkarabilecek mi?” Babacan, seçim sonrası geçiş sürecinin seçim kadar önemli olduğuna vurgu yaptı.
“Süreci doğru tanımlayabilirsek, Başkan adayının önüne bir yol haritası koyabilirsek, -bunu yapmaya çalışıyoruzadayın işi kolaylaşır. İsim üzerinde anlaşmamız, mümkün hale gelir.” Masanın bir tek adayla seçime girmesine öncelik veriyorlar. YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN