Türkiye, İtalya ve İspanya… Bu üç ülkenin ismi yan yana gelince, bazı insanların gözünde Avrupa Futbol Şampiyonası canlanabilir. Ama üç ülkeden üç futbolcuyu değil üç TikTok’çuyu mercek altına alacağım. Bilinçli olarak, “orta tanınırlık seviyesinde” seyreden ve çok büyük ödüller vb. almamış üç kişi seçtim. Orta tanınırlıktaki (yani 1 milyondan az takipçili) TikTok’çuların içerikleri genelde hem daha doğal ve espritüel hem de sosyolojik gözleme daha elverişli olabiliyor… Endüstriyel futbol-amatör futbol farkı gibi bir fark var işte arada…
Seçtiğim 3 kişinin(Sinem, Eleonora ve Estefania), dans, yemek, macera, bilim gibi özel bir temaları yok. Esas olarak kendilerini, kendi güncel hayatlarını aktaran kişiler… Genel olarak müzik ve dansla araları iyi. Soft bir komiklik tarzları var.
Bu 3 kadının TikTok sayfalarının yanında Instagram sayfalarını da göz önünde bulundurdum. Zaten bir TikTok’çunun Instagram’ı genelde onun CV’si gibidir. Ne yaptığını TikTok’ta görürsünüz, kim olduğunu görmek için Instagram’dan devam edersiniz.
Türkiye: Sinemeverything (Sinem Çiçek)
Sinemeverything’in 289.000 takipçisi, 22.5 milyon beğenisi var. 24 yaşındaki şehirli, orta sınıf bir Türk kızının ortalama hayat ve espri anlayışını tanımak açısından iyi bir sayfa. Sayfanın sahibinin ismi, Sinem Çiçek. 2-3 küçük reklamvari içeriğe denk gelebilsek de çok ticaret odaklı bir yaklaşım yok sayfada. Lüks, ışıltılı bir yaşamdan kareler de pek yok. Bu bağlamda Sinemeverything sayfasının Türkiye’deki üniversite öğrencisi yaşantısının ortalamasına kısmen benzer bir yaşamı (ama öğrenciye oranla daha yüksek gelir seviyesini) yansıttığı söylenebilir.
Sinem’in genelde koyu griye yakın ya da beyaz giyinmesinin bu bağlamda tesadüf olmadığını düşünüyorum. Onun renk tercihi, ülkemiz gençliğinin içinde bulunduğu görece renksiz yaşamı ve maddi imkan sınırlılığını yansıtıyor olabilir.
TikTok Çin merkezli bir site olsa da en azından Türkiye’de İngilizce kültürle özdeş. “Daddy issues”, “mommy issues”, “erkeğin vibe’ı”, “pov”(point of view) gibi İngilizce kavramlara ısınmak bağlamında Sinemeverything’i İngilizce dersi niyetine de izleyebilirsiniz.
Ancak Sinem’in asıl kozu Türkçe rap.
Sinem’in bazı videolarında mizah kalitesi aniden yükseliyor. Türkçe Rap’i malzeme olarak kullandığı “Çakalın Tedx konuşması”, sanırım tüm hayatım boyunca en beğendiğim TikTok videosu (yabancı videolar dahil) oldu.
Bu 28 saniyelik videoda 28 saatlik muhabbetleri aşan içerik zenginliği var. Videodaki format her ne kadar Amerika’dan alıntı olsa da uygulanma şekli Amerika’daki örneklerden daha başarılı. Bu farkta “Türkçe Rap”in kendine özgü deliliğinin de katkısı var tabii.
Türkiye’deki Tiktok dünyası, Türkçe Rap dünyası ile bölünmez bir bütün. Türkiye’de Rap TikTok’u, TikTok da Rap’i hayatta tutuyor.
YKS’ye arabayla tek başına giden Sinem, videolarının çoğunda tek. Bireysel. Genelde evde. Hiç gezmeyen bir insan değil. Örneğin İtalya, Avusturya, Macaristan’a ve başka ülkelere gitmişliği var. Ama tam olarak istediği kadar gezemediği, tam olarak istediği hayatı yaşayamadığı, istediği standartlara erişemediği düşünülebilir. Bu, siyasi tercihlerinden de hissediliyor sanki.
Sinem’in bir özelliği, abartılı görsel efektler veya aşırı dikkat çekici giysiler, makyajlar vb. kullanmaması. Tabii bu bir bakıma Türkçe Tiktok sayfalarının büyük kısmının genel özelliği. Türk TikTok kullanıcıları; havalı tatiller, frapan elbiseler üstünden etkileşim toplama imkanları sınırlı olduğu için, farkı, sohbetlerini ilginçleştirerek kapatmaya çalışıyorlar belki. Sinem’in giysileri ile Eleonora’nın giysilerini, Sinem’in gezileri ile Eleonora’nın gezilerini karşılaştırınca “Sinem, Eleonora’nın hayatını yaşamak isteyebilirdi” diye düşünebilir insan. Arada “hayaller/hayatlar” caps’i yapılacak kadar keskin fark yok. Sinem de giysilerinden ötürü çok övgü alıyor. Ama İtalya her şeye rağmen bizden bir adım daha önde.
İtalya: Heeelly (Eleonora)
640.000 takipçili, 46.9 milyon beğenili bir sayfa. 19 yaşındaki Bologna Üniversitesi öğrencisi Eleonora’nın bu sayfası, burada incelediğim sayfalar arasında, en estetik ve lüks içerikli olan. Zaten İtalya, estetiğin ve lüksün kalesi sayılabilecek bir ülke. Dolayısıyla sadece İtalya’nın güzel yerlerinden görüntü atıyor olmak bile bir lüks görüntü sağlıyor. Eleonora, İtalya ve çevre ülkeleri geziyor, güzel sahiller, güzel yemekler, müthiş giysiler, havalı erkek arkadaş…
“Bakın ben ne kadar güzel yaşıyorum”u kanıtlamak için kasılmış içerikler değil, estetik düzeyi yüksek içerikler bunlar… Tenerife’de bir kız arkadaşıyla motorsiklete bindiği videosundaki yaşam tadı gerçekten de özendirici mesela. Eleonora’nın sohbetleri ise (örneğin erkeklere yönelik eleştirileri) kısmen Sinem’le benzerlik gösteriyor. Ancak Eleonora bu konularda daha cesur, daha açık sözlü, aldatılma üzerine konuşmayı seviyor. Gerçi Sinem de Türkiye ölçütlerinde açıksözlü.
İspanya: Heyzulu (Estefania)
Heyzulu, 817.500 takipçili, 19.1 milyon beğenili bir sayfa. Sayfanın sahibinin ismi, Estefania Zuluaga. Estefania, 1998’li. Sinem’den galiba 1 yaş büyük.
Heyzulu’nun Sinemeverything’le benzer tarafı, izleyenleri hayatın detaylarına dair gözlemleriyle ve yoğun sohbetiyle eğlendirmesi. Sinemeverything’in Zara çalışanı konulu komik video çekmesi gibi, Heyzulu da McDonalds çalışanı konulu komik video çekmiş. Hem Sinemeverything hem de Heyzulu bu tür videolarda başarılı. Heyzulu’nun bu tür “kurgusal” diyebileceğimiz videolarının sayısı daha fazla. Bu videoları komedi filmi niyetine de izlenebilir.
Heyzulu, sosyal medya dışında da etkinliklere katılıyor. Açıktan ticari ortaklıkları da var. Videolarında Sinem ve Eleonora’dan daha fazla ses efekti, hatta yer yer sinema çağrışımı yapan unsurlar kullanıyor. Ama belli bir amatör ruhu da kısmen sürdürdüğü söylenebilir. Estefania da Eleonora da Türk TikTok kullanıcılarını çok aşan standartlara ve imkanlara sahip olduklarını belli ediyorlar.
İtalya estetik ve şıklık, İspanya ise eğlence ve doğallık duygusunun zirvede olduğu bir ülke olarak düşünülür. Bu bağlamda Eleonora’nın İtalya’yı, Estefania’nın da İspanya’yı gerçekten de yansıtabilen kişiler olduklarını söylemek mümkün. Sinem’in ise kapalı bir odanın gri ve sade ruhunda ilerleyen zeka oyunlarıyla, az dansı ve çok mantığıyla, hem normalliğini gizleyebilecek kadar gizem hem de ruhunun renkliliğini gizleyebilecek kadar gri bulabilmesiyle, Türkiye’yi (veya şehirli Türk orta sınıfını) yansıttığını öne sürebiliriz.
TikTok’un bir özelliği, kendinizi sayfasında çok zaman geçirdiğiniz kişiyle arkadaş gibi hissetmeye başlıyor olmanız. “İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır.” diye bir söz vardı. Bunu belki artık şu şekilde güncellemek gerekiyor: “İyi TikTok ve Youtube sayfaları en gerçek dostlarımızdır.”