Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki Kabine toplantısından sonra düzenlenen basın toplantısında konuştu:
“Sivil anayasa için istişare sürecini başlatacağız”
“Adli yıl açılış töreninde ülkemizin adalet sisteminde bugüne kadar yaptığımız katkıları hatırlatırken yeni Anayasa çağrımızı tekrarladık. Yeni adli yılda tüm vatandaşlarımızın adalete erişimini kolaylaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi darbe anayasasından kurtarıp, demokrasimize yakışır sivil anayasaya buluşturma çabasını ittifak ortaklarımızla istişare içinde başlatacağız.”
“Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğiz”
“Hayat pahalılığı ile mücadelemizin önünde en büyük nakısa tıpkı zehirli hava gibi her yere yayılmasıdır. Yıllık enflasyonun yükselmesi, hayat pahalılığı ile mücadelemizin daha sıkı yapmamızı gerektiriyor. Bu uzun ve sabır isteyen süreçtir. Allah’ın izniyle enflasyonu da dize getireceğimizi de tüm kalbimizle inanıyoruz.”
“Ülkemizde hayat pahalılığın gerekçelerine baktığımızda hammadde, bakliyat, enerji, işçilik, kira gibi unsurların öne çıktığını görüyoruz. Döviz kurları ve enflasyon da fiyatları doğrudan etkiliyor.”
“Sorun ekonomik değil, psikolojik”
“Çalışanların ücretlerine yapılan her artış daha para insanların cebine girmeden kat be kat fazlasıyla her ürüne, hizmete yansıtılıyor. Petrol fiyatlarında her artış etiketlere aktarılırken düşüşler görmezden geliniyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerde makasın çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor.”
“Yarın ekonomideki orta vadeli programı açıklayacağız”
“Yarın ekonomide önümüzdeki dönemin yol haritasını teşkil eden Orta Vadeli Program’ın tanıtımını yapacağız. Hafta sonu G-20 Liderler Zirvesi için Hindistan’da olacağız. Bir hafta sonra BM’de görüşmeler yapmak üzere Amerika’ya gideceğiz.”
“Kültür, sanat ve spor gibi alanları bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz”
“Otobüslerde, yollarda, metrolarda insanlarımızı taciz noktasına varan küstahlıklarla karşılaşmaya başladık. Kültür, sanat ve spor gibi alanları bozgunculuk aracı haline getirmeye kalkanlar olduğunu görüyoruz. Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı gören müstekbirlerin devri çoktan kapanmıştır. Kibir kuleleri beyhude uğraş içindedir. Herkes tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme hakkına, oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetindedir. Sırf yabancı, başka dil konuşuyor diye, başını örtüyor, çarşaflı, başörtülü, sakallı, takkeli kişilere laf atmak asla kabul edeceğimiz davranış değildir.”
“Milletin size attığı şamardan hala ders almadınız”
“İşine geldiği zaman başörtülüyü yanına al rozetini tak, öte yandan Marmaray’da başörtülü hanımlara hakaret et. Bu faşist zihniyet yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Bu tür azgın azınlık vakaların gerisinde mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Açık konuşuyorum; kim olduğunuzu, niçin böyle yaptığınızı, neyi amaçladığınızı ve bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı yerde duruyoruz; başaramayacaksınız. Bu millet mandacı zihniyetinize, sapkın yöntemlerinize eyvallah etmedi etmeyecek. Bunu 14 Mayıs’ta 28 Mayıs’ta gördük. Milletin size attığı şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz.”
“Irak ve Suriye’yi içine alan coğrafyanın demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun başarı şansı yoktur”
“Gerek bölgedeki aktörler gerek bölge dışındaki aktörler şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye’yi içine alan coğrafyanın demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun başarı şansı yoktur. 1,5 asırdır bölgede hüküm süren kargaşanın, yaşanan acıların, zulümlerin sebepleri ortadadır. Bölge işbirlikçi küçük kesim dışında kimseye faydası olmayan emperyalist hesapların arenası haline getirilmiştir. Irak’ta 2 milyon, Suriye’de 1 milyon insanın ölümüne yol açan işgallerin kanlı izleri hafızalarımızda hala canlıdır. Son günlerde yaşanan gelişmeler endişelerimizin ve ikazlarımızın haklılığını açıkça gösteriyor. Rejimin çözümün değil sorunun parçası olma inadı bölgedeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Suriye’nin toprak bütünlüğü demografik gerçeklerine dayalı çalışmayı sürdürmekte kararlıyız. Amerika, Rusya, İran ve rejim dahil tüm tarafları bu doğrultuda gayret sergilemeye davet ediyoruz. Rusya Ukrayna savaşının sürdüğü, Kafkaslar’da Ermenistan’ın kışkırtıcılığı, Balkanların yeniden çatışmaya sürüklenmeye istediği bir dönemde güney bölgemizin istikrar ve güvenliği ülkemizin öncelikli gündeminde yer almayı sürdürecektir. “