İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün giriş kapısının önündeki terör saldırısının ardından eski İçişleri Bakanları Efkan Ala ve Selami Altınok, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve AK Partili milletvekilleri Ziya Altunyaldız ve Mehmet Emin Öz’ün geçmiş olsun ziyaretinden fotoğraf paylaştı.
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu destekleyen hesapların Yerlikaya’yı hedef almasının ardından, Soylu’yla arasının iyi olmadığı iddia edilen AK Partili isimlerin Yerlikaya’yı ziyareti dikkat çekti.
Soylu’ya yakın kişilerin yönettiği iddia edilen “Ebabil Harekatı” adlı hesap, Yerlikaya’ya sert sözlerle yüklenmiş daha sonra hesap kapatılmıştı.
Soylu’nun, 2016’da yerine İçişleri Bakanlığı’na geldiği Efkan Ala’yla yıldızının hiç barışmadığı iddia ediliyor.
Yerlikaya’yı ziyaret eden isimlerden Şentop ve Altınok’la aralarında problem olduğuyla ilgili iddialar basına yansımıştı.
Şentop’tan Soylu destekçisi Cumhur Frankfurt yorumu: “Kimin adamı olduğunu herkes biliyor”
Eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, geçen yıl, Soylu’yu destekleyen paylaşımlarıyla bilinen Cumhur Frankfurt için “Kimin kiminle olduğunu, kimin adamı olduğunu, kimin sahibi olduğunu herkes biliyor. Vekil arkadaşlar, ‘sahibi ile görüş’ dediler” diye konuşmuştu.
Youtube yayınlarıyla tanınan İbrahim Haskoloğlu’nun devletin elindeki vatandaşlara ait bazı kimlik bilgilerinin hacker’larca ele geçirildiği iddiası nedeniyle tutuklanması üzerine, Soylu destekçisi paylaşımlarıyla bilinen Cumhur Frankfurt; Haskoloğlu ile Şentop’un bir fotoğrafını paylaşıp, Şentop’u etiketleyerek “Arkadaşa tütün ve temiz don lazımmış” mesajıyla paylaşmıştı.
Şentop, önce “Cumhur Frankfurt. Terbiyesizlik yapma,” ardından da “Trollerle muhatap olmadım bugüne kadar. İlk defa bozuyorum prensibimi. Ama suret-i haktan görünüp iç operasyon çekenlere gereken cevabı vermek icab ediyor bazen” mesajlarıyla yanıt vermişti.
Şentop ertesi gün de gazetecilere açıklama yaparak şunları söylemişti:
“Uzun zamandır kayıt dışı siyasetle mücadele ediyoruz. Bununla hep mücadele ettik bugüne kadar. Ankara küçük yer. Kimin kiminle olduğunu, kimin adamı olduğunu, kimin sahibi olduğunu herkes biliyor.
Akşam sosyal medya paylaşımı olunca vekil arkadaşlar, ‘sahibi ile görüş’ dediler. Ben onu doğru bulmam. Düz siyaset yaparım. Siyasette numara, hile gibi şeyler bana çok uzaktır. Sosyal medyadaki tartışmayı kapattım, ama bu konuyu kapatmam. Herkes siyaset yapacak olursa bunu usulüyle yapmalı.”
Cumhur Frankfurt daha sonra Şentop’u arayarak özür dilediği ve Şentop’un kendisine “büyüklük ve anlayış gösterdiğini” duyurmuştu.
Soylu, Sedat Peker’e koruma kararında Selami Altınok’un adını geçirmişti
Soylu, Sedat Peker’e koruma polisi verilmesiyle ilgili yaptığı açıklamasında da o dönem İstanbul İl Emniyet Müdürü olan Selami Altınok’un adını geçirmişti.
Soylu’nun açıklaması şöyleydi:
“16 Ocak 2015. DHKP-C’nin Sedat Peker’e tehdit kurgusu. 26 Ocak 2015, öyle bir kurgu var ama koruma istemiyorum diyor. 30 Ocak’ta komisyon reddediyor. 6 gün sonra koruma istiyor, 2 ay sonra komisyon toplanıyor ve kendisine koruma veriyorlar. Esas iş bundan sonra.
İstanbul Emniyet Müdürü sanıyorum Selami Altınok. Şimdi şu adamı, Nurettin Demir, milletimizin bunları bilmesi lazım. Biz nelerle uğraşıyoruz. Demir Kadıköy eski İlçe Emniyet Müdürü, 94-98 arası irtibatta bulunduğu en önemli adam Sedat Peker. Kardeşi Nurten Demir DHKP-C’den öldürüldü, kardeşi Nuran Demir eylemlerde. Sanal bir tehditle, kurgu bir tehditle…
İstanbul’da her verilen korumanın kime verildiğini bu dönemde de bilemeyebilirim. Yakın koruma, tehditlere yönelik korumalar, il emniyet müdürlükleri belirler.”
Soylu’nun açıklamasının ardından Anadolu Ajansı (AA), Peker’e koruma kararıyla ilgili belgeyi “Koruma kararında FETÖ izi tespit edildi” diye haberleştirmişti.
Altınok, AA’nın haberine şöyle tepki göstermişti:
“Şahsım, birlikte çalıştığım ve koruma kararı verilen belgede adı geçen imza sahiplerinin gerek 17-25 Aralık gerekse 15 Temmuz sürecinde yürüttükleri mücadele ve gösterdikleri duruşa tüm milletimiz ve kamuoyu yakından şahittir.
Bunun aksine bir ima, iddia ve iftira her iki dünyada da hak ihlali olup iddia sahiplerini ağır vebal ve sorumluluk altına sokmuştur.”
AA, Altınok’un tepkisi üzerine haberi, belgede imzaların olduğu bölümü keserek yeniden yayımlamıştı.