TBMM zabıtlarına göre Cumhuriyet’in ilan edildiği anlarda Meclis’te bunlar yaşandı:
Teşkilâta Esasiye Kanununun bâzı mevaddınm tavzihan tadiline dair Kanun Madde 1. — “Hâkimiyet, bilâkaydüşart Milletindir. İdare usulü halkm mukadderatı bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına müstenittir. Türkiye Devletinin şekli Hükümeti Cumhuriyettir.”
REİS (İsmet Bey (İnönü) — Madde hakkında söz istiyen var mı ?
(Hayır sesleri)
Söz istiyen yok. Maddeyi aynen kabul buyuranlar lütfen el kaldırsın. Kabul edilmiştir. (Sürekli alkışlar) (Yaşasın Cumhuriyet sesleri)
Madde 2. — Türkiye Devletinin dini, Dinî İslâmdır. Resmî lisanı Türkçedir.
MEHMED EMİN B. (Yurdakul- Karahisarı Şarki) — Reis Bey aralıkta bir söz istiyorum, müsaade ediyor musunuz?
REİS — İkinci madde hakkında mı ?
MEHMED EMİN B. — Evet!
Arkadaşlar Garbi – Roma İmparatorluğu, Şimalden gelen Cermenlerin ayakları altında ezilip çiğnendikten, Sezar ‘lar ölümle, bunların Gladyatör meydanları, fuhuş ve safahat bahçeleri tahriple tedib edildikten sonra Şarkta iki kanlı saltanat vardı : Şarki – Roma İmparatorluğu, İran Devleti.
Bu iki saltanatta da milletlerin mukadderatını ellerine alan; elleri asalı, başları taçlı katiller, sürülerin çoban postuna bürünmüş kurtlarından başka bir şey değillerdi. Şarki – Roma’da İmparatorlar, Devlet idaresini hipodromlarda, saray bahçelerinde güzellikleriyle geçinen kadınların ellerinde bıraktıkları gibi İran’da da, babalarını ok kirişiyle boğan hükümdarlar millete cellâtlık ediyorlardı.
İncilin rahim ve şefkat tavsiye eden ahkâmı, zendârestanın hılmü tevazu telkin eden mevaddı, bu zâlimlerin bu zulüm ve istibdadına galip gelmek için hiçbir tesir göstermiyordu.
Esir yaratmıyan Allah, hırs ve gururu tedib ettirmek için bir elinde kılınç bir elinde âsa olduğu halde dünyaya inkılâp yapacak bir büyük Peygamberin gönderilmesine ihtiyaç gördü ve gönderdi.
O, kılıcı ile zâlim hükümdarları tedib ettiği gibi, asası ile de kanlı tahtları kanlı saltanatları, yerlerin dibine geçirtti. Adsıza şeref, esire hürriyet, zayıfa hak, sefile saadet verdirecek bir Allah’ın hükümetini kurdu ve bunun adı Cumhuriyetti. (Alkışlar)
Ondört asır sonradır ki, ey arkadaşlar! Allah, yine böyle bir ilâhi hükümet kurdurmak, ikinci bir mucizesini yaptırmak için en müntehap, en büyük bir milleti intihab etmiştir, bu millet Türk Milletidir.
Ondört asır evvel, Peybamber Muhammed’in Mekke duvarlarında kurduğu Hükümeti, bugün de Türk Milleti Ankara’ya kurmuştur. Şu aziz saatte ben, bu ihtiyar arkadaşınız, Allah’ımdan bu Hükümeti takdis ederim. Bu Hükümetin temellerinin, arzın temelleri kadar sağlam olmasını isterim. Ben, bu ihtiyar arkadaşınız, bu Hükümetin hak ve adalet güneşinin büyük ve küçük bütün caniplere, zayıf ve kuvvetli bütün alınlara mütesaviyen nurunu saçmasını isterim. (Amîn sesleri.)
Ve bu duamın kanatları altında, Cumhuriyetin ruhu önünde tazimen kıyam ederek üç kere: «Yaşasın Cumhuriyet» diye Hükümetimizi taziz etmelerini muhterem arkadaşlardan temenni eylerim.
(Yaşasın Cumhuriyet! Diye üç defa bağırıldı.)