İşte Cumhurbaşkanının önemli sözlerinden bir demet :
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan perşembe günü yaptığı açıklamada, Türkiye ile Yunanistan arasında çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını söyledi.
Erdoğan, Yunanistan’daki Türk azınlığın ve Türkiye’deki Rum azınlığın “insani ve kültürel zenginliğimizin ayrılmaz parçaları” olduğunu söyledi.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ile Atina’da düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, “Sorunlarımızı uluslararası hukuk çerçevesinde yapıcı diyalog ve iyi komşuluk ilişkileriyle çözmeyi umuyoruz.” dedi.
“Kıbrıs sorununa adadaki gerçeklere dayalı olarak adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak tüm bölgenin çıkarına olacaktır.”
Cumhurbaşkanı, “Ege’yi barış ve işbirliği denizine dönüştürmek istiyoruz. Türkiye ve Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla dünyaya örnek olmayı hedefliyoruz.”
Fransızlar uzun zaman önce bu ilişkileri Fransız-Alman ilişkileri gibi yapın demişlerdi.
Birkaç aydır hava sahası ihlalleri yok, ateşli beyanlar yok. Altı yıl sonra Atina ziyareti için zemin iyi hazırlanmış. Ziyaret sırasında 15 anlaşma imzalanmış. Karşılıklı ticaretin ikiye katlanması hedefleniyor.
Uzun zaman iki ülke arasında araştırıcı (istikşafi) görüşmeler yapıldı. Bir netice çıkmadı.
Yunanistan , “aramızdaki tek sorun kıta sahanlığı meselesi, Adalet Divanına götürmeliyiz” derken Türkiye uzun süre Divan’a gitmeyi reddetti. Yolu rahmetli Mesut Yılmaz 1996 Mart beyanı ile açtı. Bütün sorunları ikili görüşmeler ile çözemezsek Divan’a gideriz dedi.
17-18 Aralık 2004 yılında Avrupa Birliği Türkiye ile üyelik müzakere kararı alırken Birlik Türk-Yunan anlaşmazlıklarına değinip anlaşmazlıkların (dikkat çoğul) gerekirse Divan’a götürülmesini istedi. İhtilaflar kelimesine diplomatlar hariç pek dikkat eden olmadı. CNNTürk için toplantıyı rahmetli Mehmet Ali Birand’la izliyordum. Birand “ne oldu” dedi. “Anlaşmazlıklar yani çoğul ve bu Türk tezi” dedim.
Gerçekten ciddi sorunlar var. İki komşu için normal. Hele Ege’deki adalar dolayısıyla sorun büyük.
Ama diplomasi bunun için vardır. Hayati çıkarları dikkate alarak uzlaşma daima vardır. Hep bunu savundum ve devam edeceğim.
Yunanistan’la iyi ilişkiler Avrupa Birliğine olumlu yansır.
Ama Atina’da iyi komşuluk adına atılan bu büyük “adımı” insan hakları ve demokrasi alanında adımlar izlemezse ne yazık ki yetmez.
Bence Yunanistan sorunlara rağmen en önemli komşumuz ve aslında bir bakıma “kafa dengimiz.”
Atatürk Yunanistan’la ilişkilere önem verirdi. Yunanistan, Avrupa yolunun üzerinde demişti ve de iki milletin ve dünyanın selameti bakımından Türk-Yunan dostluğu şarttır demişti.