Denizbank eski şube müdürü Seçil Erzan’ın baş sanığı olduğu “yüksek kazançlı fon vaadiyle dolandırıcılık” davasının üçüncü duruşması başladı.
Davada, Erzan’ın kurduğu “sistem”e parasını kaptıran müştekiler Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera ilk kez mahkemede ifade verdi.
Galatasaray’ın kalecisi Muslera, adliye tercümanı yardımıyla ifadesini verdi.
Hesabının ve parasının bulunduğu Denizbank Florya Şube Müdürü olan Seçil Erzan’ın, “2 ay içinde yüzde 35 kazandırdığını söylediği fon”a aktarılmak üzere Galatasaray’daki tercümanı Musa Mert Çetin aracılığıyla Erzan’a 1,2 milyon dolar teslim ettiğini söyleyen Muslera, kendisine söz verilen tarihte fon kazancı olan ödemelerin yapılmaması üzerine Erzan’ın kendisine şunları söylediğini anlattı:
“Paranın vaktinde gelmemesi üzerine sorduğum zaman, Erzan, “Fon, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun yönetiminde’ dedi.”
‘Bankaya ve şube müdürüne güvendim’
Yatırdığı 1,2 milyon dolar karşılığında 700 bin dolar aldığını söyleyen Muslera, yaptığı ödemeler karşılığında dekont aldığını söyledi.
Kendisine parayı yatırmasıyla ilgili başka birinden bir yönlendirme yapılıp yapılmadığı sorulan Muslera, böyle bir durumun olmadığını belirterek Denizbank’a ve şube müdürü Seçil Erzan’a güvenerek işlemi yaptığını söyledi.
“Fatih Terim diyebiliyor muyuz?”
Mahkeme Başkanı, Muslera’ya sorulmak üzere tercümana, paranın zamanında gelmemesi üzerine “Erzan’a; Hakan Ateş’e, Mehmet Aydoğdu’ya, Hoca’ya seni şikayet edeceğim” demiş mi diye sorması üzerine tercüman, mahkeme başkanına “Fatih Terim diyebiliyor muyuz” diye sordu.
Mahkeme Başkanı, “Tabii ki” diye cevap verdi. Muslera, soruya “Hayır” diye cevap verdi.
Belözoğlu: ‘Şahsa değil Denizbank şube müdürüne güvendim’
Emre Belözoğlu, kuzeni Volkan Bahçekapılı’nın önerisiyle Denizbank’ın bir fonu olduğunu düşünerek para yatırdığını söyledi.
İlk olarak 4,2 milyon doları kuzeni Volkan Bahçekapılı aracılığıyla teslim ettiğini söyleyen Belözoğlu, bir gün sonra Erzan’ın müdürü olduğu Denizbank Levent Büyükdere Şubesi’ne giderek parayı yatırdığına dair kağıtlar aldığını anlattı.
Daha sonradan teslim ettiği 1 milyon dolar için ertesi günlerde evrak alamaması üzerine 7 Nisan 2023 tarihinde Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’ne gittiğini ve banka personeline durumu bildirerek müfettişlerin gelmesini talep ettiğini anlattı. Son 1 milyon doları yatırmasının ardından yaşananlara kadar bir problem fark etmediğini tamamen bankacılık işlemi yaptığını düşündüğünü beyan etti. Belözoğlu, ana parasından ya da Erzan’ın vadettiği “fon kazancı”ndan hiç para almadığını söyledi.
Müşteki avukatı Rezan Epözdemir’in, “Seçil Erzan, Denizbank Şube Müdürü olmasaydı, şahsi bir arkadaşınız olsaydı yine yatırım yapar mıydınız?” sorusu üzerine şöyle konuştu:
“Kimse bir şahsa güvenerek bu yatırımı yapmaz. Denizbank’ın atadığı şube müdürü olduğu için yatırım yaptım.”
“Ne zaman çağırırsanız geliriz”
Belözoğlu, bir sanık avukatının, 8 Nisan 2023 tarihinde kendisi gibi müştekilerden olan Arda Turan’ın yanı sıra Fatih Terim’le birlikte Denizbank Genel Müdürlüğü’ne konuyla ilgili gittikleri hatırlatarak, Terim’le birlikte gitme nedenlerinin sorulması üzerine şunları söyledi:
“Fatih Terim büyüğümüz, hamimiz. Kendisi Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’i tanıyor. Bu nedenlerle birlikte gittik.”
Belözoğlu, Erzan’ın “fon”u Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun yönettiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı’nın “Davaya katılmak istiyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Evet. Ne zaman çağırırsanız geliriz.”
Arda Turan: “Erzan, geri ödemeler aksayınca ‘Türkiye, gri listeye girdiği için’ dedi”
Müştekilerden Arda Turan, Ekim 2022’de Seçil Erzan tarafından “Denizbank bünyesinde bir fon” olarak anlatılması üzerine para yatırdığını söyledi.
Turan şunları anlattı:
“Kendisine de söyledim ben bu yaşıma kadar hiç faiz geliri almadım. O da bana faiz değil ‘fon getirisi’ dedi. Böyle demesi üzerine nefsime yenik düşerek kabul ettim.
13,9 milyon doları 12-13 parçada teslim ettim. Zaman zaman kardeşim, zaman zaman şoförüm… 1-2 kere benim teslim ettiğim de olabilir. Banka şubesinde kayıtlarımız olması lazım ama kamera kayıtlarında yok. O nasıl oluyor onu da anlamadım.
Basında yer aldığı gibi yüksek miktarlar söylemedi bana. Verdiğim 13,9 milyon doları bu fon getirileriyle 17 milyon dolar alacağımı söyledi. Uzun vadede olursa belki 20 milyon dolara gelebilir dedi.
Toplam 6,4 milyon dolarını geri aldım. Son döneme kadar ne zaman belirli miktarlarda paramı istediysem gönderdi. Toplam aldığım para da bunlardan oluşuyor.
20 Ocak’tan sonra geri ödemelerde problemler yaşanmaya başladığını söyleyen Turan, sözlerine şöyle devam etti:
“Sorduğumuz zaman depremden dolayı aksamalar yaşandığını söyledi. Vicdanlı bir insanım doğrudur dedim. Daha sonra sorduğumda ‘Türkiye gri listeye girdi’ dedi. ‘Haklı olabilir’ dedim. En son para istediğimde, ‘Annem hasta’ dedi. Türk evladıyım. Örf ve adetle büyüdüm. ‘Annem hasta’ deyince uzatmadım.”
“Tamamen Denizbank’a güvenerek paramı teslim ettim”
Turan, bu durumların yaşanması üzerine şüphelenip şüphelenmediği sorularına cevaben şöyle konuştu:
“Dekont gösteriyor. Bankaya gittiğimde, bankanın bilgisayarından ekran açıp gösteriyor. Denizbank şube müdürü, dekont verip ekrandan gösterince ne yaparsınız. Bankasının da çok güvendiği bir kişiydi. Bir gün içinde 33 milyon lira kredi almamı sağladı. Aldıklarımdan geri ödedim onu. Bankasının starlarından olarak gördüğümüz biriydi. Terfi etti. Denizbank, neden şube müdiresine sahip çıkmıyor anlamıyorum. Tamamen Denizbank’a güvenerek paramı teslim ettim. Denizbank Şube Müdürü’ne güvendim. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’yu ‘Bu işten para almışlardır’ diye suçlamıyorum. Denizbank, şube müdürüne sahip çıkmalıdır.
“Nominal diyor, bir şey diyor ben anlamıyorum”
Turan, Erzan’la arasındaki Whatsapp yazışmalarında sisteme para sokulmasıyla ilgili konuşmalar yapmalarıyla ilgili soru üzerine şunları söyledi:
“Erzan, ‘Fon, 500 milyon dolarlık büyük bir fon. Biz burada küçük bir parçayız’ diyordu. Bu fona herkesin giremeyeceğini fırsat çıktıkça yatırım yapılabileceğini söylüyordu. Fonun işlemesi için de para sokulması lazım diyordu. Zırt pırt değil belli zamanlarda para sokulabileceğini söylüyordu. Nominal diyor, bir şey diyor benim anlamadığım konular bunlar. Bu konularda safım görüldüğü üzere. Saf olmasam verir miyim?”
“Ben paramı alırsam hiç yatmasa da olur”
Mahkeme Başkanı’nın, “Sanığın etkin pişmanlıktan faydalanmasına razı mısınız?” sorusu üzerine Turan, “Ben paramı alırsam hiç yatmasa da olur” diye cevap verdi.
Turan, bir sanık avukatının “8 Nisan 2023’te Denizbank Genel Müdürlüğü’ne neden Fatih Terim’le gittiniz” sorusu üzerine, “Fatih Terim büyüğümüz, hamimiz” diye cevap verdi.
Sanık avukatının, “Erzan’a para teslim ederken Fatih Terim’e sordunuz mu” sorusu üzerine Turan, “Büyüklerinize iyi şeyler için değil sıkıntı olduğu zaman böyle bir şeyle gidersiniz” diye cevap verdi.
Seçil Erzan: ‘Fatih Terim’den 1 milyon 300 bin dolar aldım’
Sanık beyanları sırasında Seçil Erzan, Fatih Terim’le ilgili konuşmadığıyla ilgili haberler çıktığından bahsederek, şunları söyledi:
“Bir dönem özel bankacılıkta zarar etti. Çok sinirlendi ve bankayı değiştirmeyi düşündü. Bana 300 bin dolar teslim ederek, ‘Al bunu değerlendir. Ne istersen yap. Sen yaparsın’ dedi. Daha sonra 1 milyon dolar daha verdi. Ocak 2022’den Nisan 2023’e kadarki hesap hareketlerinden de bu çıkar.”
Mahkeme Başkanı’nın bunun üzerine sorduğu “Bu tarihler arasında yatan tüm paraları siz mi yatırdınız” sorusunu Erzan, “Evet ben verdim” diye yanıtladı.
“Denizbank teftiş göndermeliydi, teftiş gelecek işimi kaybedeceğim diyordum”
Erzan, Mahkeme Başkanı’nın dava konusu işlemlerden banka yöneticilerinin haberi var mıydı sorusuna cevaben şunları söyledi:
“Banka’nın ciddi bir kontrol eksiği var. Ben hiçbir şeyi gizli yapmadım. Arda Turan’a 33 milyon kredi kullandırmamdan sonra teftiş gelecek diye bekledim. Bölge müdürü, Sermin Hanım bir anormallikler fark etti. Kredi için, ‘Ne hakla yapıyorsun’ dedi. Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’nun onayıyla yaptığımı söyledim. Normalde bölge müdürünü arayıp söylemem gerekir. Bundan dolayı teftiş gelmeliydi. Teftiş gelecek işten atılacağım diye düşünüyordum.
“Önemli bir müşterinin kredi ödeme zamanlarını ötelettim. Ötelenemez hale gelince banka ‘Ne yapmışız’ dedi. Şubeye teftiş gelebilirdi. Sistemsel olarak bakıldı. O zaman teftiş gelseydi; şubeye giren çıkan futbolcular, 50 bin dolar üzerindeki döviz hareketleri incelenebilirdi. Personelle görüşülebilirdi. Ben her şeyi ortada yaptım. Bir şeyler döndüğünün farkındaydılar.”
Erzan, soru üzerine ötelenen kredi için “Hoca’nın kredisiydi” dedi.
Fatih Terim’in avukatı: “Fatih Terim’in şikayetiyle başlayan bir soruşturma var”
Avukat beyanlarına geçildiğinde, Müştekilerden Fatih Terim’in kızı ile yeğeni Buse Terim Bahçekapılı ile Terim Arıcan’ın avukatlığını yapan aynı zamanda dosya dışı Fatih Terim’in de avukatı olan Kaan Karcılıoğlu, şunları söyledi:
“Fatih Terim’in şikayetiyle başlayan bir soruşturma var. O soruşturmada bir bilirkişi raporu çıktı. Fatih Terim’in Denizbank’ta toplam 90 milyon TL’ye varan yüzlerce yatırım işlemi yapıldığı görüldü. Tamamı Seçil Erzan üzerinden yapılmış işlemler. Fatih Terim bankaya giden gelen biri değil. Fatih Terim’in bankacılık sistemine alınacağı düşünülerek yolladığı paralar belli ki bu sistem içinde eritilmiş. Çıkan bilirkişi raporunda uzman kişi, Fatih Terim’in hesaplarını Erzan’ın bilgilendirmeleri üzerinden takip edildiğini söylüyor. 90 milyon liraya ulaşan yüzlerce yatırım işlemini Erzan’ın yönlendirmesiyle yapmış. Bugün burada başka bir tablo çizmeye çalışıyor. Sanığın beyanlarına itibar edilemeyeceği, maddi gerçeği ortaya çıkartmayacağı belli. Kendisine 5 soru sorunca 7 farklı cevap alıyoruz.”
Rezan Epözdemir: “Denizbank, bize diz çöktürmeye çalışıyor”
Müşteki avukatlarından Rezan Epözdemir, daha önceki duruşmalarda olduğu gibi başta Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu olmaz üzere Denizbank yöneticisi bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesi gerektiğini vurguladı. Epözdemir şunları söyledi:
“Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun dokunulmazlığı mı var. 12 müşteki şikayetçi oldu. Sanık Seçil Erzan’ın beyanları var. Bu iki kişinin gelmesi için ne yapalım. Ara kararda adlarını bile geçiremiyorsak hepimiz cüppemizi bırakıp gidelim. Tanık olmadıkları her dakika bu iki ismin korundukları düşünülüyor. Adalet tecellisini istiyorsak en azından tanık olarak gelmeliler. Denizbank’a suç delillerini yok etme soruşturmasında Başsavcılık daha iddianame yazamadı. Denizbank, her duruşmadan 15 gün önce şikayetler verip duruşmadan bir gün önce haber yaptırıyor. Suç duyurularına takipsizlik verildi. Takipsizlikler ortada duruyor. Kredi, reklam, maddi ilişki içinde olduğu medya kuruluşları var. Sözde sosyal demokrat medya kuruluşları da var. Binasını Denizbank’ın icra ihalesinden aldığı için Denizbank’ın verdiği bilgilerle haber yapılıyor. Bize diz çöktürmek istiyorlar. Diz çökmeyeceğiz. O iki tanık da buraya gelmeli. Gelmediği takdirde adalet sağlıyor görüntüsü verilemez.”
Denizbank’ın 4 yöneticisi bir sonraki celse dinlenecek
Yaklaşık 13 saatin sonunda gece 00.00’ı geçtikten sonra ara karar açıklandı. Mahkeme, Denizbank yöneticileri Sermin Tekin, Tanju Kaya, Cenk İzgi ve Oğuz Atilla’nın bir sonraki celsede tanık olarak dinlenmesin karar verdi. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun tanık dinlenmelerine ise bir sonraki celsede değerlendirilmesine karar verildi.
Dava 24 Mayıs 2024’e ertelendi.