İzlemek için: https://youtu.be/o8M8lKsYFuU
Günaydın efendim. Geçmiş bayramınız mübarek olsun. Yangınlar dolayısıyla hepimizin başı sağ olsun. En önemli gelişmelerin başında Putin’in Kuzey Kore ziyareti geliyor. Şimdi Rusya, bir nevi NATO’ya paralel olarak Rusya, Kuzey Kore ve Çin arasında bir birlik oluşturmak istiyor. Buna bir de Vietnam katılıyor. Ancak Rusya, Batı’da düşünüldüğü gibi tek başına değil. Güney Küre ülkeleri Rusya’ya sempati besliyor. Bu ülkeler arasında Hindistan ve Vietnam var. Tabii İran da büyük bir silah tedarikçisi… Rus ekonomisi, bütün yaptırımlara rağmen sağlam çıktı. Zorlandı, doğru. Ama siyasal alanda da büyük bir yalnızlığa düşmüş değil.
İkinci konu Gazze. Amerika ile İsrail arasındaki ilişkiler epey gerginleşti. Şimdi bir İsrailli bakan Amerika’ya gitti. Amerika, İsrail’in Gazze konusundaki tutumuna tamamen karşı. Karşı ama sözünü tam anlamıyla dinletemiyor. Özellikle Biden’ın silah konusunda işi yavaşlattığına dair İsrail’in büyük şikayetleri var. Ne derece haklı bilmiyoruz. Ama eğer doğruysa, demek ki İsrail’in bütün bu Gazze saldırıları Amerikan silahlarına dayanıyor. Yavaşlatılması da bu nedenle İsrail’i kızdırıyor.
Bu arada İran. Şimdi İran konusunda önemli bir gelişme: İran, en büyük nükleer santralini genişletiyor. Bu, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum konusunda bir tutum değişikliğinin işareti olabilir mi? Olabilir. Yani İran, Gazze Savaşı’nda şunu gördü: İsrail “nükleer” bir devlet. Nükleer olmanın kendilerine bir zırh verdiğini anladı. Biliyordu zaten. Ama Batı’yla anlaşmıştı. Keza Kuzey Kore de öyle. Kore tam anlamıyla dokunulmaz. Neden? Çünkü elinde nükleer silahı var. Bu tabii ki İran’ın nükleer olması, Orta Doğu’da bazı devletleri de harekete geçirebilir. Nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşması pek tutmadı. Tutmamasının nedeni de açık: Devletler kendilerini garantiye almak istiyorlar.
BRICS konusunda Türkiye’nin tutumu. Yani şimdi Türkiye BRICS’e sempati duyuyor. Eğer Türkiye’nin duyduğu sempati Batı’ya kızgınlıktan ve Batı’nın riyakarlığından ileri geliyorsa, şunu söyleyeyim: BRICS de benzer derecede riyakar. Yani şimdi Ukrayna’ya saldırıyı görmezden gelmek riyakarlığın baş sebebiydi. Uluslararası ilişkilerde riyakarlık kural haline gelmiştir. Bunu anlamak ve kabul etmek lazım. Bir taraf riyakar, öbürü riyakar değil diye hareket etmek yanlış olur. Nitekim Mehmet Şimşek de para ararken “BRICS ve G20 diyalog platformudur” diye işi geçiştirmeye çalıştı. Anlaşılır bir biçimde. Çünkü para ve sermaye Batı’dan bekleniyor.
Efendim, iyi haftalar diliyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.