İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Saraçhane’deki 15 Temmuz Şehitler Panosu önünde düzenlenen programda konuştu.
“15 Temmuz, ülkemizin en kara günlerinden birisidir. Belki de en kanlı noktalarından birisi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi kurumumuzun önünde, burada yaşanmıştır. Gazi Meclisimizi bombalayacak kadar gözü dönmüş bir terör örgütüyle karşı karşıya kalmıştık. Düşünün ki ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen Meclisimizi zapt etmeye ele geçirmeye kalktılar. Bu amaçla kurumlarımızı, değerlerimizi, vatandaşlarımızı hedef aldılar.
“Demokrasiye ve milletin iradesine sahip çıkan o günün aziz milleti, asil karakterini ortaya koymuş ve gerçekten önemli bir mücadele vermiştir. 15 Temmuz, her siyasi görüşten yurttaşımızın kendi egemenliğine karşı harekete geçen her türlü unsura dönük kararlılığını net ortaya koyduğu önemli günlerden birisidir. Bu güçlü bir demokrasi cephesidir. Ortak bir duygu ve iradeyle hareket ederek o günün darbecilerine de geçit vermemişlerdir.
“Ne yazık ki bugün itibariyle 15 Temmuz’dan yeterince ders çıkartabildiğimizi düşünmemekteyim. Ders çıkartmadık ve darbecilerin önünü açan bir kısım politikaları uygulayan insanların, gereken özeleştiriyi yapmadıkları ve yaptıklarının sorumluluklarıyla ilgili yeterince milletimize yeterince hesap vermediklerini düşünmekteyim.
“15 Temmuz bir anda ortaya çıkmadı, onlarca yılın ürünüdür. Dolayısıyla o onlarca yıla geri dönerek bu koşullar nasıl oluştu, memleketimiz böyle utanç verici acı bir güne nasıl eriştiğini iyi anlamak mecburiyetindeyiz.
“Uzun yıllar bir virüs gibi devletin içine yayıldığını hepimiz biliyoruz. Süreç buyunca en yüksek makamlardan destek gördüğünü övgü aldığını hepimiz gördük, yaşadık. Yıllar bu konuda yapılan sayısız uyarı ve eleştiriye kulaklarını kapayanların, asıl suçları bir kenara bırakıp; bunu açığa çıkaran insanlarla uğraştığını, zulüm çektirdiğini, hapse attığını, hatta ve hatta hayatlarını kaybettiğini hepimiz biliyoruz. Devlet içindeki bu hukuk dışı yapılanmaya dikkat çekenler, onunla mücadele edenler; çok büyük baskılar görmüştür, cezalandırılmıştır. Bugün şehitlerimizi andığımız gibi o gün bu uyarıyı yapan insanların ve bu uyarıyı yaparken aynı zamanda zulüm çeken insanların hatta hayatını kaybeden insanların da anılması onlara minnet duyulması hatta onlara zulüm çektirirken buna göz yumanların özür dilemesi gerekmektedir.
“Bugün aynı yanlışın farklı boyutlarının tekrarlanma niyetlerini ya da emarelerini görmekteyiz. İktidarı uyarıp eleştirenleri kolayca terörist ilan eden akıl maalesef bizleri sıkıntıya sokmaktadır. Adaletin tesis edildiği bir ortamda biz asla ve asla 15 Temmuz gibi günleri yaşamayız.”