Ana SayfaGÜNÜN YAZILARI“Memleket elden gidiyor” karamsarlığı

“Memleket elden gidiyor” karamsarlığı

Bunca seçim yenilgisi ve 22 yıllık AK Parti iktidarı bir kesimi tamamen karamsarlığa sevk etti. “Cumhuriyet elden gidiyor”, “laiklik yenildi” psikolojisi bir kesimi öylesine tedirgin etmiş durumda ki “Bu ülkeyi artık terk edeceğim” noktasına gelenlere rastlıyoruz. Bazı muhalif çevrelerde, özellikle de muhalif medya dünyasında bir güven eksikliği dikkat çekiyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde alınan netice bu tedirginliği ortadan kaldırmaya yetmiyor.

1946’dan bu yana yapılan hemen hemen bütün seçimlerde, aydınlarla halk arasında bir farktan söz etmek mümkün. Genellikle aydınların daha çok destek verdiği partiler seçim kaybetti. Aydınların saptadığı ve kendilerince “asıl gerçek” olarak tanımladığı siyasi çözümler, halktan destek bulmadı. Bazı istisnalar da yaşadık: Bülent Ecevit bir zamanlar bu zinciri kırdı. Aydınlarla seçmen ortaklaşa Ecevit’e sahip çıktı.

Bugüne gelirsek… Bunca seçim yenilgisi ve 22 yıllık AK Parti iktidarı bir kesimi tamamen karamsarlığa sevk etti. “Cumhuriyet elden gidiyor”, “laiklik yenildi” psikolojisi bir kesimi öylesine tedirgin etmiş durumda ki “Bu ülkeyi artık terk edeceğim” noktasına gelenlere rastlıyoruz. Bazı muhalif çevrelerde, özellikle de muhalif medya dünyasında bir güven eksikliği dikkat çekiyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde alınan netice bu tedirginliği ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Yeni CHP

Halbuki son yerel seçimlerde muhalefetin büyükşehirlerde yaklaşık yüzde 60’lık bir desteğe sahip olduğu görülüyor. Bir yandan medyamızın analizcileri “yenilemez” efsanesiyle, iktidara dolaylı bir destek de veriyor. Benim de yıllarca çalıştığım Cumhuriyet gazetesi, geleneksel laikliğin önemli temsilcilerinden. Dünkü manşeti şöyle: Hedefleri laiklik. Cumhuriyet Gazetesi’nin de desteklediği CHP, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde birinci parti konumuna geçti. Tam olarak da bu sonuç, “laikliğin tehlikede olduğu” tezini yanlışlıyor. Çünkü CHP’ye ve muhalefete oy veren kesimin oyu 2018’den bu yana artıyor.

Yapılan kamuoyu yoklamaları da siyasi eğilimin muhalefetten, toplumsal eğilimin de laiklikten yana olduğuna işaret ediyor. Ancak elbette ki her ülkenin kendi laiklik rengi var ve Türkiye’de İsveç’tekiyle aynı laikliği beklemek en azından şimdilik çok zor. Bununla birlikte, “diğer taraf”ta da ilginç şeyler oluyor: İktidar partisine oy veren seçmenlerin ve özellikle de genç seçmenin, giderek sekülerleştiği ortada. Ülkenin temel ve öncelikli meselesi demokrasi. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü. Demokrasi, laikliğin de en sağlam teminatıdır.

Demokrasisi sağlam olmayan ülkelerde, laiklik de tehdit altında kalmaya devam eder. “Ya gitmezlerse”, “Bence gitmezler”, “Bunlar seçimle gitmez abi.” Bu ve benzeri cümleleri sık sık duyabileceğiniz ortamlar artıyor. Bence durum muhalefet açısından oldukça elverişli. Türkiye sağlam bir ülke. Aydınların da sürece katılması yakındır. 1955 doğumlu Avusturyalı yazar Ernst Ferstl şöyle demiş: “Karamsarlar, tüm hayatlarını, aslında onları kovalamayan tehlikelerden kaçarak geçirirler.”

- Advertisment -