CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan, 11 yıl 8 aya kadar hapis ve siyasi yasak istenen hakaret davasının ilk duruşması Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dava, Kılıçdaroğlu’nun 17-25 Aralık operasyonlarının ardından o dönem başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili ifadeleri nedeniyle açıldı.
Kılıçdaroğlu, kendisine desteğe gelen kalabalığın “Hak hukuk adalet”, “Halkın umudu Kılıçdaroğlu” sloganları arasında Ankara Adliyesi’ne girdi.
Kılıçdaroğlu’na destek için CHP lideri Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP eski Genel Başkanı Hikmet Çetin ve CHP’li milletvekillerinin yanı sıra Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, DEVA Partisi milletvekili İdris Şahin, Gelecek Partisi milletvekili Selçuk Özdağ, HDP eski Eş Genel Başkanı Mithat Sancar gibi siyasiler de Ankara Adliyesi’ndeydi.
Özgür Özel ve Mansur Yavaş’la birlikte 11 Büyükşehir Belediye Başkanı , Ümit Özdağ, Hikmet Seçin, Aziz Sancar, Selçuk Özdağ, İdris Şahin, Ayşe Ateş, Vahap Seçer, Zeydan Karalar, Alper Taşdelen, Muharrem İnce de Kılıçdaroğlu’na destek için Ankara Adliyesi’ne geldi.
“Savunmaya değil tarihe not düşmeye geldim”
Kılıçdaroğlu, bir saate yakın süren savunmasında, “Ben buraya işlediğim bir suçtan ötürü kendimi savunmak için değil tarihe not düşmek için geldim” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’nun savunmasından öne çıkan bazı bölümler şöyle:
“Maliye Bakanlığı’nda hesap uzmanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı’nda daire başkanlığı ve genel müdür yardımcılığı yaptım. BAĞ-KUR ve Sosyal Sigortalar Kurumu’nda genel müdürlük ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı yaptım. Siyaset arenasına girmeden önce üniversitede ders verdim. Milletvekilliği ve grup başkan vekilliği yaptım. Daha sonra üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkanlık görevini 13 yıl boyunca yerine getirdim. Bütün görevlerim süresince çok büyük bütçeler yönettim. On binlerce memura amirlik yaptım. Ne beytül malın bir kuruşuna el uzattım, ne de bir kişiye müsaade ettim. Çeteler, baronlar ve mafyalar hep karşımda olmuştur.”
Akşener’e gönderme: “İşbirlikçi çıktı”
Kılıçdaroğlu, isim vermeden İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener’e gönderme yaparak şunları söyledi:
“Hatalarım, pişmanlıklarım ve üzüntülerim yok mu? Tabii ki var. Sayın Yargıç, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, vasiyet olarak ‘Kılıçdaroğlu’nu aileme emanet ediyorum’ diyen milliyetçi ve vatansever diye bildiklerimiz işbirlikçi çıktı, onlara inandığım hata ettim. Evet hatalıyım. Bu kadar kötü olabileceklerini tahmin edemedim.”
“Pişmanım; milletimizi ikna edemedim”
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından diğer öne çıkan kısımlar şöyle:
“Pişmanım. Kurulan müesses nizamı ve ülkenin içine girdiği bu tehlikeyi daha iyi anlatamadım. Milletimizi ikna edemedim. Sahte videolar ile sahtekarlık yapanlarla daha çok mücadele edemedim.
“Sizlerin ve tarihin önünde ifade etmek istiyorum. Kararlıyım. Bu devleti ve devletin asıl sahibi milletimizi, gelişen dünyanın gerisinde bırakanlarla mücadele etmeye kararlıyım. Herkes bilsin ki, bu aziz millete tarih önünde son vazifemi yerine getireceğim. Bu benim namus borcum ve son yürüyüşümdür.
“Konuşmamı bitirirken Sayın Yargıç, şunu herkes bilsin ki; yüz yıl sonra bir kere daha söylüyoruz: Ne bu devleti ne de bu milleti ‘Köhne Bizans’ın Yıldız Burcunda oturan baykuş’ özentilerine bırakmayacağız.”