ABD’nin Wisconsin eyaletinin Madison şehrindeki Abundant Life Christian School adlı Hristiyan okuluna önceki gece (16 Aralık) saldırıda bulunarak biri öğretmen biri öğrenci iki kişiyi öldürüp, altı kişiyi yaralayan ve saldırının ardından intihar eden 15 yaşındaki öğrenci Natalie Rupnow’un manifestosu ortaya çıktı.
Kendisini “Samantha” diye tanıtan Rupnow, sosyal medyada paylaşılan “İnsanlığa Karşı Savaş” başlıklı 6 sayfalık manifestosunda; 12 Ağustos’ta Eskişehir’de cami bahçesindeki insanlara sosyal medyadan canlı yayın açarak bıçakla saldıran ve beş kişiyi yaralamasının ardından tutuklanan 18 yaşındaki Arda Küçükyetim’den “yüce bir aziz” diye bahsediyor.
Rupnow, “Onu tanımıyordum ama o bana ilham oldu” dediği Arda Küçükyetim’in “doğru olanı yaptığını” söylüyor.
Üzerinde Nazi simgeleriyle cami bahçesindekileri bıçaklamıştı
Arda Küçükyetim’in, üzerinde Nazi simgeleri bulunan hücum yeleği, miğfer ve bıçaklarla Eskişehir’de Tepebaşı Camisi’nin bahçesinde sosyal medyadan canlı yayın açarak paylaştığı saldırıdan önce hazırladığı 16 sayfalık manifesto çıkmıştı.
Kendisini “nasyonal sosyalist” olarak tanımlayan Arda Küçükyetim, manifestosunda Kürtlerden, mültecilerden, Yahudilerden, LGBTİ+ bireylerden nefret ettiğini anlatıyordu.
“Ailem pislik”
Arda Küçükyetim’den “aziz” diye bahseden Rupnow’un manifestosunda şu bölümler yer alıyor:
“7 Kasım 2009’da doğdum. Pekkas saldırısından tam 2 yıl sonra. Harikayım, değil mi? Kimse bunu yaptığımı bilmiyor. Silahları yalanla, manipülasyonla ve babamın aptallığı sayesinde aldım. Bir süre önce kendimi öldürmeyi planlamıştım ama düşündüm ki belki bu sıkıcı bir intihar yerine, evrim için daha iyi bir seçenek olur. Umarım o noktaya ulaşırım. Bunu kendim planladım. Başka kimse yok. Tek başıma hareket ediyorum. Olanları değiştirebilecek hiçbir yol yoktu. Bunu asla bilemeyeceksiniz çünkü benim hakkımda hiçbir zaman bir şey bilmek istemediniz. Bilmediğiniz için mutluyum.
“İnsanlardan ve toplumdan nefret etmeye başladım, bu tamamen benim hatam değil, asla da olmadı. Ama siz ve dünyanın bana yaptığı tek şey beni köşeye itmek, dalga geçmek ve bana hiçbir şekilde yardım etmemek oldu.
“Çocukken yapmak istediğim çok fazla şey vardı, ama kabul edebilirim ki diğer çocuklardan korkuyordum. Kendi ebeveynlerimle bile aynı şekildeydim ama onlara güvenmiyorum ve o yaşta bile güvenmiyordum, asla güvenmeyeceğim de. Ailem pislik, onları benim gözümde iyi yapacak hiçbir şey yok, asla olmayacak. Güvenebileceğim hiçbir aile yok ve asla güvenemeyeceğim bir toplum var.
“Değiştim ve asla, ASLA eski halime geri dönmeyeceğim. Artık sertleştim ve farklıyım. Nüfusun nasıl düşündüğünden, büyüdüğünden ve konuştuğundan nefret ediyorum ve aşkı nasıl sahte yaptıklarından da. Keşke bazı günler halka açık bir idam yapabilseydik, bu çok gerekli olurdu. Bazı aptallara taş atmayı ya da uzaktan onların asıldığını izlemeyi umursamazdım.”