Ana SayfaGÜNÜN YAZILARISahte üyelik furyası: Meğer ailecek AKP’nin “aktif üyesi”ymişiz!

Sahte üyelik furyası: Meğer ailecek AKP’nin “aktif üyesi”ymişiz!

T24’de dün “Partiye habersizce üye yapılan Faruk Bildirici, AKP'yi AKP'ye şikâyet etti” haberini görünce içime kurt düştü. “Olur olur bal gibi olur”, ben de “e-Devlet”e baktım. Meğer Şubat 2024’den beri eşimle birlikte AKP'nin “aktif üyesi”ymişiz! Hayatımızdaki en münasebetsiz durumlardan biri olsa da… Birçok açıdan çok mânâlı. Peki ne yapmalı? Ki o da ayrı dert.

Bünyem “Yeter” dedikçe beterinle karşılaşmaya alışmış olmalı ama öyle değilmiş. Haberlere bakarken T24’de karşılaştım: Partiye habersizce üye yapılan Faruk Bildirici, AKP’yi AKP’ye şikâyet etti”. Hürriyet Gazetesi’nden -2017’de çıkarılmama kadar- 24 yıllık çalışma arkadaşım Faruk Bildirici “e-Devlet”ten AKP’ye üye yapıldığını öğrenmiş. 

İçime kurt düştü tabii. “Olur olur bal gibi olur”, ben de baktım. Meğer Şubat 2024’den beri AKP’nin “aktif üyesi”ymişim! Eşimle birlikte… Hayatımızdaki en münasebetsiz durumlardan biri olsa da… Bildirici ile Etimesgut İlçesi’nde aynı bölgede oturmamız da mânâlı… Üyeliğimizin Şubat 2024’de yerel seçimlerinden bir ay önce yapılması da.

Sahte üyeliğin devamlılığı

Üyelik tarihleri sahteciliğin devamlılığı açısından da mânâlı… Zira Bildirici Şubat 2022’den beri “Adalet ve Kalkınma Partisi – Ankara Etimesgut Teşkilatı’na aktif üye” görünüyor. Bizden iki yıl önce üye yapmışlar, yeni fark etmiş. 

Ardından Bildirici’nin twitter X hesabındaki bir sürü paylaşıma bakıyorum… Altındaki yorumlarda aynı dertten mustarip olanlar kuyruğa girmiş. 10-12 yıl önce üye yapılanlar da var, üyeliği 2022, Ocak ve Şubat 2024’e kalanlar da… Yurtdışında yaşayanlar da, ninesi-dedesi dâhil ailecek yapılanlar da çok. Etimesgut da “operasyon bölgeleri”nden birisi gibi görünüyor.

Maksat kayda geçsin

Adaletsizliğin, haksızlığın, eşitsizliğin, hatta skandalların yaygınlaşıp sıradanlaştığı bu ülkede bu mesele sahte üyeliğin “normalleşmesi” tehlikesiyle de vahim. Bu yüzden Bildirici’nin “AK Parti Genel Merkezi ve Ankara İl”e ilettiği şikâyet dilekçesine imzamla ve -dalga boyu aşmadıkça böyle vakalara ilgisiz olsalar da- ilgili yerlerin kanunen zorunlu sorumluluğuna, iptali işlemine sunarak katılıyorum tabii. 

CİMER’e de şikayet dilekçesi vereceğim, her yolu kullanacağım. Orada burada kayda geçsin en azından. Açılan seri soruşturmalar arasında “kurultay delege/üye usulsüzlüğü” iddialarıyla da uğraşan CHP de “AKP’ye belgeli sahte üyelik” meselesine el atar kuşkusuz.

Asıl derdim, pervasızlığın, “usul adap”, yasa tanımazlığın kol gezdiği, olası seçimlerin her yönüyle tartışıldığı bugünlerde tesadüfen ortaya çıkan bu seri sahteciliğin, ilgililerinin “siyasi ahlâkı”na dair güncel ve kuvvetli bir “ek bilgi” olarak değerlendirilmesi umudu.

Suç duyurusu hükmünde

Ayrıca herkesin “e-Devlet”e girip arama bölümüne “Siyasi parti üyeliği sorgulama” yazarak “durum”larını araştırması ve öyleyse iptal etmesi gerekliliği. İçimde kuvvetli bir his; bu “siyasi durum” ve iptali için başvurular “toplu dilekçe”ye, bu rezalet “toplu skandal”a dönüşecek.

Savcılığa “suç duyurusu” da geçiyor aklımdan ama… Ama bugün o hakkın kıymet-i harbiyesi yok hükmünde. Meclis’te muhalefet milletvekillerinin grup önerilerinin bile anında reddedildiği bir ortamda mecalim de yok maalesef. Bir zahmet önemli bir suçu belgeleyen durumumuz ilgili mercilerce “suç duyurusu” olarak değerlendirilsin. 

“İstifa et” butonu da sorun

Bu sahteciliğin benim için resmileştirilmiş “ağır iftira” hükmünde olması da dert. Gecenin sabaha eren saatlerinde, internet üzerinden iptaliyle uğraşmak da ayrı zulüm. Ötesi başka ve yine önemli bir soruna yol açıyor. 

Zira “e-Devlet”de bizi “AKP’nin aktif üyesi” olarak gösteren “Yargıtay Siyasi Partiler Sicil Bürosu”nun “üyelik iptali” seçeneğine girdiğimde “istifa et” butonuyla karşılaşıyorum. Yahu ben üye olmadım ki istifa edeyim! Niye dün üye olmuşum da bugün istifa etmişim görüntüsü oluşsun, bu sahtecilik öyle kapansın? 

Ayrıca Faruk Bildirici’nin -aşağıdaki- başvurusunun ardından AKP Genel Merkezi’nden aranarak bu durumun “teknik hata”, “sehven” yapıldığı açıklaması da kurtarmıyor durumu. Farklı tarihlerde “periyodik” yapılan, bizim örneğimizde aynı bölgede yoğunlaşan bu sahtecilik “yanlışlıkla” olamaz. Sorumluları vardır ve bulunmalıdır.

“Elektronik seçim” muamması

Komplo teorisi peşinde değilim ama… “Elektronik devlet”de karşılaştığım bu sorun, iki hafta önce (23 Mart) Serbestiyet’te yayınlanan “Duygusal ifade özgürlüğü” yazımda değindiğim “Elektronik seçim”i de aklıma getiriyor. Aynen aktarıyorum: 

Seçim astrolojisi ya da “şarkı”lardan fal tutmak: Seçim ne zaman yapılır, ne olur,  o süreçte “ne edilir-yapılır”dan öte “Seçim nasıl yapılır?” soruları da böyle bir ortamda muamma. “Astroloğa soralım” desen… Seçimlerin erken yapılacağını (ön)görürken “münasebetsiz kehanetler”ine de yer veren astrolog bir buçuk aydır (bugün iki ay oldu) içerde.  

Yıldızları bırakıp seçim meselesine devletin ajansından (AA) bakmaya çalışmak da “şarkılardan fal tutmak” gibi. Bir yıl önce “Türkiye’de elektronik seçim için ilk adım”ı devletin ajansından okuduk mesela (12 Şubat 2024):

“Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, AA muhabirine, 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ardından YSK Başkanı Ahmet Yener’in, seçimlerin elektronik ortamlarda yapılabilmesi için çağrıda bulunduğunu, bunun üzerine kendisinin Yener ile görüşme yaptığını söyledi. 

YSK Başkanı Yener’e, üniversite olarak bir çalışma başlatabileceklerini aktardığını belirten Ünüvar, ardından oluşturulan çalışma grubu tarafından hazırlıkların başladığınısürecin yürütücüsünün YSK olduğunu anlattı.

Dokuz ay sonra yine AA’nın seçim haberi… Ama bu kez devletin ajansı kendi haberini devletin yalanlamasınıhaber yapmış: “Yüksek Seçim Kurulu (YSK), yurt içindeki seçimlere yönelik elektronik ortamda oy verme yöntemleriyle ilgili çalışmalarının söz konusu olmadığını bildirdi.” Bakalım sonra ne olur, o mesele ne olur… Belki yalanladıkları kendi haberlerini yeniden güncelleyerek doğrular, “Biz ta o zamandan demiştik” bile derler. Kim bilir…

CİMER’E ŞİKAYET BAŞVURUSU


Bu konuda CİMER’e başvurmak da gerekiyor. Faruk Bildirici’nin CİMER üzerinden Adalet Bakanlığı ve Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na yaptığı başvuru yukarıdaki fotoğrafta. Sosyal medyadaki açıklaması şöyle: 

“Benden habersiz AKP’ye üye kaydedilmemi CİMER’e de şikayet ettim. Sahtekarlar kişisel verilerime nasıl ulaştı? Bu soruşturulmalı. AKP Ankara İl ve Genel Merkez’e şikayetim sonrasında arandım, ‘Telefonla üyelik kaydı sırasında sehven hata yapıldığı ve üyeliğimin silineceği’ söylendi. Ama hâlâ silinmedi. Kaldı ki, sistematik biçimde ve çok sayıda insanın üye kaydedildiği açık. AKP Etimesgut İlçe’de üyeliğinin silinmesini isteyenler uzun bir liste oluşturmuş. Bu kadar insanın sahte üyeliği “sehven” olamaz. Kişilik haklarıma yönelik bu saldırıya karşı şikayetlerime devam edeceğim. Ben üye olmadım, ben istifa etmeyeceğim.” 

AKP’YE ŞİKAYET DİLEKÇESİ

Faruk Bildirici’nin AKP’ye şikâyet dilekçesi de şöyle: “E-Devlet’ten yaptığım sorgulamada Partinizin Etimesgut İlçe Teşkilatı’na üye yapıldığımı öğrenmiş bulunmaktayım. Benden habersiz şekilde SAHTE ÜYELİK FORMU hazırlanarak yapılan üyelik kaydımın derhal silinmesini ve kişilik haklarıma saldırı niteliğindeki bu sahtecilikten dolayı benden özür dilenmesini talep ediyorum.

Eğer bu sahtecilik parti yönetiminin bilgisi dahilinde sistematik biçimde yapılmıyor ise konunun soruşturularak sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini de anımsatmak isterim. Sahtekârlık yapan sorumluların ortaya çıkarılması için çaba harcanmaması ve sorumluların -en azından- disiplin cezalarına çarptırılmamaları, bu eylemi partinizin de onayladığı anlamına gelecektir.”

- Advertisment -